Translate.vc / Espanhol → Turco / Estrella
Estrella tradutor Turco
15,692 parallel translation
Cuando lo comprobé, eras una estrella de rock famosa en todo... el mundo y Kate estaba enamorada de ti... y yo soy ese rarito seguidor número uno tuyo lleno de acné.
Çünkü son baktığımda sen dünyaca ünlü bir rock yıldızıydın ve Kate sana aşıktı. Ben de sivilceyle kaplı, senin bir numaralı garip bir hayranınım.
Este tipo eligió la guitarra... y, de pronto, estrella del rock.
Bu adam gitarı seçti ve bir anda rock yıldızı.
No tengo ni idea. Pero, escucha, el loco Danny no escribió la nota de suicidio... ni Milo la estrella de rock, porque, él no se suicidó.
Ama bak, intihar notunu ne kaçık Danny ne de rock yıldızı Milo yazdı.
¿ Recuerdas ese mundo en el que soy una estrella de rock?
Rock yıldızı olduğum evreni biliyorsun. Oradan gelmiş olmalı.
Que les dará aun más detalles, información nueva, y que convertirá a Brendan en su testigo estrella.
Bu defaki çok daha detaylı olacaktı, bu defaki onlara yeni bilgiler verecekti ve Brendan onların en önemli tanığı hâline gelecekti.
Fui corredor estrella tres años seguidos.
Üç yıl üst üste eyalet koşusundaydım.
Estrella su cabeza contra el vidrio.
Kafasını cama sertçe vurur.
Es una gran estrella.
Çok ünlü bir yıldız.
¿ Que haran, un quinto filme con The Rock como estrella?
Başrolünde Rock'ın olduğu beşincisini mi yapacaklar?
Él quiere poner en marcha una nueva estrella aquí.
Buraya yeni bir yıldız fırlatmak istiyor.
El Avalon rodeará la estrella Arcturus.
Avalon, Arcturus yıldızı etrafında sapan manevrası yapacaktır.
Pareces una estrella de cine.
Film yıldızına benziyorsun.
La multitud guarda silencio cuando el novato estrella, Wade W. Wilson de Regina, Saskatchewan, se prepara para patear.
Saskatchewan, Regina'lı yetenekli çaylak Wade W. Wilson... vuruşu yapmaya hazırlanırken stadyum sessizliğe gömülmüştü.
Tú eres una súper estrella.
Sen bir yıldızsın.
Enseguida supe que era una súper estrella.
Onun bir yıldız olduğunu hemen anlamıştım.
Este oso es una estrella.
Bu ayı bir yıldız.
Vera, lleva a comer a nuestra nueva estrella.
Vera en yeni yıldızımızı öğle yemeğine götür.
La sexta estrella de pop que muere en el último año.
Son bir yılda ölen altıncı popstar.
Paraste una estrella ninja con una mirada.
Sen, bir bakışınla Ninja yıldızını durdurdun.
Soy una estrella, la cámara me adora Mira a esa loca, culpa las bebidas
Yıldızım ben, kamera çeker beni Şu hareketlerine bak, içki yüzünden hep
Me sentí como una estrella de cine.
Kendimi film yıldızı gibi hissediyordum.
Nace una estrella.
Yeni bir yıldız doğuyor.
Lo ideal, claro, sería una estrella con conexiones británicas pero la guerra no esperará la conveniencia de la agenda de Hollywood.
İdeal olarak, tabii ki, biri İngiliz bağlantılarıyla bir yıldız atacaktı, Bir Cary Grant veya bir Errol Flynn, Ancak savaş bir Hollywood programının rahatlığı için beklemiyor.
La estrella azul.
Mavi yıldızı.
Sigues siendo la estrella más grande en el cielo de papá.
Hala en gökyüzündeki en parlak yıldız sensin.
Estrella, filántropa, ganadora del Óscar... y poseedora del récord por acostarse con más jovencitos... que toda la arquidiócesis de Los Ángeles.
Yıldız, hayırsever, Oscar ödüllü ve en çok gençle sikişme rekoru sahibi.. ... hem de tüm Los Angeles Başpiskoposluğundan daha çok.
- Una estrella de Broadway.
Broadway yıldızı.
- Estrella de TV y amigo personal :
-... televizyon yıldızı ve kişisel arkadaşım :
Al parecer, creen que va a ser una gran estrella.
Görünüşe göre büyük bir yıldız olacağını düşünüyorlar.
Parece una estrella de cine.
Film yıldızına benzemişsin.
Aquí está la jugadora estrella. Es ella.
İşte bizim yıldız oyuncumuz, tam karşımızda, işte o.
¿ Propone que hiramos a una estrella de televisión en vivo, en frente de millones de personas?
Bir tv yıldızını canlı yayında, milyonlarca insanın gözü önünde vuralım mı diyorsun?
Lo que esa estrella hizo ayer, fue tan mágico.
o ne yaptı, oh, çok büyüleyiciydi.
¡ Yo soy una estrella!
Ben bir yıldızım!
Y pronto voy a ser una estrella en la Ópera de París.
Ve yakında Opera de Paris'te bir Étoile olacağım.
♪ Camina sobre tu estrella... ♪
♪ yıldızlar üzerinde yürüyen... ♪
Usted fue el nombre de una estrella, ¿ verdad?
İsmini bir yıldızdan aldın değil mi?
Ella será una estrella en Hollywood.
Hollywood'da bir yıldız olacak.
Lo siento. ¡ Una sola estrella en Yelp!
Size bir yıldız vereceğim.
¡ La convertiré en una estrella!
Onu çok ünlü yapacağım.
- ¿ Qué es la estrella roja?
Kırmızı yıldız ne?
Es el Show de Mierda Viajera de Ben Benjamin y tú eres la estrella.
Bu, Ben Benjamin Gezici Bok Gösterisi sen de yıldızısın.
El especialista de 19 años William Lynn recibió la Estrella de Plata... y él y el pelotón Bravo... han pasado dos semanas de gira, recibiendo las gracias del país.
On dokuz yaşındaki Uzman William Lynn, Silver Star ödülünü kazandı, Ve o ve sekiz kişilik Bravo kadrosu Son iki haftayı ülkeyi dolaşarak geçirdim,
Una estrella importante se interesó.
Hey, büyük bir yıldızı merak ediyoruz.
Si hay una estrella...
Eh, büyük bir yıldız alırsak ve sadece tahmin ediyorum,
Al darle la Estrella de Plata dijeron... que se peleó mano a mano con un rebelde. ¿ Es cierto?
Silver Star citation'e göre, Direnişçilerden biriyle elele savaştın. Bu doğru mu?
La estrella nos lleva hacia adelante. "
Yıldız bizi devam etmeye çağırıyor. "
Escucha, La estrella infantíl Shirley Temple sacó una colección de juguetes con su cara.
Çocuk oyuncu Shirley Temple, kendi yüzüyle bir oyuncak koleksiyonu çıkardı.
O seguir la Estrella Polar.
Veya Kuzey Yıldızı'nı takip edersin.
Sabe que la Estrella Polar es la más brillante de todas.
Kuzey Yıldızı'nın en parlak yıldız olduğunu biliyor.
¡ Eres una estrella de rock!
Rock yıldızısın sen!