Translate.vc / Espanhol → Turco / Estó
Estó tradutor Turco
41 parallel translation
Estó sucedió hace diez días.
Bu olay 10 gün önceydi.
No es posible que estó me esté ocurriendo.
Bunu ben yapmıyorum. Bir başkası yapıyor.
A éste ritmo, estó se convertiría en una boda vespertina.
Böyle gidersek düğünümüz akşama kalacak.
Hey, creo que estó esta bien.
Selam, umarım iyisindir.
¿ Como pasó estó entonces?
O zaman nasıl oldu bu?
Bueno, um, dale estó, ¿ Sí?
Bunu ona ver, olur mu?
¿ Qué es estó?
Bu da ne böyle?
¿ Cuanto va a durar estó?
- Daha ne kadar sürecek?
La presión estó haciendo crujir el traje, es sorprendente.
Basınç elbisenin gıcırdamasına neden oluyor.
Bueno, necesitamos resolver estó rapidamente.
Eh, bunun ne olduğunu çabuk bulmamız gerekiyor.
Estó es lo mas lejos q puedo llevarte.
Seni getirebileceğim en uzak yer burası.
Crean me que no les estoy inventando estó.
Bunu kafamdan uydurmadığım konusunda bana inanın.
¿ Estó?
Bu mu?
Quiero que tengas estó.
Bunu almanı istiyorum.
Mi hija estará con estó en su tripa durante nueve meses Creo que estás perdiendo la perspectiva
Oğlunuz çekip gidebilir ama kızım dokuz ay karnında onu taşımaya mahkum.
Entontré estó.
Bunu buldum.
Estó puede arder un poco.
- Biraz acıtabilir. - Tamam.
Ahora escuchadme. Estó va a ser magnífico.
Dinleyin beni, harika olacak.
No, pero yo no firmé para estó.
Ama bunların hiçbirini ben istemedim.
¡ Estó es tu culo Rallo!
Bu senin sınavın, Rallo!
Estó nunca funcionará.
Bu kesinlikle işe yaramayacak.
Mike tomó el lavaplatos para una apertura estandar, pero como estó se tornó, nada en nuestrá casa es estandar.
Mike standard bir açıklığa göre bir makina almış, ama göründüğü üzere, evimizdeki hiçbirşey standart değil.
¿ Qué es estó?
Ne diyorsun?
te dejaré pagar mi cena. tienes que ver estó.
Ama fazladan not için, bana yemek ısmarlamana izin veriyorum.
- Yo siento estó también
- Bunu bende hissediyorum.
Estó es malo para el negocio.
Bu, iş açısından kötü oldu.
Qué es estó?
Whoa, whoa, whoa, bu da ne?
Estó es de su propiedad ahora.
Artık burası onun mülkiyeti.
Suficiente exposisión a nivel celular, puede causar cancer, pero estó no puede causar asfixia.
Hücresel seviyede yeterince maruz bırakılırsa evet kansere neden olabilir ama boğulmaya neden olmaz.
¿ Cómo pasó estó?
Bu nasıl oldu?
Estó se hará a la antigua!
Bu işi eski moda, Alamo tarzı yapacağız.
Creo que estó cubrirá el alquiler y la electricidad del próximo mes.
Sanırım bu gelecek ayın kirasını ve elektriğini karşılar.
¡ Estó terminará en muerte súbita!
Yarışma uzatmalara gidiyor!
Estó chupará el alcohol.
Bunlar içkiyi emer.
¿ A ver si aprendo de estó otra vez?
Acaba tekrar haz alacak mıyım diye?
Si yo no hubiera venido para un control aleatorio ¿ Usted habria enviado estó?
Eğer rastgele kontrole gelmeseydim... bunları mı gönderecektiniz?
Estó fue una tragedia pero es el primer crimen en seis años.
İki gece önce olanlar bir trajediydi, ama aynı zamanda 6 yıldır görülen ilk şiddet suçuydu.
Pero estó es raro.
Ama garip olan şu.
Mi pie estó todo hinchado.
Ayaklarım sızlıyor.
¿ Estó significa que están funcionando de nuevo?
Bu yeniden çalışmaya başladığı anlamına mı geliyor?
Estó es... "Las mil grullas"
Bu —