Translate.vc / Espanhol → Turco / Ethan
Ethan tradutor Turco
5,014 parallel translation
¿ Dónde está Ethan?
- Ethan nerede?
Es mi hijo, Ethan.
- O benim oğlum, Ethan.
Ethan, no se presentó a su rotación en seguridad.
Güvenlik vardiyasında da görülmedi, Ethan.
Su nombre es Ethan, él es el prototipo.
Adı Ethan. Daha bir prototip.
Ayer, el núcleo de energía de Ethan casi llegó a cero.
Dün, Ethan'ın güç çekirdeği neredeyse hiç çalışmamış.
¿ Ethan está bien?
Ethan'ın durumu iyi mi?
Ethan, realmente no estoy enojado contigo, ¿ está bien?
Ethan, gerçekten sana kızmadım, tamam mı?
De ninguna manera, Ethan.
Yok daha neler, Ethan.
Ese es mi hijo, Ethan.
- O benim oğlum, Ethan.
Ethan y Tyler Cole, hermanos de Hartford, Connecticut.
Ethan ve Tyler Cole, Hartford, Connecticut'lı iki kardeş.
Mire, nosotros enviamos a Ethan a Europa por su graduación, le pidió a Tyler que le acompañara.
Ethan'ı mezun olunca Avrupa'ya gönderecektik. Tyler'ın da yanında gelmesini istedi.
Ethan no es político en absoluto.
Ethan'ın siyasi görüşleri yoktur.
Y si fuera mi hijo ¿ Dónde están Tyler y Ethan hoy? Así es como yo lo haría.
Tyler'la Ethan'ın yerinde benim oğlum olsaydı bu işi bu şekilde hallederdim.
Era un periodista del New York Times que acaba de hablar por teléfono con los padres de Tyler y Ethan Cole.
"New York Times" muhabiri Tyler ve Ethan Cole'un ailesiyle konuşmuş.
Ethan.
Ethan.
Ethan, he estado viendo a Claire Riesen.
Ethan Claire Riesen ile görüşüyordum.
O a Ethan.
Veya Ethan'la.
Ese médico suturó tu cara cuando destrozaste la camioneta, Ethan.
Yaralandığında yüzüne dikiş atan doktor buydu.
¿ Cómo está Ethan?
Ethan nasıI?
Y, en entrenamiento básico, cuando nos conocimos por pirmera vez, y cambiaste a una litera cercana a la mía, No fue porque Ethan estaba roncando.
Temel eğitimde, ilk tanıştığımızda Ethan horladığı için yanımdaki ranzaya gelmedin.
Ethan roncaba, como una ballena muriendo.
- Ethan ölü bir balina gibi horluyordu.
Ethan, necesito perdirte un favor.
Ethan senden bir iyilik istemeliyim.
Pero tú ya comiste, Ethan.
Ben! Ethan, sen zaten kreplerini yememiş miydin?
- Ethan.
Ethan.
Ethan...
Ethan...
¿ Cómo está Ethan?
Ethan nasıl?
Ethan esperaba verte este fin de semana si estás libre.
- Ethan bu haftasonu eğer boşsan seninle görüşmek istiyor.
Soy Ethan.
Ben Ethan.
Ethan, vámonos.
Ethan, hadi gidelim.
Has hablado con Ethan.
Ethan'la konuşmuşsun.
Puede que seas su padre biológico, Jack... pero nunca serás el padre de Ethan.
Onun biyolojik babası olabilirsin, Jack. Ama hiçbir zaman Ethan'ın babası olamayacaksın.
¿ Eres el padre de Ethan?
Ethan'ın babası sen misin?
Te prometo que me mantendré alejado de Ethan.
Ethan'dan uzak duracağıma söz veriyorum.
No tendrás una niñera, y Trent estará trabajando. y necesitarás a alguien que se haga cargo de Ethan.
Bakıcı bulamazsın, Trent'in işi olur Ethan ile ilgilenecek birine ihtiyaç duyarsın.
Senor, Ethan dice que tiene a Olivia Pope al telefono para el senor Beene.
Efendim, Ethan Olivia Pope'un Bay Beene aradığını söylüyor.
Sí Vivía con un tío Ethan Bernard, ningún registro, y Billy de interrogarlo ahora
Evet. Bir adamla yaşıyormuş. Ethan Bernard, kayıt yok ve Billy şuan onu sorguluyor.
¿ Ethan?
Dikkat ettim.
No, porque, Ethan, por una vez, no me has decepcionado.
Hayır, çünkü Ethan, ilk defa... beni hayal kırıklığına uğratmadın.
¿ pero no crees que Ethan tiene derecho a ver a su padre?
Ama sence Ethan'ın babasını görmeye hakkı yok mu?
Maestro, mi primo Ethan fue su chofer en Minneapolis...
Böyle. Evet. Üstat, kuzenim Ethan Minneapolis'te sizin şoförünüzdü.
No quiero hacerlo. No iba a hacerlo siquiera,
Ben de istemiyorum, yapmayacaktım ama dün Ethan'ı gördüm.
- pero vi a Ethan ayer. - ¿ Qué?
- Ne?
Ethan debió de haber estado escuchando.
Ethan dinlemiş olmalı.
Hola, Ethan.
Selam, Ethan.
¡ Ethan!
Ethan!
Sé que te agrada este tipo...
Belki de Ethan, bataryasını değiştirmesini istemiştir.
Tal vez Ethan pidió un cambio y él lo hizo mal.
Yapamamıştır.
No puede lastimarlo.
Bu durum Ethan'a zarar vermez.
¡ Ethan!
Ethan! Ne yaptın sen?
¿ Cyrus?
Ethan?
Ethan.
- Ethan.