Translate.vc / Espanhol → Turco / Farragut
Farragut tradutor Turco
162 parallel translation
Caballeros le pedí al Tte.
Beyler, Yüzbaşı Farragut'tan bugün bize katılmasını istedim.
Sra. Farragut.
Bayan Farragut.
Ahora me gustaría presentarle al Capitán Farragut.
Profesör, eğer sorun olmazsa, aşağı inmenizi, ve Kaptan Farragut ile tanışmanızı istiyorum.
A pesar de sus opiniones al respecto, el capitán Farragut también se esforzaba.
Kaptan Farragut, kendi hislerini işe katmayarak, hiçbir şeyi şansa bırakmıyordu.
No nos sorprendió que la noche del 8 de diciembre de 1868 el capitán nos reuniera en la sala de mapas.
Kaptan Farragut'un, 8 Aralık 1868 gecesi, bizi odasına çağırması, hiç kimseyi şaşırtmadı.
La U.S.S. Farragut sufrió bajas hace once años en circunstancias parecidas.
USS Farragut on bir yıl önce benzer kayıplar rapor etmiş. tamamen aynı imkansız nedenden dolayı.
Ahora no solo estoy convencido de que es un ser inteligente, sino que además es el mismo que diezmó la tripulación de la Farragut en otro extremo de la galaxia.
Şimdi bunun zekası olan bir yaratık olduğuna daha çok inandım, fakat 11 yıl önce Farragut'un mürettebatını yok eden aynı şey galaksinin diğer bir tarafındaydı.
¿ Ha investigado el incidente de la Farragut? No.
Farragut olayını incelediniz mi?
Hablaba del teniente James T. Kirk de la nave estelar Farragut.
Yıldız gemisi Farragut'un Teğmeni James T. Kirk ile konuşuyorum.
Porque creo que se trata del mismo ser que atacó la Farragut.
Çünkü bunun Farragut'a saldıranla aynı yaratık olduğunu düşünüyorum.
Es el lugar donde atacó a la U.S.S. Farragut.
Bu USS Farragut'a saldırdığı nokta.
El 1462 de la calle Farreget.
- Farragut Drive 1462.
Johnnie Farragut...
Johnnie Farragut...
Seguro que mi madre ha mandado a Johnnie Farragut a buscarnos.
Annem kesinlikle Johnnie Farragut'u peşimize takmıştır.
¿ Por qué no enviaste a Johnnie Farragut?
Neden Johnnie Farragut'u göndermedin?
Que me des permiso para matar a Johnnie Farragut.
Bana, Johnnie Farragut'u öldürmeme izin verirsen.
No le hecho nada a Johnnie Farragut.
Johnnie Farraguut'a hiçbirşey yapmadım.
Picard a Farragut.
Picard'dan Farragut'a. Yukarı ışınlanacak iki kişi var.
La Farragut llegará pasado mañana.
En az üç günlük mesafedeyiz. Farragut yarından sonraki oraya ulaşır.
Los klingons han destruido la Farragut cerca del grupo Lembatta.
Haber geldi. Klingonlar Lembetta kümesi yakınlarında Ferragut'u vurmuş.
Que los klingons han interceptado la Farragut.
Yıldız Filosunun yolladığı şu gemi, Farragut, Klingonlar önünü kesmiş.
En la calle Farragut.
Farragut sokağı.
En el hotel Farragut.
Otel Farragut.
En el Hotel Farragut.
Otel Farragut.
¡ Los primeros tres almirantes fueron Dewey, Porter y Farragut!
İlk üç amiral Dewey, Porter ve Farragut'dur.
Capitan Aronnaux, es el capitan Fairgun llamando del Abraham Lincoln.
Subay Arronnax, ben Komutan Farragut. "USS Abraham Lincoln" gemisinden.
No lo conoces, tiene delirios de graneza.
Komutan Farragut'u ara ve derhal personel değişikliği gerektiğini söyle. Ama zaten Yüzbaşı Arronnax, Komutan tarafından brife edildi. Bu bir hata...
