Translate.vc / Espanhol → Turco / Folk
Folk tradutor Turco
349 parallel translation
Sólo se oye música ramplona y publicidad para diabéticos.
Tek duyduğum reklam ve sıkıcı folk müziği.
Me presentaba con los mejores :
En iyi folk şarkıcılarıyla sahneye çıktım :
Es un cantante de música country.
Eski bir folk şarkıcısı.
Me encantan las canciones populares.
Harika... Folk şarkıcılarına bayılırım.
En algún lugar, un coro espera que Max Detweiler lo descubra y lo haga famoso en el Festival de Salzburgo.
Bir yerde aç bir müzik grubu Max Detweiler'ı bekliyor. Onları keşfedip Salzburg Folk Festivali'nde meşhur etmesi için.
Hoy, tras una larga búsqueda he hallado unos participantes fantásticos para el Festival...
Bugün, uzun ve umutsuz bir arayıştan sonra Salzburg Folk Festivali için çok heyecan verici bir grup buldum.
¿ Una cantante de folk?
Nesin peki, halk şarkıcısı mısın?
Ella fue una famosa cantante folk, y ahora nuevamente es famosa.
Eskiden memleketinde ünlü bir şarkıcıydı ve şimdi yine ünlü olmuştu.
Unió el folk y el rock.
Folk ile rock'ı bir araya getirdi.
¿ Por que no te vas a escuchar alguna cancion folk y me dejas en paz?
Sen neden gidip biraz halk müziği... falan dinlemiyorsun biz de kafamızı dinleyelim?
- Simple country folk.
- Basit taşra halkı.
Si hablas de arte moderno, derechos civiles, y música folk, son tuyas.
Modern sanattan, insan haklarından ya da folk müzikten.
Tomarán clases externas en su especialidad estudiarán ballet, moderno, jazz, zapateo, danza histórica historia de la danza, adagio sostenido variaciones, maquillaje, peinado y actuación para bailarines.
Ana branşınızda dışarıdan dersler alacak bale, modern, folk, caz, step, tarihsel danslar, dans tarihi destekli adagio, varyasyon dersi makyaj, kuaförlük, dansçılar için oyunculuk öğreneceksiniz.
Folk rock, música con cucharas...
Folk rock ve kaşık ve bardak severim.
Sejo, tú te quedarás en el grupo de folk.
Sejo, sen folklor ekibinde olacaksın.
- Y Baile Folk Manchuria.
- Ve de Mançurya halk danslarını.
Música folk.
Halk müziği.
Se asomó por la puerta, y vio a la chica de enfrente llegar de un concierto de música folk con un hombre alto y de color.
Gidip ön kapıdan bakmaya başlamış. Karşıki evde oturan kız da yanında uzun boylu bir zenciyle bir folk konserinden dönmekteymiş.
La mía fue musica country.
Ben folk müziği tercih ettim.
Me gusta la música clásica, y casi me aprendí la del país y la occidental
Klasik müzik hayranıydım,... ve folk ile Western'i de sevmeye başlamıştım.
Deben de ser seguidores del Arte Folk.
Folklor sanatı olmalı.
Entonces... ¿ Quieres que toque algo de música folk?
O müziği koyayım mı?
Hemos cantado nuestras canciones folk favoritas como :
Ateşin çevresinde oturup türküleri söyledik.
! Oye, socio! ¿ Te gusta la música " "country" "?
Hey ortak, folk müziği sever misin?
Mostrarles la danza típica.
Folk dans öğreteceğimi.
Era cantante de folk.
Folk şarkıcısı olmuştu.
Excepto el country, que no se acepta.
Folk hariç, o imkansız.
Aftenposten y Fritt Folk.
Aftenposten ve Fritt Folk.
- A tocar música indígena.
- Yerli folk müziğini öğrenebilirsin.
¿ Qué es "Pony"? ¿ Te refieres al cretino que tocaba música folk en el baile de graduación?
Yoksa mezuniyette folk müzik söyleyen o gerzek mi?
¡ Los cantantes de Country tienen vidas muy duras!
Country ( Folk ) şarkıcılarının Gerçekten zor hayatları var.
Sección de música tradicional, 1930.
Folk müzik bölümü, 1930.
Esta noche, te acordarás de una vieja canción... sobre un zapato viejo.
Bu gece folk şarkısı günlerinden bir şarkı hatırlayacaksın. Güzel eski bir pabuçla ilgili.
¿ Te acuerdas? Algo como...
Eski Pabuç diye eski bir folk şarkısı yok muydu?
Una canción de los años 30's, de la colección de música tradicional... de la Biblioteca del Congreso... y una canción que encaja, si me permiten eso, sobre los zapatos.
1930'ların bir kaydı. Kongre kütüphanesinin folk şarkısı koleksiyonundan. Ve Pabuç'la ilgili çok güncel bir şarkı.
- y las Estrellas del Country Juntas "? Sí, bueno.
"Buzda Folk Müzikli Cümbüş."
¡ Claro, son unos jodidos cantantes de folk!
Çünkü onlar folk söylüyor.
Oh, bueno, tú sabes, música folk.
Folk müziği bilirsin.
The real folk blues
The real folk blues
Cómprales unos candelabros bonitos, un marco para fotos, algo de artesanía.
Onlara belki bir şamdan hos bir fotograf cercevesi, maybe a piece of folk art.
Dawson, tus padres son blancos, acomodados y de mediana edad, se mueren por la artesanía.
Dawson, ebebeynlerin şehir dışında yaşayan orta yaşlı insanlar. They live for folk art.
No, sólo soy un humilde cantante de folk.
Hayır, ben şu anda küçük bir halk Şarkıcısıyım
Entre country y western.
Folk ve kovboy meraklısı.
Folk y clásica.
Halk müziği ve klasik müzik.
Comienza el Festival de Folk Bávaro.
Bavyera Halk Festivali'ne geç kalıyoruz.
¿ Enloqueces y te comportas como un cantante de música folk?
Yani keçileri kaçırıp çılgın bir halk şarkıcısı gibi mi davranmaya başlıyorsun?
Sí, supongo que sólo un robot loco... podría querer ser cantante de música folk.
Evet. Sanırım bir robotun halk şarkıcısı olmak istemesi için çılgın olması lazım.
Tampoco me gusta la danza de salón pero es mejor que comprar un par de botas.
Hiç folk dansına da katılmadım. Ama nedense hakkında, hemen koşup bir çift kovboy çizmesi almaktan...
Es Big Fork.
Big Folk'da mı?
Hemos progresado, ¿ no?
Folk müziğin bayağı bir geçmişi var değilmi ha Arlo?
- No, es una canción folclórica.
O bir folk parçası.