Translate.vc / Espanhol → Turco / Extensión
Extensión tradutor Turco
1,317 parallel translation
Este era nuestro almacén, pero al obtener el préstamo, puse una extensión en la cocina.
Burası depomuzdu ama nihayet bankadan borç alınca mutfağa ekleme yaptırdım.
- Una chispa enciende la llama pero la vela sólo arderá la extensión de la mecha.
- Bir kıvılcım ateşi yakar ama mum ancak fitili yandığı sürece yanacaktır.
Reducido por la vasta extensión del océano abierto, el animal más grande que jamás ha vivido en nuestro planeta.
Uçsuz bucaksız okyanusta küçükmüş gibi görünen gezegenimizde yaşayan en büyük hayvan.
Necesitamos una extensión.
Uzatmaya ihtiyacımız var, Albay. O çok hasta.
Describa el grado y la extensión de las quemaduras, Kildare.
Yanıkların derecesi ve kapladığı yüzey konusunda tahminin nedir Kildare?
Por la naturaleza y extensión de las heridas, la duración de cada rapto. Adherencia a conductas rituales.
Yaralanmaların türü ve büyüklüğü, her kaçırılmanın uzunluğu, davranışlarda belli alışkanlıklara bağlıdır.
¿ Me da su nombre y extensión?
Adınız ve dahili numaranız?
Extensión 215. Y me llamo Carter.
Dahili numaram 215, adım Carter.
No, no nos costará nada es una extensión de lo que hacemos normalmente, un ensayo.
Bize bir şeye mal olmaz, bir prova.
Nadie aprecia mejor que el presidente Roosevelt... los esfuerzos constantes de Su Santidad para preservar la paz... y limitar la extensión del conflicto.
Hiç kimse Başkan Roosevelt kadar sizin savaşı durdurmak ve yayılmasını engellemek için sarf ettiğiniz çabanın değerini bilemez.
El Pepsis, o "Tarántula Halcón" tiene una extensión del ala de 5 pulgadas, es una de las avispas más grandes del mundo.
Pepsis ya da "Atmaca Tarantula" 5 inç kanat açıklığı ve dünyanın en büyük eşek arısı.
Tal vez pueda ponerme en algún programa... de extensión.
Belki benim için bir uzatma ayarlayabilirsin bir program.
Es una forma estándar de extensión de pago.
Bu standart ödeme uzatma planı formu.
Desconecten ese desastre y pidan cables de extensión.
O şeyleri fişten çekin ve barmenden istediğiniz malzemeleri alın.
Una inacabable extensión de tierra infestada de cocodrilos.
Sonsuz bakir topraklar, timsahların istilasına uğramış araziler.
Dejen que la cámara sea una extensión de sus mentes.
Kameranın aklınıza girmesine izin verin.
Ella tiene mi número, es el 1 2-34-26, extensión 1 1 7.
Numaramı biliyor, 12-34-26'dan 117'yi bağlatsın.
Extensión 1 5, por favor.
15'i bağlayın lütfen.
Hace años, vi pasar el tiempo Entre Algol y la extensión de Tiphoon Con un libro.
Yıllar önce, Algol ve Typhon arasındaki boşlukta zamanını kitap okuyarak geçirdiğini görmüştüm.
La extensión de la herida nos dice que el arma era afilada, irregular, con una pequeña curva.
Yaraya bakılırsa, kullanılan silah keskin, düzensiz ve dar kıvrımlı bir şey.
Para flexión, extensión y oposición de los dedos completas, veinte por ciento.
Tam fleksiyon, ekstansiyon ve parmakların oppozisyonu * için yüzde 20.
Dada la extensión de la enfermedad, con quimioterapia de menos del diez por ciento. Podría vivir unos cinco años.
Hastalığınızın durumuna göre, kemoterapiyle belki yüzde on, yaşanacak beş yıl.
No hay extensión a la pleura visceral.
İç plevraya yayılmamış.
¿ Qué tal en esa mesa con vista directa al Oeste... a la gran extensión cosmopolita de la calle Clump?
