Translate.vc / Espanhol → Turco / Fitz
Fitz tradutor Turco
1,794 parallel translation
San Fitz.
Aziz Fitz.
Sí, Fitz lo derribó.
Evet, Fitz vurdu onu.
¿ El vuelo 5-2-2? Fitz estaba en el Golfo.
Uçuş 5-2-2? Fitz Körfez'deydi. *
Algo como que cuando Fitz baje a desayunar, te pondrás de su lado y le dirás lo que sea que él necesite oír, no lo desagradecido que es, o Insensible, o dominado por el fracaso.
Mesela Fitz kahvaltıya buraya geldiğinde onu yanına çağıracaksın ve duymak istediği neyse artık onu söyleyeceksin, ne kadar nankör olduğunu veya hassas olduğunu veya başarısızlığa mahkum edildiğini değil.
A Fitz y a mí nos gustaría agradecer a todos los que se unieron a la campaña en las últimas semanas.
Fitz ve ben son birkaç günde kampanya için imza atan herkese teşekkür etmek istiyoruz.
Fitz, no.
Fitz, sakın.
- Fitz...
- Fitz...
No. Se lo diría a Fitz.
Hayır, o bunu Fitz'e söyler.
Tú siempre vas a ser el hijo decepcionante del senador Grant, Fitz.
Sen her zaman Senatör Grant'in hayalkırıklığı olan çocuğu olacaksın, Fitz.
Fitz quería estar aquí, pero le dije que te diera un poco más de tiempo.
Fitz burada olmak istedi, fakat ona sana biraz daha zaman vermesini söyledim. Leo...
Tengo que hablar con él, Fitz, por favor.
Onunla konuşmam gerekiyor, Fitz, lütfen.
"Sinceramente, Fitz, Mellie, Cyrus, y toda tu familia de la Casa Blanca".
En içten dileklerimizle, Fitz, Mellie, Cyrus, ve tüm Beyaz Saray ailesi "
Porque sabe que incluso sin Daniel Douglas, en las generales podrías masacrar a Fitz y al resto y llegar a ser presidenta.
Neden? Çünkü o, Daniel Douglas olmadan da, Fitz ve generali katledebileceğini ve başkan olabileceğini biliyor.
¿ Que tal estuvo, Fitz?
Bu nasıldı, Fitz?
Pegatinas Fitz.
"Fitz yapışkanları"
Aceptó un trabajo en Miran Hartwick y Fitz, el mejor bufete deportivo del país.
Miran Hartwick Fritz'de bir iş buldu, ülkenin en iyi spor hukuk firması! Yeni müşterimizi gördün mü?
¡ Sr. Fitz!
Bay Fitz!
"El que esté libre de pecado", Sr. Fitz...
Günahsız kimse yok, Bay Fitz.
Sr. Fitz, ¿ qué pasa?
- Bay Fitz, neler oluyor?
¿ Señor Fitz?
Bay Fitz?
No sabía que tú y el señor Fitz estuvierais tan unidos.
Bay Fitz ile hala böyle yakın olduğunu fark etmemiştim.
Bueno, el señor Fitz es demasiado señor para echarte a la cuneta de una patada.
Bay Fitz, senden kurtulmayacak kadar centilmen biri.
Supongo que has creado algunas mentiras cuando se refiere al señor Fitz.
Konu Bay Fitz olunca kendine yalanlar söylemişsin sanırım.
Veré al señor Fitz después de clase también.
Ders çıkışı da kalıyorum.
Mi padre me reclutó para codirigir la obra de primavera con él.
Babam, Bay Fitz ile bahar oyunu hazırlamamı planlamış.
¿ Sr. Fitz?
Bay Fitz?
¿ Sr. Fitz, es usted?
Bay Fitz, siz misiniz?
El Sr. Fitz no está aquí, y no quiero estar aquí sola porque... da igual, tan pronto como recibas este mensaje, ven al instituto y recógeme inmediatamente.
Bay Fitz burada yok. Yalnız kalmak istemiyorum çünkü her neyse bu mesajı alır almaz lütfen okula gel ve beni hemen al.
¿ Sr. Fitz?
- Bay Fitz?
Quizás es alguien que trabaja en la obra con el Sr. Fitz.
Belki Bay Fitz'in tiyatroya seçtiği başka biridir.
EZRA FITZ DIRECCIÓN RAVENSWOOD
Ezra Fitz, Ravenswood adresi
Me encantaría, pero Fitz me hizo repetir el ensayo...
Çok isterdim ama Fitz makalemi yeniden yazdırıyor.
Nos vemos, Fitz.
Görüşürüz, Fitz.
Y eso fue exactamente lo que Fitz ordenó.
Fitz aynısını sipariş etti.
Hola, el chico al que le acaban de disparar en Bank y Hudson es Ezra Fitz.
Merhaba, Bank and Hudson'da vurulan kişi Ezra Fitz var ya?
Está bien.
- Tamam. Ben üstüme düşeni yapıyorum, Bay Fitz.
Hola, estamos buscando un paciente que acaba de ser internado, ¿ Ezra Fitz?
Merhaba, yeni getirilen bir hastayı arıyoruz. Ezra Fitz?
Así que Fitz es un Fitzgerald.
Fitz, Fitzgerald yani.
¿ Ya Ezra Fitz salió de la cirugía?
- Ezra Fitz ameliyattan çıktı mı?
¿ Te refieres al Sr. Fitz?
Bay Fitz mi demek istedin?
El Sr. Fitz se ha tomado un tiempo por una urgencia familiar.
Bay Fitz aile meseleleri için izin aldı.
Ya, he oído que se ha puesto como una moto en la clase de Fitz.
Ya, Bay Fitz'in sınfında çıldırdığını duydum.
Trabajo en el instituto de Rosewood, donde trabaja Ezra Fitz.
Rosewood Lisesi'nde çalışıyorum, Ezra Fitz'in çalıştığı yerde.
Vi el auto de Fitz en el estacionamiento.
- Fitz'in arabasını park yerinde gördüm.
¿ Crees que Fitz estuvo detrás de lo que sea que pasó ahí?
Sence bu her neyse arkasında Fitz mi var?
Aparecer por mí, Fitz...
Şova benim için çık, Fitz...
¡ Fitz!
Fitz!
Fitz.
- Fitz.
¿ Pero el Sr. Fitz?
Bay Fitz mi?
El Sr. Fitz no...
Bay Fitz böyle...
Estoy haciendo mi parte, Señor Fitz. Tiene que hacer la suya.
Siz de yapmalısınız.