Translate.vc / Espanhol → Turco / Féliz
Féliz tradutor Turco
65,402 parallel translation
Esto va a tener un final feliz.
- Kesinlikle doğru. - Mutlu bir son olacak.
- No habrá final feliz.
- Olamaz. - Olabilir.
Nunca tienes un final feliz.
Senin işlerin mutlu sonla bitmez.
Siento como si en el fondo estuvieras feliz....
Gizlice mutlu olduğunuzu hissediyorum...
No creo que debas usar la palabra feliz.
Mutlu kelimesini kullanman gerektiğini düşünmüyorum.
Feliz cumpleaños.
Doğum günün kutlu olsun.
Feliz cumpleaños, cariño.
Doğum günün kutlu olsun tatlım.
- Ahora tú estás feliz, y tú también.
- Bak şimdi sen de mutlusun.
Creí que estarías feliz.
Bu seni mutlu eder sandım.
Ally se ve feliz.
Ally mutlu görünüyor, değil mi?
Espero que seas feliz aquí.
Umarım burada mutlu olursun.
Estoy feliz por ti.
Senin için sevindim.
Yo sólo quiero que seas feliz.
Sadece mutlu olmanı istiyorum.
Es bueno ver a David tan feliz.
David'i mutlu görmek güzel.
Estoy tan feliz de que todos ustedes puedan venir esta noche.
Hepiniz bu gece gelebildiğiniz için çok mutluyum.
Escucha, estoy feliz de que esté aquí.
Dinle, burada olduğu için mutluyum.
Sí, ella es más feliz cuando está trabajando y la apoyo al 100 %.
Evet, çalışırken çok mutlu oluyor. Onu yüzde yüz destekliyorum.
Estoy más que feliz de posponer mi viaje.
Demek istediğim, yolculuğumu seve seve ertelerim.
Bueno, creo que deberíamos aceptar lo que ofrece y podríamos ser una gran familia feliz.
Gerçekten mi? Belki de yaptığı teklifi kabul edip kocaman mutlu bir aile olabiliriz.
Esta feliz pequeña princesa aquí es Mason...
Buradaki bu mutlu küçük prenses Mason...
Feliz navidad!
Mutlu Noeller!
Feliz Cumpleaños.
Mutlu yıllar.
Feliz Cumpleaños...
Mutlu yıllar...
- Me hiciste muy feliz.
- Beni çok mutlu ettin.
Feliz cumpleaños.
Mutlu yıllar.
Yo, estoy feliz de que estés en casa.
Dostum, Evinde yaşadığım için çok mutluyum.
Feliz cumpleaños, Jacob.
Mutlu yıllar, Jacob.
No pareces muy feliz.
Mutlu görünmüyorsun.
- Feliz caza.
- İyi avlar.
¿ Estás feliz aquí?
Ya siz? - Burada mutlu musunuz?
No sé si alguna vez me siento feliz.
- Hayatımda mutluluk nedir bilmedim.
Era feliz.
Mutlu biriydi.
El hombre ha estado feliz por miles... de años, sin todo eso.
Onca şey olmadan insanlar binlerce yıl mutlu mesut yaşadı.
Eres feliz.
Mutlusundur.
Estoy muy feliz de estar aquí contigo.
Burada seninle olmaktan çok mutluyum.
Me hace feliz.
Beni mutlu ediyor.
Me hace feliz estar aquí contigo.
Burada seninle olmak beni mutlu ediyor.
Y tratar de ser feliz con él.
Ve onunla memnun olmak.
Gianni está tan feliz.
Gianni çok mutlu.
Matar seres humanos... me hace increíblemente feliz.
İnsanları öldürmek beni acayip mutlu ediyor.
- Feliz cumpleaños.
- Mutlu yıllar.
Por suerte para mí y mi hermanito, tuvo un final feliz.
Neyse ki kardeşim ve benim için mutlu bir son oldu.
Debería estar feliz de que fui un niño flaco.
Sanırım sıska bir çocuk olduğum için mutlu olmalıyım.
Estoy feliz de que creas que soy bonita... Y...
Güzel olduğumu düşündüğün için mutluyum.
Lucy estará feliz.
Lucy memnun olacak.
Tan feliz como esta noticia nos pone, Albert, no podemos poner esto en la radio.
Bu haber bizi ne kadar mutlu ederse etsin Albert, telsizden geçemeyiz.
"Estoy muy, muy feliz de verte otra vez viejo amigo".
"Seni yeniden gördüğüme... "... çok ama çok sevindim eski dostum benim. "
Se le ve tan feliz.
Umarım başına kötü bir iş gelmez.
"Vive y sé feliz."
Asla kötü bir şey olmaz bana.
Tiene que molar ser feliz.
Mutlu olmak güzel olmalı.
¡ Más feliz que una perdiz!
Hoppidihop!