Bu masaya ne dersin? Engellenmemiş batıya bakan tarafıyla Clump caddesinin geniş kozmopolitanlığı?
Y para ti por extensión porque, si una persona es feliz, la otra también
Hem bana yararı olacak hem sana. Çünkü bir kişi mutlu olunca diğer kişi de mutlu olur.
¡ Puede que no ahora! Pero un día llegará que no le gustará, y yo por extensión,
Şimdi öyle düşünmeyebilir ama eninde sonunda rahatsız olacak.
Aresia lleva el código de Amazona a su extensión lógica.
Bunu nasıl dersin? Aresia o değerli amazon düsturunu kendi mantğınca genişletiyor.
Seguridad, extensión 404.
Güvenlik, dahili numara 404.
Ésta es la extensión más larga de tres dientes, y tres salidas... hecha nacionalmente.
Bu insan yapımı en uzun üç-uçlu, üç-fişli kablo.
Tu espalda tiene la extensión de Texas, tú estómago está más plano que Kansas, y Florida está adorable en esta época del año.
Sırtın, Teksas kadar geniş, karnın Kansas kadar düz ve ve Florida yılın bu zamanı harika oluyor.
El puente de tu nariz es definitivamente muy ancho y y nada personal pero deberías considerar una extensión de pene
Kas takviyesi, burnundaki şu köprü kesinlikle çok geniş. Bir de kişisel alma ama penisini büyütmeyi de düşünmelisin.
- Podría conseguir una extensión del crédito.
- Kredimizi uzatabilirim.
Sarcasmo Jaffa en toda su extensión, General.
En incesinden, Jaffa iğnelemesi, General.
No sólo por Greggs, porque resuelva esa incógnita sino por la extensión del asunto.
Sadece Greggs yüzünden değil, çünkü her yere uzanıyor, inanılmaz cevaplar inanılmaz derinleşiyor.
Cornelius, estas tratando de decirme que necesitas una extensión?
Cornelius, ek süreye ihtiyacın olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
¿ Así que cómo es la extensión?
- Bu ziyafet kimin?
Yo quería eso, quería que ese animal fuera una extensión de mi brazo.
O vahşinin yanı başımda olmasını istemiştim.
Vine por una extensión del plazo.
Aslında bir uzatma isteyecektim.
La reducida extensión de las alas nos revelan que el peso no era mayor a los 25 ó 30 libras antes de ser removidas. "
Kısaltılmış kanat açıklıkları bize... 30 pound'dan daha az gelmediğini gösteriyor.
Extensión de los dorsales.
Arka yana geniş.
Extensión de los triceps.
Yan üst kol kası.
Un ambiente marcado como Disneyworld o Disneylandia es una extensión lógica de esa marca.
Bunu alırsanız Disney World gibi bir markalaşmış çevre veya Disneyland, bu markanın mantıksal bir uzantısıdır.
Las películas, los dibujos animados y las películas familiares son una extensión de esa marca.
Film, çizgi film, aile filmi ; bunun çok mantıksal bir uzantısı.
Llama a Meteorología. Extensión 2112.
Meterolojiyi ara.
Ella usó una cuerda de extensión y la ató al pasamanos y luego debe haber saltado.
Telefonun uzatma kablosunu kullanmış parmaklıklara bağlamış ve atlamış.
- ¿ Qué tal tu gráfico de extensión?
- Artış tablon nasıl? - Düşüyor.
Porque su idea del "gran momento" es una extensión del Playboy y un documental de sexo real por cable.
Çünkü onun "daha yukarı" dan anladığı, Playboy'da açılıp saçılma ve kablolu yayında gerçek seks belgeseli.
Michael ya dirigió todas las líneas a la casilla de voz pero la línea principal la derivó a tu extensión.
- Hı. Ana hat senin dahiline yönlendirildi, tamam mı?
extensión DE UN MES concedida
Bir aylık uzatma verildi.
Necesito una extensión.
Uzatma kablosuna ihtiyacım var.
¿ El número de la extensión? - 220.
Grev Komitesi Başkanını ver