English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Enviô

Enviô tradutor Turco

337 parallel translation
¿ Sabe lo que hizo? Enviô dinero a mi esposa.
Paramı karıma göndermiş.
- Me envio por usted.
- Beni size yolladı.
Cuando el rey me envio como emisario especial a las Indias Occidentales... me imaginaba con cierta turbacion una vida entre salvajes.
Kral beni özel olarak Batı Yerlileri için bu gezide görevlendirdiğinde... Yabani hayatı dört gözle bekliyordum.
- ¿ Y William nos envio esta comision?
- Ve William bize bu komisyonu mu gönderdi?
Ribbentrop no le envio aqui para que entretenga a la gente.
Ribbentrop O'nu oraya insanları eğlendirsin diye göndermedi.
Una señora rica vio mi trabajo y se enamoro de mi y me envio a estudiar.
Yüksek sosyeteden zengin bir kadın, çalışmalarımı gördü, ve bana aşık oldu ve beni sanat okuluna gönderdi.
Un envio de arcilla desde Rumanía por barco. Toda la tripulación murió en el camino.
Kilci akımını, biri çanak çömlek yapmak için ta Romanya'dan buraya kil göndermiş.
Si le envio eso y no es su cumpleaños... ... lanzaria 25 detectives para seguirme la pista.
Eğer doğum günü dışında ona mücevher verirsem derhal peşime 25 özel dedektif takar.
Oí a los de Wells Fargo hablando hoy por la noche sobre el envio
Posta arabası ile ilgili bir haber geldi. Değişiklik mi var?
- ¿ Olvidas qué llevan cien mil dólares en aquel envio?
- Orada tam 100,000 $ lık mal olacak.
LE ENVIO UN PAQUETE PARA MI PADRE ESPERO QUE PUEDA HACERSELO LLEGAR
BU PAKET BABAM İÇİN. UMARIM ONA ULAŞTIRIRSIN.
Busca a un par de matones. Si envio matones nuestro amigo conoce a todos mis gorilas y no les dejaría pasar la puerta.
- Çünkü yaşlı hırtı bulduklarında emrimdeki kiralık katilleri dakikasında enselerler.
Sale en todos los periodicos de Paris, hasta en el de "Ciencia cristiana", porque él les envio el articulo.
Paris'deki her gazete... Christian Science Monitor dahil olmak üzere olayı biliyor. Ve hikayeyi onlara o verdi.
Me ocupare personalmente de su envio, si ei comandante owynn no se opone.
Yarbay Owynn izin verirse, hikayelerin çikmasini görmek istiyorum.
Ya estaba enfermo cuando Feri Ats lo envio al agua.
Evet, çok kötü öksürüp duruyordu.
Digale que yo lo envio.
Seni gönderdiğimi söyle.
Ud. se apodero de un envio de drogas de la mafia.
Buradaki uyuşturucu işini mafyanın elinden aldın.
¿ Quien me envio una plasta por correo?
Posta ile bana o pisliği kim gönderdi?
El Sr. Priory me envio a buscarte.
Bay Priory seni bulmam için gönderdi.
¿ Mike los envio?
Mike'mı yolladı sizi?
ENVIO DE COMIDA MONTONE
GÖNDERİLEN YİYECEK MONTONE
No parece gustarle el envio del segundo prototipo.
İkinci prototipin gönderilmesi kararına katılmıyor gibisiniz.
Odin estudio a los 3 mundos envio a sus cuervos.
Odin üç dünyayı da Valhalla'dan izlerdi ve haber toplamaları için
¿ Podría darme su dirección así le envio un cheque por los 5 dólares?
Adresinizi alabilir miyim? Çekinizi gönderebilmem için.
Soy yo idiota, fui yo que te envio las cartas.
Bütün o mektupları sana ben yolladım.
te envio a limpiar letrinas.
Hayatının geri kalanı boyunca sana araba camı yıkatırım.
Envio una misión de reconocimiento, apenas llegamos.
Kampı kurmadan az evvel, bir keşif amacı yollamış.
Hubo un envio ayer.
Daha dün bir gönderme yaptık.
- Envio el café de costumbre.
- Her zamanki kahveden gönder.
Oh, ahora, ¿ Quien envio estas?
Bunları kim gönderdi?
Me envio algunas cartas pero nunca las conteste.
Bir kaç mektup yolladı ama cevaplarını hiçbir zaman yazmadım.
- Les dije que fué por el recargo a envio a domicilio.
- Teslimat ücretinden dolayı olduğunu söyledim.
Este Johny envio a mi padre a Mumbai, prometiendole una carrera de cine!
Johny, benim babamı da, sinemada kariyer vaadleri ile Bombay`e göndermişti.
¿ La envio alguna agencia?
Onu bir ajans mı yolladı?
Sé quien te envio
Seni kimin gönderdiğini biliyorum
Envio a alguien a atrapar a Ken en Norteamérica?
Kuzey Amerika'daki Ken'i yakalamak için bir tertip düzenleyeyim mi?
ENVIO DINERO. - CLAYTON.
Para yolda.
He tenido el placer de recibir la informaciön que me enviö.
Bana gönderdiğin bilgiyi alma zevkini tattım.
El Sr.. Knightley envio un carruaje.
Bay Knightley arabasını gönderdi.
Eres el mejor obsequio que el cielo me envio.
Tıpkı bana cennetten gönderilen bir hediye gibiydin.
- Envio los paquetes hoy...
- Daha evet demedim.
Estando alli envio un mensaje a la Estrella Blanca que ocasiono que chocara con su ciudad llevaba dos explosivos termonucleares de 500 megatones que explotaron con el impacto.
Oradan 500 megatonluk iki patlayıcı taşıyan Ak Yıldız'a bir mesaj göndermiş ve gemi çarpışma esnasında patlamış.
Su primera misión consistia en desbaratar los planes de colonización contaminando un envio de grano que estaba... que está almacenado en la estación.
Genç Darvin'in görevi Federasyon'un kolonizasyon çabalarını rayından çıkarmaktı. Bu sebeple istasyonda sevkiyat amacıyla depolanmış tahılı zehirleyecekti, doğrusu zehirledi de.
Dios me envio.
Beni Tanrı gönderdi.
- Envio un mensaje.
- Mesajı sen gönderdin.
Envio alfabeto lnterlac y codigos idiomáticos.
Açık bir kanaldan Ortakdil alfabesini ve yapısını yayınlıyoruz.
- ¿ Envio orden de regresar?
Geri çağıralım mı?
COMIDAS KOSHER CATERING ENVIO GRATUITO
ART'IN YERİ YAHUDİ YEMEKLERİ
No es algo que pueda hacer. Si te envio dinero, ahora que eres una fugitiva, yo y el periódico, seríamos tus cómplices.
Hâlâ kaçakken sana para gönderirsem, kendimi bir anda yardım ve yataklık suçlamalarından içeride bulurum.
? Nunca los envio! ?
Onları hiç göndermedi.
- Dios ya lo envio una vez al infierno.
Tanrı seni bir kez Cehennem'e gönderdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]