Translate.vc / Espanhol → Turco / Excusé
Excusé tradutor Turco
115 parallel translation
Estaba jugando parchís con un anciano ciego y me excusé para llamar a mi amigo que estaba deprimido porque nunca pudo ser banquero.
Yaşlı kör bir adamla Kızma Birader'in ortasındaydım ve arkadaşımı aramak için izin istedim. Son zamanlarda bunalımdaydı, çünkü hiçbir zaman bankacı olamamıştı.
Tuve que ir a hacer pis, así que me excusé y fui al baño de la entrada.
ışemem gerekiyordu, ben de izin isteyip tuvalete gittim.
Su Gracia se siente fatigada ruega que se excuse su ausencia de la mesa.
Hanımefendi yorgun hissediyor ve masaya gelemeyeceği için affınızı istiyor.
¿ Excuse, cúal es su nombre? .
İsminiz nedir?
No se excuse.
Özür dilenecek bir şey yok.
Pero yo... ¡ No se excuse!
Mektubuma yanıt verdi mi?
No se excuse.
Özür dilemeye gerek yok.
- Excuse moi. - ¿ Está pensando en cambiar?
- Vatandaşlığa geçmen için önce vatandaş olman gerek.
Excuse moi, Ferdinand.
- Bunu yapacağız değil mi? - Son drece kararlıyım.
"Señor... " le ruego a usted... " excuse...
Mösyö, sizden ricam hasta olduğu için okula gelemeyen oğlum René'yi...
¿ Puedo pedir que a George se le excuse de clases hoy?
Sınıfların bugün muaf olmasını George'dan isteyebilirim.
Gentlemen, excuse me.
Baylar, Özür dilerim.
Excuse me.
Affedersin.
Mi viejo amigo, le ruego que me excuse, deben de estar agotados.
Sevgili dostum, özür dilerim. Uzun bir yolculuktan geldin.
Excuse me...
Afedersiniz...
Excuse moi.
Affedersin.
"Lately things don't seem the same."
"Excuse me while I kiss the sky."
"Excuse me while I kiss the sky."
"Purple haze all around."
¡ Por favor, excuse mi tonto juego de palabras!
Niye, lütfen aptal sözcük oyununu affet!
- Excuse me, ¿ en que clase esta su hija?
afedersiniz, küçük kızınız hangi sınıfta?
Quiero ayudarla y pagar la deuda que tengo con Togashi san, pero debo pedirle que me excuse de esto.
Sana yardım etmek istiyorum ve Bay Togashi'ye olan borcumu ödemek. Ama bu sizin için yetersiz olur.
¶ Disculpen mis lágrimas ¶
" Please eXcuse my tears...
Tiíta, excuse la tardanza.
Özür dilerim, geciktim, teyze.
No se excuse. Siento una gran admiración por usted.
Size karşı farklı bir saygım var.
Oh. E-excuse yo, ma'am.
Affedersiniz.
Bueno, veré qué puedo hacer, pero la dama debe estar en casa a medianoche sin ningún tipo de artimaña que lo excuse.
Ne yapabileceğime, bir bakacağım, ama geceyarısına kadar evinde olması ve aganigi falan olmaması konusunda ısrarcı olmam gerekiyor.
Excuse-moi, Madame.
Affedersiniz, Madam.
Excuse moi.
Pardon.
Excuse-moi.
Excuse-moi.
Excuse mi aspereza, pero estoy ansioso de regresar a mi hogar.
Kabalığımı bağışlayın, ama eve geri gitmeliyim.
Bien, Picard, creo que seré yo quien le excuse a usted.
Pekala Picard, sanırım teessüflerini iletecek olan kişi benim.
No se excuse, Srta Waller.
Özür dilemenize gerek yok, Bayan Waller.
Excuse moi, si vous plaisez.
Affedersiniz, monsieur.
Oh, no necesito que se excuse.
Mazeret sunmanıza gerek yok.
- Excuse us here.
Bize müsaade edin.
"Por favor, excuse a Abigal Morgan de gimnasia este semestre debido a que sufre de reposis pélvica". Firmado : Dr. James Fife.
Lütfen bu sene Abigal Morgan'a jimnastik salonunda mazur görün... kalçasından acı çektiği Dr. James Fife, M.D tarafından imzalanmıştır.
¿ Perdón?
Excuse-moi?
Excuse me pero el más cariñoso hombre cambia al conseguir poder.
Birkaç günlüğüne yanına gidelim
Excuse mi refrán esto pero ésta es la ley del mundo...
Sen, seninkine yaparsın. Ram Kishenin işte sana ihtiyacı var
Permanecerás en posición de revisión hasta que te excuse. ¿ Comprendiste?
Teftiş Pozisyonunda kalacaksın. Anlaşıldı mı?
Sabes, fue la primera vez que salí en un tiempo... y todos, mis amigos, mi familia, todos han tratado que saliera. Aunque eso obviamente no es razón que excuse mi conducta.
Uzun zamandır ilk defa çıkıyordum ve herkes, arkadaşlarım, ailem çıkayım diye başımın etini yiyordu tabi çıkmak için bir sebep olamaz ya da davranışlarım için bir bahane.
Le ruego excuse mi debilidad, mi general. Pero es que yo sólo puedo ser militar.
Telafi etmeye çalışacağım.
Oops. Excuse a mi frances.
Fransızcamın kusuruna bakma.
Excuse me.
Afedersiniz.
- Abrázala. - Excuse-moi,
Sarıl haydi.
Mi Mónica habla sólo francés, por favor, excuse la inconveniencia...
Elles sont si jolies. Benim Monique'im sadece Fransızca konuşur, lütfen durumu mazur görün.
Por favor excuse el desorden.
Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
El episodio de esta noche : "Discúlpame mientras mato al cielo".
"Excuse me while I kill the sky."
Excuse me, señor. Quizás tú no sabes quién soy.
- Afedersiniz efendim, belki de kim olduğumu bilmiyor sunuz?
excuse me, please.
İzninizle lütfen.
excuse me, Soy late para la clase de historia.
İzninle, dersime geç kaldım.