Translate.vc / Espanhol → Turco / Federico
Federico tradutor Turco
348 parallel translation
- ¡ Rinaldi!
- Rinaldi! - Federico!
No debe hacerlo, Federico.
- Frederico'ya bunu yapamazsın.
- Federico, considere el...
- Ama Frederico, düşün...
Federico ".
imza Frederic.
Eso ha sido adorable... Federico cariño... No debes preocuparte, cariño no voy a morir.
Bu çok güzeldi Frederic... sevgilim... endişelenmemelisin aşkım.
¿ Qué hiciste con Robespierre y Federico Barbarroja?
Robespierre ve Federico Barbarossa'yla ne yaptın?
- Bravo Federico.
- Aferin sana Federico.
F de Federico, aterrizó a las 04 : 23.
Freddy için "F", iniş 04 : 23.
A mí, cosacos, van a matar a Federico el Grande.
Kazaklar, yardım edin! Büyük Frederick'i öldürüyorlar!
Kernik Von Groisent, profesor de Vandenberg, el príncipe Van Polen... Federico el grande para ustedes.
Kernik Von Groisent, ayrıca Vandenberg, Prens Van Polen oldukça iddialı.
LA SEGUNDA, EN "EL MILAGRO", DE FEDERICO FELLINI
İkincisi Frederico Fellini'nin "Mucize" sine dayanmaktadır.
Federico, el conde.
Federico, Kont!
Hola, Federico.
Merhaba Federico.
- Federico, prepáralo.
- Federico, hazırla.
No acabarán los desastres que le caerán a Frederico.
İngilizlerin Federico'nun başına açacağı felaketlerin sonu yok.
En Granada, en su granada, fue detenido, juzgado, condenado a muerte, ejecutado al día siguiente Federico García Lorca.
Grenada'da, onun Grenada'sında faşistler tarafından gözaltına alındı sorgulandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. Şair Federico Garcia Lorca, ertesi gün idam edildi.
Federico el Grande, de la dinastía de los Hohenzollern.
Hohenzollern Hanedanı'nın bir üyesi olan Büyük Friedrich.
Federico Fabrizi.
Federico Fabrizi.
No por ser Federico Fabrizi, el creador de estrellas voy a esperar que se me trate de manera especial.
Ben, Federico Fabrizi olduğum için, yani yıldızları yaratan kişi hiçbir özel muamele beklemiyorum.
¿ Has oído hablar de un director italiano llamado Federico Fabrizi?
Daha önce hiç Federico Fabrizi diye bir İtalyan yönetmen duymuş muydun?
- Soy Federico Fabrizi.
- Ben Federico Fabrizi.
¡ Federico!
Federico!
Baker dijo que Federico Fabrizi no figura en el Sindicato de Directores.
Charlie Baker, İtalyan Yönetmenler Birliği'nde Federico Fabrizi diye biri olmadığını söyledi.
Por favor, Federico, ¿ puedes hacer que se detengan?
Federico lütfen, şunları durdurur musun?
Federico Fabrizi, el director de cine.
Federico Fabrizi, film yönetmeni.
¿ Cómo fue que te acompañó el tío Federico?
Nasıl oldu da Federico Amca seninle geldi?
Recuerda lo que dijo Federico el Grande :
Büyük Frederick'in sözünü hatırla :
Los alemanes no han atacado en invierno desde Federico el Grande.
Alman ordusu, bu yılın başından beri saldırı fırsatı bulamadı.
Lo siento, Federico. Me he torcido el tobillo.
Ayak bileğimi burktum.
Por desgracia, su acuerdo secreto con el Rey Carlos fue descubierto por el Rey Federico que nos expulsó de Palermo justo cuando iba a convertirme en una gran dama.
Yazık ki, Kral Charles'la olan gizli anlaşması tam ben büyük bir Leydi olmak üzereyken bizi Palermo'dan kovan Kral Frederick tarafından öğrenildi.
Ellos han matado a Federico García Lorca.
Frederico Garcia Lorca'yı öldürdüler.
Federico, será mejor que te vayas a casa a dormirla
Evine gidip uyuman daha iyi olur, Federico!
Federico Guillermo de Dinamarca aprovechó que no estaba Carlos XII... para apoderarse de Dinamarca en 1712.
1712'de Danimarkalı Frederick William, XII. Charles'ın yokluğunda oraları aldı.
Pero el futuro rey Jorge era aliado de Federico Guillermo de Prusia... por razones de afinidad política.
Ancak, tahta çıkmadan George Prusyalı Frederick William'la onu sevdiği için anlaştı.
Federico Guillermo se había casado con la única hija de Jorge.
O da George'un kızıyla evlendi.
Federico Guillermo luchaba para conservar Silesia.
Bu arada Silezya'yı büyük güçlere karşı savunan Frederick William...
Cuando observo a Federico el Grande y pienso en lo que él sufrió, es como una experiencia religiosa.
Frédéric le Grand'ın gözlerine her baktığımda ve çektiği zorlukları düşündüğümde, mistik bir heyecan duyarım.
Con Federico, siempre lo hago.
Federico ile öyle yapıyorum.
Federico el Grande había utilizado a tantos hombres de su reino... que se veía obligado a emplear reclutas... que no vacilaban en cometer ningún crimen, incluido el secuestro... para mantener a sus brillantes regimientos bien surtidos de carne de cañón.
Bunlar, çocuk kaçırmak dahil her tür suçu işleyebilecek kişilerdi. Bu sayede o müthiş birliklerinde, okkanın altına gidecek erler eksik olmuyordu.
Llevamos a Federico el Grande, por toda Europa con nosotros.
Büyük Frederick de bizimle birlikte tüm Avrupa'yı gezdi.
Federico el Grande... en sus peores días, casi terminado, casi derrotado. Y entonces, un giro del destino.
Büyük Frederick en zor günlerindeyken, neredeyse her şey bitmiş, tamamen yenilmişken talihi birden bire dönmüştür.
"El valiente rey Federico... " espera un poco y los días de sufrimiento se acabarán.
" Cesur Kral Frederick biraz daha sabrederseniz, sıkıntılarınız sona erecek.
Es del siglo XVll, encargado por Federico de Sajonia.
17. yüzyıldan kalma... Saksonyalı Frederick tarafından yaptırılmış.
- ¡ Federico!
Git burdan.
¡ Federico!
- Sağ salim geri döndün.
Adiós, Federico.
- Hoşçakal Frederico.
"Yo, Federico, Rey de Prusia," "por la Gracia de Dios y tras serias negociaciones," "he decidido honrar a vuestra familia eligiendo a vuestra hija,"
" Prusya Kralı Yüce Frederick'den aldığımız talimatlara istinaden bir takım görüşmeler neticesinde kızınız Sophia Frederica'nın bir an önce Rusya'ya yola çıkarak Muhteşem Peter'in torunu ve tahtın en olası varisi olan Haşmetmaapları Peter Feodorovich'in gelini olmak üzere seçilmiş olduğunu bildirerek ailenizi onurlandırmaya karar vermiş bulunmaktayız.
"mis más profundos saludos y mi afecto. Federico, Rey."
Fredericus Rex. "
¡ Federico! Tengo mucha prisa.
Federico, çok acelem var.
Antonio, Sergio, Enrico, Michele, Peppino, Giovanni, Federico,
Antonio, Sergio, Enrico, Michele, Peppino, Giovanni, Federico...
El príncipe de Tübingen... era un noble íntimamente relacionado con Federico el Grande.
Büyük Frederick'e yakın olan...