El Cap. Farago del Lincoln es un hombre adorable.
USS Lincoln'den Komutan Farragut çok sevimli bir adam.
¿ Hablo con el Cap Farago?
Komutan Farragut ile mi görüştünüz?
¿ Le menciono el capitan que estamos en una mision de rescate?
Komutan Farragut, bizim bir kurtarma görevinde olduğumuzdan bahsetti mi?
Línea Roja a Friendship Heights, Adams Morgan, Dupont Circle Farragut North, abordando en la plataforma número tres.
Güzergahtaki ekspress duraklar ; Friendship Heights, Adams Morgan, Dupont Circle Farragut North, 3. perondan kalkacak.
Bracer, USS Farragut.
Bracer, USS Farragut.
Uhura, USS Farragut.
Uhura, USS Farragut.
¿ Y mientras usted es consciente que estoy calificada y que deseo servir en la USS Enterprise estoy asignada a la Farragut?
AtıIgan'da hizmet vermek istediğimi bildiğiniz halde Farragut'a mı atandım?
Lleva a Sophia a la estación de metro de Farragut Norte, ponla en la linea roja, salida prevista a las 8 : 16, no quiero a nadie en el tren o en la estación.
Sophia Farragut Kuzey Metro İstasyonu'na götürüp onu Kırmız Çizgi üzerine bırakıp 8 : 16 tarifesine bindirerek ondan ayrılın. İstasyonda ya da trende kimse olmayacak
Después acabarás en una consultoría de clase alta en Farragut North y ganarás 750.000 al año, comerás en el Palm, y conseguirás favores para ex senadores y príncipes saudís.
Sonra Farragut North'taki küçük bir danışmanlık şirketinde olacaksın! Yılda 750 bin dolar kazanıp, The Palm'da yemek yiyecek ve Suudi prenslere eski senatörleri pazarlayacaksın!
¿ Farragut North?
Farragut North'ta mı?
En la Plaza Farragut al lado de la fuente.
Farragut Meydanı'ndaki çeşmede.
Al Zahrani se mueve hacia Farragut Square, la esquina sudoeste.
Al Zahrani Farragut Meydanı'nın güneybatı tarafına doğru ilerliyor.
Meadows estaba escribiendo un artículo sobre Timothy Farragut.
Meadows, Timothy Farragut hakkında bir makale yazıyordu.
¿ Cómo vamos con el móvil para asesinar a Farragut?
Farragut olayında ne noktadayız?
¿ Le preguntó sobre Timothy Farragut?
Timothy Farragut hakkında bir şeyler sordu mu?
Bueno, Farragit estaba intentando eliminar todas las vibraciones malas del mundo.
Farragut dünyadaki tüm kötülüklerin giderilmesi için uğraşırdı.
Un año después, Farragut murió y Stiles se convirtió en el Hombre.
Bir kaç sene sonra Farragut öldü. Yeni adam Stiles oldu.
La muerte de Farragaut parece un caso claro de muerte por conducir borracho.
Farragut'ın ölümü açıkça alkollü araç kullanımı olarak geçiyor.
Bueno, Farragut no bebía.
Farragut içki içmezdi.
Farragut tenía una comuna llamada Visualize en el Big Sur a mediados de los 70.
Farragut'un 1970'lerin ortasında Big Sur'da Visualize adında bir topluluğu varmış.
Farragut estrelló su coche.
Farragut araba kazasında ölüyor.
Randal Parker dice que no, Stiles mató a Farragut y el policía que hizo el informe policial y Meadows, que estaba investigando todo el asunto.
Randal Parker'a göre ise, Stiles ve şerif olayı kaza gibi göstererek Farragut'u öldürdüler. Sonra da bu olayı araştırmaya başlayan Meadows'u.
Quería preguntarte sobre Timothy Farragut.
Timothy Farragut hakkında konuşmaya geldim.
Farragut que estuviera con nosotros hoy... esperando que la Fuerza Naval de los EE. UU.
Birleşik Devletler Donamması'nın bize koruma vermesini umuyorum.