Translate.vc / Espanhol → Turco / Filip
Filip tradutor Turco
169 parallel translation
Ya no soy Kolichiov, sino el humilde fraile Felipe, y no quiero saber nada de ti.
Bana merhamet göstermelisin! Ben bir Koliçev değilim, yalnızca mütevazı keşiş Filip'im. Ben Tanrı'nın emirlerini taşıyorum, çar olmanın niteliklerini değil.
Pero Philippe sólo busca... proteger a tus enemigos.
Filip'in tek bir düşüncesi var. Bunun farkında değil misin? Amacı, senin düşmanlarını cübbesinin altına gizlemek.
¡ Eres una víbora!
Eğer benim egemenliğimi sorgularsan, gazabıma uğrarsın! Sus, Filip...
¡ Cállate, Philippe!
Sus, Filip!
¡ Se han llevado a Philippe!
Filip tutuklandı!
Si le llevaran... a un tribunal de los boyardos, no le pasaría nada.
Filip, eski günlerde olduğu gibi boyarlar tarafından yargılansaydı, onun zarar görmesine engel olabilirdik.
¡ Debemos salvar a Philippe!
Filip'i kurtarmalıyız.
Eso depende de quién... juzgue a Philippe en el tribunal.
Bu, Filip'i kimin yargılayacağına bağlı.
Un mártir es más útil para nuestra causa.
Şehit bir Filip, davamıza daha çok hizmet eder.
Viéndote hablar con Filip, me estaba volviendo a enamorar de ti.
Sen orada Filip'le konuşurken sana aşık oldum.
Brindemos por Filip y su pescado.
Filip ve onun balığının şerefine kadeh kaldırmalıyız.
Filip dice que eso nos causará problemas.
Filip sorunlar yaşayabileceğimizi söyledi.
¡ Filip no tiene porqué elegir nuestros invitados!
Kimle arkadaşlık yapıp yapamayacağımıza Filip karar veremez.
¡ Encima ha venido Filip!
Sevimsiz Filip bile gelse razıyım.
Filip dice que puedo salvar mi pellejo, porque la organización necesita dinero.
Filip bu işten para vererek kurtulabileceğimi söylüyor. Organizasyonunu paraya ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Si los has escondido, dáselo a Filip.
Parayı sen sakladıysan onu Filip e ver.
Y así como concediste fe y gracia por tu diácono Felipe al hombre de Etiopía que iba sentado en su carro leyendo las Sagradas Escrituras muestra el camino de la salvación a tus siervos para que, ayudados por tu gracia y en su constante empeño por hacer buenas obras, puedan, en el curso de su peregrinación y vida en la tierra alcanzar la gloria eterna, por Cristo nuestro Señor.
Habeş adama, diyakozun Filip'e eliyle iman ve şan ihsan ettin ki o arabasında oturmuş kutsal kitabı okuyordu. İman edenlere felah yolunu göster ki inayetinle hayırlı işler yapsınlar ve bu dünyada geçirdikleri hayatın tüm zorluklarından sonra, peygamberimiz Hazreti İsa'nın yardımıyla ebedi saadete ulaşsınlar. Amin.
¡ Ay, Dios mío! ... Filip, ya llega.
Filip, geliyor!
¡ Quieto! Es la casa del director, Filip.
- Filip, burası patronun evi!
Filip, creo que no debería ir... en esa furgoneta.
- Cenaze arabasıyla götürmeyin.
¿ Para qué todo eso? - ¿ El qué?
Neler olup bitiyor, Filip?
El señor Mosz... nuestro cineasta. Encantado.
Filip Mosz, film çekimcimiz.
Filip... entra un momento.
Filip, bir dakika bakar mısın?
Filip... va usted a toda máquina con esto.
Filip, iyice kendini kaptırdın.
No, no es eso, Filip. Me refiero a todo, en general.
- Demek istediğim o değil.
Czeslaw. - Filip.
- Czeslaw!
Mi recomendación para el premio es el filme... llamado "Aniversario"... realizado por Filip Mosz, del Cine-club... Wielice.
Ödüle layık gördüğüm filmi açıklıyorum Wielice Film Kulübünden Filip Mosz'un "Yıldönümü" filmi.
El tercer premio... dotado con cuatro mil zlotys... es para el señor Filip Mosz, del Cine-club Wielice, por su obra "Aniversario".
Üçüncülük ödülü ve 4.000 zlotilik para ödülü Filip Mosz'a'Yıldönümü'filmine gidiyor.
Nos ha pedido ver la película, cuando Filip le filmó.
Filip'in çektiği filme bakmak istiyor.
Cuando la película esté terminada verá que no hay ninguna burla. ¿ Qué, Filip?
Efendim, film tamamlanıncaya kadar bekleyin.
Sí, soy Filip Mosz.
Evet, Filip Mosz
Le dije algo respecto a ese filme, ¿ no es así, Filip?
Anlaşıldı Bay Mosz
- De acuerdo. Filip.
Akşama geri gelirim.
Muy buenos trabajos, Filip. ¿ Todas las películas son tuyas? - Sí, sí.
Bunların hepsi kendi fikriniz miydi, Bay Mosz?
Dígame, Filip... ¿ quiere ser artista?
Belki de oyuncu olmalıydın?
Hola, soy Filip.
Benim, Filip.
Hoy les presento un filme realizado por Filip Mosz, de Wielice.
Wielice'li Filip Mosz'un bir filmini sizlere göstereceğiz.
Filip, ¿ quisiera ir con mi marido, por favor? Sí, naturalmente.
Yanına gider misiniz, Bay Mosz?
Es muy bonito, realmente precioso, Filip.
Ne güzel iş çıkarmışsın, Filip.
Esperad, sino, a ver... el reportaje que ha hecho Filip... el domingo que viene. Va a ser toda una sorpresa.
Pazar günü Filip'in bir diğer belgeselini izleyeceğiz.
la victoria llegue... al hogar...
Devam et, Filip, söyle!
¿ Es que no lo ves? Hace medio año no tenías nada... no eras nada, Filip.
Altı ay önce hiç bir şeyin yoktu.
El metropolitano Felipe :
Moskova ve bütün Rusya'nın metropoliti, Filip :
Filip Bruderschaft.
Filip!
No la saques desnuda, Filip.
Hayır, çıplakken çekme.
En fin... es hora de despedirnos, Filip.
Ayrılık vakti, Filip.
Bien, reciba, oficial y formalmente... mi más sincera enhorabuena, Filip.
Şimdi seni remi olarak kutlayabilirim, Filip.
- ¿ Filip?
Alo?
¿ Filip?
Filip?
Filip... tienes un gran talento...
Filip, çok zekisin.
Amigo, eres un genio...
Çok zekisin, Filip!