Translate.vc / Espanhol → Turco / Eve
Eve tradutor Turco
101,060 parallel translation
Creo que tengo que irme a casa.
Sanırım eve gitmeliyim.
Creo que deberíamos ir a casa mañana.
Bence yarın eve gitmeliyiz.
Y de repente, ¿ por qué estás tan ansioso por volver a casa?
Ve birden bire neden eve dönmekten endişeleniyorsun?
Pues tú viniste a casa y me levantaste del piso.
Bizim eve gelip beni yerden kaldırmıştın.
Acabas de llegar a casa.
Eve yeni geldin.
Mi hermano acaba de volver a casa.
Kardeşim eve daha yeni geldi.
Ya regresó a casa.
Eve geldi.
Tu papá lo encontró en Santa Mónica y lo regresó.
Baban onu Santa Monica'da buldu. Ve eve getirdi.
Si le hubieras dicho que nos llevábamos a Bram, no hubiese tenido alternativa.
Ona, Bram'i eve götürüyorum dersen seçme şansı olmaz.
Gracias por traerme a casa.
Beni eve getirdiğiniz için teşekkürler.
Siempre hay personal en la casa.
Eve hep birileri girip çıkıyor.
Si te digo lo que están haciendo y los atrapas, ¿ me enviaría a casa?
Eğer sana ne yaptıklarını söylersem ve sen de onları yakalarsan beni eve gönderir misin?
Si te encuentras confuso, en busca de conocimiento, de comunidad o de paz espiritual, te decimos : "Bienvenido a casa".
Eğer kendinizi, akıntıya kapılmış bilgi, topluluk ve içsel huzur arayışı içinde bulursanız size, eve hoşgeldin diyoruz.
Gracie te extraña y nos encantaría que volvieras a la casa.
Eve dönmen bizi çok mutlu eder.
Detective Bowman, regresará al refugio y encontrará lo que se le haya pasado la primera vez.
Dedektif Bowman, güvenli eve dönüp geçen sefer neyi gözden kaçırdığınıza bakın.
Lo puse en un refugio hasta que las cosas se calmen.
Ortalık durulana kadar onu güvenli bir eve yerleştirdim.
Quiero irme a casa.
Eve gitmek istiyorum.
Lo decoraremos y haremos que sea como en casa.
Yeniden düzenleriz. Burayı bir eve dönüştürürüz.
Sospeché de ti cuando llegaste a casa anoche cubierto de tierra de tumba.
Dün gece eve mezarlık kaçkını gibi döndüğünde şüphelendim.
Dijeron que iban a llevarlos a su hogar, pero los arrojaron por la esclusa de aire.
Onları eve götüreceklerini söylemişlerdi ancak hava kilidinden uzaya attılar.
Te irás a casa pronto.
Yakında eve gideceksin.
Les permitirá salir bien parados cuando vuelvan a casa.
Bu durum eve başları dik dönmelerini sağlayacak.
No, no voy a discutir eso contigo ahora, lo haré cuando llegue a casa.
Hayır, şimdi seninle tartışmayacağım. Ben eve giderken yapacağım.
Todas esas veces que me llevaste a casa.
Birçok defa beni eve bıraktın.
Terminé mi turno aquí, llegué a casa a las 11.
Buradaki nöbetimi bitirdi, 11'de eve gittim.
Ven a casa.
Eve gel.
Si vuelvo a casa, ¿ qué?
Eve gelirsem ne olacak?
Nos mudamos a la prefabricada, y pensamos que habíamos ganado la lotería.
Prefabrik eve taşındık piyango kazandık sandık.
Será mejor que vuelva a casa.
Eve gitsem iyi olur.
Y no le pedí que volviera a casa porque no quería presionar.
Eve gelmesi ile ilgili hiçbir şey söylemedim. Çünkü onu zorlamak istemedim.
Deberías ir a casa.
Eve dönebilirsin.
Bueno, si si no vas a ir a casa, entonces, toma esto.
Eğer sen... Eğer eve dönmeyeceksen.. Bunu al.
Me gustaría ir a casa con ella ahora mismo, si soy honesto, irme y dejarlo hacer eso.
Ben de eve karıma gitmeyi, öylece çıkıp seni böyle bırakmayı.. .. isterdim aslında.
La buscaré cuando lleguemos a casa, cielo.
Eve döndüğümüzde arayabilirim tatlım.
¿ Cuando lleguemos a casa?
Eve döndüğümüzde mi?
La pareja va a volver hoy a la casa. Carl dijo que si Gary no aparece, cosa que no hará, o al menos no en condiciones de mostrar una casa, quiere que la mostremos nosotros.
O çift, bugün eve dönecek ve Carl dedi ki Gary gelmezse, ki gelmeyecek, en azından evi gezdirecek durumda olmaz, bizim gezdirmemizi istiyor.
Te paso a buscar después y la mostramos juntos.
Sonra seni alırım ve beraber eve gideriz.
De la misma manera que Eve obtuvo la información de Rachel.
Eve'in tüm bilgiyi Rachel'dan aldığı aynı yöntemle.
- Bueno, Eve se acostó con Rachel.
Eve, Rachel ile yattı.
Eve lo hará para mí.
Eve benim için yapacak.
Perfecto, vete a casa.
Tamam, eve git.
¿ Qué es lo que hará Eve?
Eve ne yapacak?
¿ A qué te refieres con "qué es lo que hará Eve"?
Ne demek "Eve ne yapacak"?
Renard volvió a su casa mientras estaba allí.
Ordayken Renard eve geldi.
- Bienvenida nuevamente.
- Eve höş geldiniz.
Pero fue devuelto con vida.
Sağ olarak eve döndü.
Bueno, viste lo que paso con Eve.
Yani, Eve ile olanları gördün.
Se fue andando a casa sobre las 23 : 00.
Saat 11 : 00 civarı eve yürüyor.
Vine apenas volví.
Eve döndükten sonra hemen buraya geldim.
¡ Marge, no!
Eve dönüp, babamla oynadım.
Nick, mira, deben haber muchos hechizos que podrían funcionar para revertir lo que te está pasando, ¿ verdad, Eve?
Burda her ne oluyorsa, değil mi Eve?