Eval tradutor Turco

Si les ense � amos a los chicos las preguntas de examen � qu � eval � a en ellos?

Eğer çocuklara, doğrudan test sorularını öğretirsek... ne yönden değerlendirilecekler?

Nada. Nos eval � a a nosotros.

Değerlendirilen... onlar değil, biziz.

Eval Vadas. [( N. del T. ) : Eval suena como Evil ( Mal )]

Eval Vadas.

Eval y su hermano Ziggy trabajan para que el Consejo Tribal les deje montar el casino y el hotel.

Eval, E-v-a-l, Vadas. ( Eval

Hawes encontró algo sobre Eval Vadas y las armas.

Hawes, Eval Vadas ve silahlar hakkında birşeyler bulmuş.

Entonces vosotros dos deberían llamar a la puerta del sr. Eval Vadas, y ver si tenía razón.

Öyleyse siz ikiniz, Bay Vadas'ın kapısını çalıp, Hawes haklı mıymış bir bakın.

Buscamos a Eval.

Eval'ı arıyoruz.

Eval os está esperando.

Eval da sizi bekliyor.

Usted es Eval.

Sen Eval olmalısın.

Sí, ella, uh, quiere tener los hijos de Eval, y tal.

Evet, o, Eval'ın bebeklerini kucağıma alayım diyor, sanırım.

En realidad estamos aquí para hablar con su hermano Eval sobre armas de fuego.

Aslında, biz de kardeşin Eval'la silahlar hakkında konuşmak için burdayız.

Di adiós a los amables policías, Eval.

Bu iyi polislere hoşçakal de, Eval.

John Hawes me dejó un mensaje sobre Eval y armas.

John Hawes bana Eval ve silahlar hakkında bir mesaj bıraktı.

Eval quería contratar al armero para trabajar en la reserva a jornada completa convirtiendo rifles.

Eval, silahçıyı tüfekleri dönüştürerek tüm gün arazide çalışması için kiralamak istemiş.

Eval tiene algo en su garaje.

Eval'ın garajında birşey var.

Eval, armas, dinero, sheriff muerto.

Eval, silahlar, para, ölü şerif.

Tío, el nombre del tipo es Eval.

Ahbap, adamın adı Eval.

y entonces tendrías un montón de armas de verdad, Eval.

ve ardından, pek çok gerçek silahın olur, Eval.

Tenemos un sheriff muerto, Eval.

Ama elimizde ölü bir şerif var, Eval.

Eval no lo hizo, pero, ¿ por qué no aceptó Hawes el soborno?

Eval yapmadı anladık, ama Hawes neden o rüşveti almadı ki?

Sí, ambos son negativos, y la eval Psych no es concluyente.

Evet, ikisinde de sonuç yok. Ve ruhsal deneme de kesin değil.

Derrown romperá el escudo. Moralo Eval es el conductor en la fuga.

Derrown buradan kalkanı halledecek, Moralo Eval ise kaçış şoförü.

Eval es el conductor de la fuga, y tienen un Parwan que puede pasar a través del escudo de rayos.

Eval kaçış şoförü ve ışın kalkanından geçebilen bir Parwan'ları var.

¡ ¿ Cómo te atreves a faltar al respeto a Moralo Eval? !

Moralo Eval'e saygısızlık etmeye nasıl cüret edersin?

¡ No matéis a Moralo Eval!

Moralo Eval'i öldürmeyin!

Moralo Eval, ideólogo de un plan separatista para secuestrar al canciller Palpatine ha sido capturado por fuerzas de la República.

Morale Eval, Ayrılıkçıların, Şansölye Palpatine'i kaçırma planının beyni, Cumhuriyet güçleri tarafından yakalandı.

Se llama Moralo Eval.

Adı Moralo Eval.

Eval mató a su madre cuando apenas era un niño.

Eval, daha çocukken annesini öldürmüş.

Además de evitar que Eval secuestre al canciller podría llevarnos hacia Grievous y tal vez hacia el mismo Dooku.

