English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Ev

Ev tradutor Turco

43,448 parallel translation
¿ No te puedes referir a mí como si fuera una mascota?
Benden ev hayvanı gibi bahsetmez misin?
sea mejor que te busques tu propia casa.
Bence kendine ev bulsan iyi olur.
¿ Casa?
Ev.
No sois capaces de manejar ni un castigo.
Sen ev yasağını bile kaldıramadın.
Pero el castigo sí.
Ama ev yasağı öyle.
Bueno, para ser nuestra primera vez como anfitriones, pensé que sería sensato una puesta a prueba.
İlk ev sahipliğimizde bir deneme çalışması akıllıca olur diye düşündüm.
La casa parece... muy silenciosa.
Ev sanki çok sessiz.
Uno de mis trabajadores domésticos de años, Gunther Holzmann... tuvo acceso tanto al cinturón como al lugar de trabajo... y aunque que me duele mucho decirlo, creo que debería investigarlo.
Uzun süreli ev personelimden olan Gunther Holzmann'ın kemerle şantiyeye erişimi vardı ve bunu söylemek her ne kadar acı verse de, sanırım aramanız gereken kişi o.
Tengo un apartamento, tengo un trabajo...
Ev tuttum, iş buldum...
¿ Esta es tu casa?
Bu ev senin mi?
Solo acabo de hacer algo de limpieza en casa.
Sadece biraz ev temizliği yapıyordum.
¡ Le he preguntado a su casera!
Ev sahibelerine sordum!
Era una ola de melaza tan alta como una casa atravesando las calles.
Bir ev yüksekliğindeki pekmez dalgaları, sokaklardan akıyordu.
Esta casa está llena de aves predadoras.
Bu ev de yırtıcı kuşlarla dolu.
Por su culpa.
Onların yüzünden, bu ev yüzünden.
Trabajo a media jornada para el casero.
Ev sahibi için yarı zamanlı çalışıyorum ben.
Y cuando vi esta casa en venta, lo supe. Tenía que comprarla, ¿ saben?
Bu ev satışa çıktığında da, almam gerektiğini biliyordum.
Creí que serías una ama de casa... con un marido y dos hijos en... una urbanización en algún lado... y podría tacharte de mi lista de preguntas sobre todo.
Bir eş ve iki çocukla, kırsalda filan bir ev hanımı olacağını, böylece seni tüm sorularımdan kurtarabileceğimi düşünmüştüm.
Esa es otra infracción de la Asociación de Vecinos...
Yine bir Ev Sahipleri Derneği yasasını çiğnediniz.
Madeline, la reunión de la Asociación de Vecinos está por empezar.
Madeline, Ev Sahipleri Derneği'nin toplantısı başlamak üzere.
Se rescindió la seguridad a petición de la propietaria.
Görev, ev sahibinin isteği üzerine iptal edildi.
La próxima vez que diga algo sobre ti, denigra su vida.
Rene bir daha bir şey derse ev hayatını kötüle.
¿ Podemos irnos y ya está, por favor?
sadece gidebilirmiyiz, lütfen? - Bu ev nered?
¿ Sin hipoteca, casa, nada?
İpotek, ev, herhangi bir şey?
Porque... Esto no son los 50, créame cuando le digo que he visto arreglos de vivienda más inusuales que el suyo con Charlie.
Çünkü... 1950'lerde değiliz sana sen ve Charlie ile olandan daha garip ev anlaşmaları gördüğümü söylediğimde ban güvenebilirsin.
Tenemos la antigua casa por un par de semanas. Iba a ir a empaquetar.
Eski ev birkaç hafta daha bizde oraya gidip toplanacaktım.
¿ Qué tal si no lo hago? Y si la cosa no funciona en la nueva casa, nos vamos a casa.
Diyelim ki bunu yapmadım ve eğer yeni ev işi olmazsa evimize döneriz.
Esa gran Casa Blanca está ahí afuera... es tuya para que la tomes.