Eval'in Şansölyeyi kaçırmasını engellemenin yanı sıra bizi Grievous'a götürebilir. ... ve hatta belki Dooku'nun kendisine bile.

Yo soy Moralo Eval, y tengo una gran influencia aquí.

Ben Moralo Eval ve burada sözü geçen birisiyim.

Pero olvidarás todo lo que escuchaste aquí o Moralo Eval te hará matar.

Ama burada duyduğun her şeyi unutacaksın yoksa Moralo Eval seni doğrar.

Hice contacto con Eval.

Eval ile temasa geçtim.

Parece que Eval contrató a Bane para sacarlo de la cárcel y por cómo estaban hablando, es inminente.

Görünen o ki ; Eval hapisten kaçabilmek için Bane'i kiralamış ve üstelik konuştuklarına bakılırsa bunun olması an meselesi.

Obi-Wan se reúne con el cerebro del golpe, Moralo Eval, y le saca de la cárcel para ganarse su confianza.

Obi-Wan, komplonun beyni Moralo Eval ile tanışarak güvenini kazanmak için onu hapishaneden kaçırdı.

A Moralo Eval le gustan los hombres que planifican.

Moralo Eval ileriyi planlayan adamları sever.

No más excusas, Eval.

Daha fazla bahane yok Eval.

Tú mismo lo has dicho, Eval.

Kendin söyledin Eval.

Si puedo imponerme a Cad Bane, podré saber más sobre el golpe de Eval.

Eğer Cad Bane'i yenebilirsem, Eval'in planı hakkında daha fazla şey öğrenebilirim.

Si se mueven con libertad, podrían llevarnos de nuevo a la operación de Eval.

Eğer rahatça hareket ederlerse, bizi Eval'in operasyonuna götürebilirler.

Y ahora se escapa con Cad Bane y Moralo Eval, y el consejo Jedi no hace nada de nada.

Şimdi de Cad Bane ve Moralo Eval ile birlikte kaçıyor ve Jedi konseyi bu konuda bir şey yapmayacak.

Moralo Eval se está quedando sin tiempo y sin paciencia.

Moralo Eval'in zamanı ve sabrı azalıyor.

Sobre tu tarifa por Eval : lo justo sería repartirlo a partes iguales.

Yani Eval'den alacağın ücretle ilgili olarak, yarı yarıya bölüşmek bana adil gibi geliyor.

Sí, y también Moralo Eval, quien parece llevarles bastante ventaja.

Evet, sizden birkaç adım önde olan Moralo Eval'in de öyle.

Con astucia y valor, se gana la confianza del cazarrecompensas Cad Bane y de la mente criminal Moralo Eval, ganándose la entrada a la fortaleza del líder separatista, el Conde Dooku.

Kurnazlığı ve cesareti kullanarak, ödül avcısı Cad Bane ve suçlu beyin Moralo Eval'in güvenini kazanıyor. Ayrılıkçı lider kont Dooku'nun sığınağına giriş hakkını elde ediyor.

Tú descuidado retraso podría haber arruinado mi plan, Eval.

Önemsemediğin gecikme, planımı mahvedebilirdi Eval.

La Caja fue diseñada por mí, Moralo Eval, para simular ciertas situaciones que puedan ocurrir durante el trabajo.

Kutu ben, Moralo Eval tarafından, iş sırasında meydana gelebilecek durumları taklit etmek üzere tasarlandı.

Moralo Eval está impresionado.

Moralo Eval etkilendi.

También es importante para un cazarrecompensas tener suerte, y tu suerte se acaba de terminar. ¿ Cómo osas desafiar a Moralo Eval?

Ödül avcısının şanslı olması da önemlidir. Senin şansınsa bitti. Moralo Eval'e karşı gelmeye nasıl cüret edersin?

Ya le has oído, Eval.

Onu duydun Eval.

Una vez que estéis a bordo del transporte, Eval os detallará su plan.

Hepiniz araca bindiğinde, Eval, planladığı gibi sizinle gelecek.

Es sólo una eval.

Sadece varsayım bu.