Orada büyük bir ev var ve senin almanı bekliyor.
La casa es el triangulo
Ev de üçgen oluyor!
Está bien, para entender esto, tienes que saber acerca de mi compañera de cuarto, Madison.
Hikayeyi oturtabilmen için önce sana ev arkadaşım Madison'dan bahsedeyim.
No es lo mismo si no estoy tratando de evitar alguna tarea desagradable.
Sıkıcı ev işlerinden kaçmaya çalışmakla aynı şey değil ki.
Voy a construir casas para los sin techo con mi amigo Sean, luego saldrá para Vassar en el otoño. ¿ Un novio irlandés?
Erkek arkadaşım Sean ile birlikte evsizler için inşaa edeceğim ev, sonbaharda Vassar'da açılacak.
Dan Rather, ¿ tienes algo para agregar además de este delicioso pastel de Bundt?
Dan Rather, bu lezzetli ev yapımı keklerin dışında paylaşacak bir şeyin var mı?
* Quiere que seamos anfitriones en la fiesta de los Oscar, ¿ qué diablos?
# Oscar partisine ev sahipliği yapmamızı istiyor, ne alâkâ be?
Es el breve respiro entre las dos pesadillas del hogar y la escuela.
Otobüs, ev ile okul kâbusu arasındaki kısa soluklanmamız.
Fácil... ¿ Quieres ser diseñadora, organizadora de eventos, una ama de casa?
Tasarımcı mı olmak istiyorsun? Etkinlik organizatörü mü? Yoksa gerçek bir ev hanımı mı?
Es un sitio raro.
Tuhaf bir ev.
Estoy impresionado.
Aksi takdirde tüm ev su altında kalırdı.
Quizá estaba destinado a ser maestro carpintero mitad arquitecto de casas de árbol, mitad cantautor.
Belki aynı anda usta bir marangoz, ağaç ev müteahhiti söz yazarı ve şarkıcı olmam gerekiyordur.
Porque sabíamos que crear un hogar en este lugar era la única oportunidad que tenía la humanidad de seguir soñando.
Çünkü bu yerde bir ev yapmanın insanlığın hayal etmesi gereken tek şans olduğunu biliyorduk.
Las palabras casa y hogar tienen diferente significado.
Ev ve yuva farklı anlamlara sahiptir.
Una casa en un objeto inanimado.
Ev hareketsiz bir nesnedir.
Echo de menos el hogar, pero no estoy triste ;
Evimi özlüyorum ama ev hasreti çekmiyorum.
¿ Y si buscamos a uno de tus hijos para que te lleve a casa?
Nasıl olur da, uh, oğlanlarından birini bulmaya ne dersiniz? Kim size bir asansör ev verebilir?
A Khamila le hemos dejado 68 millones de libras la casa en Kensington, el yate, y otros varios barcos de fin de semana.
Onların vasiyetini ve son sözlerini size aktarırken metin olun. Kamilah için 68 milyon dolara ek olarak Kensington'daki ev, yat ve diğer hafta sonu tekneleri.
Aparentemente estamos en Saavedra Hall, invitados por el Centro de Medicina Geriátrica.
Görünüşe göre biz Saavedra Salonunda, Center for Geriatric Medicine ev sahipliğinde olacağız.
Creo que tengo que encontrar un nuevo lugar para vivir.
Sanırım kendime yeni bir ev bulmam gerek.
Estados Unidos alberga al 5 % de la población mundial... pero también al 25 % de los prisioneros del mundo.
Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki nüfusun % 5'ine mahkûmların ise % 25'ine ev sahipliği yapıyor.
Tener un sistema de confinamiento para jóvenes es algo grandioso.
Çocuklar için bir ev hapsi sistemi kurmak harika bir şey.
¿ El castigo siempre es así? Oh, Dios mío. ¿ Qué acaba de pasar?
Ev yasağı hep böyle midir? Çeviri : Tronce İyi seyirler.
Ve una casa en la distancia.
Uzaklarda bir ev görür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]