Translate.vc / Espanhol → Turco / Fórceps
Fórceps tradutor Turco
139 parallel translation
O un parto con fórceps, que puede dañar y que es peligroso y malo para el bebé, o una cesárea.
Ya büyük pensle doğum, ki yırtılmaya neden olabilir ve tehlikeli. Bebek için de kötü olabilir. Ya da sezaryen.
Fórceps, rápido.
Pens. Çabuk.
Finalmente, el bebé nació con fórceps.
Sonunda bebek forseps yardımıyla doğdu.
- Dame los fórceps y gasas.
- Bana forseps ve süngerli çubuk verin.
- Nunca he oído hablar de él. - Fórceps.
- Adını hiç duymadım, hayatım.
Estamos aplicando los fórceps.
Birazdan forsepsle bebeğin kafasını yakalayacağız.
Tres hijas, menudo parto el tuyo. Con fórceps te tuvieron que sacar.
Seni çıkarabilmek için kıskaç kullanmak zorunda kalmışlardı.
Al barco le han hecho la autopsia con todo menos con fórceps... y nadie encontró nada hasta ahora.
Herşeyle otopsi yaptılar ama hiçkimse bunlardan bulamamıştı.
¡ Fórceps!
- Kıskaç.
Fórceps.
Pens!
Fórceps.
Pens verin.
Anestesia general, un taladro craneal y fórceps.
Genel anestezi, kafatası matkabı ve birkaç forsepsle.
Iré a buscar unos fórceps.
Gidip forseps getireceğim. Hemen dönerim.
Que traiga fórceps.
Forseps getirsin. Çabuk!
Intenté con fórceps, tenía distocia de hombro.
Forseps denedim ve omuz distosyası oldu. Anne krize girdi.
Usa fórceps sin motivo en un bebé grande.
Çok büyük bir bebeği forsepsle doğurmaya çalıştın.
¿ Qué riesgos hay de usar fórceps?
Forseps kullanma riskleri nelerdi?
Finalmente, el bebé nació con fórceps.
Sonunda çocuğu forseps'le dışarı çektiler.
Hay tejido en el os. Fórceps de anillo.
Uretus ağzında doku var.
Fórceps y tijeras.
Pickup ve Metz.
- Fórceps dentado.
- Forseps.
Iré por mis fórceps.
Pensimi getiriyim.
Lo sacaré con fórceps.
Bu baş belasını rongörleyelim.
- Fórceps Potts-Smith angulares, vamos.
- Açı ayarlı Potts, hemen.
Déme un fórceps.
Pens verin bana.
El doctor apretó mi cabeza con los fórceps.
Doktor kafamı pensle sıkmış.
Pásame esos fórceps.
O kıskacı uzatır mısın?
¿ Me pasas los fórceps que están hirviendo?
Susan, sıcak suyun içindeki pensleri bana verir misin?
Diles lo que sabemos. ¡ Y dígales que tengan listo un fórceps Spencer Wells que funcione!
Bildiklerimizi aktar ve onlara sağlam bir Spencer Wells forsepsi ile beklemelerini söyle.
- Fórceps.
- Forseps.
- Sí, los fórceps.
- Evet, forseps.
Los fórceps están en una bolsa colgados de la cabecera de mi cama.
Forseps, yatağımın başucundaki çantanın içinde.
A menos que el tal Obadiah se apresure, la cosa nos caerá encima sin fórceps.
Obadiah yeterince hızlı olamazsa Bu işi forseps olmadan yapmak zorunda kalacağız.
Inserto los fórceps de este modo. Envuelvo suavemente la cabeza del bebé, ¿ ve?
Forsepsi yerleştiriyorum, böylece bebeğin başını nazikçe çevreleyebiliyorum, gördünüz mü?
Por mi honor, el Dr. Slop le ha quitado la piel limpia del dorso de mi mano, con sus... fórceps.
Yemin ediyorum, Dr Slop o forseps dediği şeyle elimin bütün derisini çekip aldı
Así que, eventualmente, cuando nací, usaron los mismos fórceps que habían aplastado el camino del melón.
Bu yüzden, sonunda doğduğumda, Beni dünyaya getiren... kavunu parçalayan forseps oldu.
- Son los fórceps.
- Forseps yüzünden.
Necesito algunos cojinetes, fórceps, "metzenbaums" y unas pinzas satinksy...
Biraz tampona, kıskaca, Metzenbaums ve Satinsky kelepçelerine ihtiyacım olacak
De acuerdo. Fórceps.
Forseps.
Fórceps.
Forseps.
Sé que prefieres decir "pinzas" en vez de "fórceps".
"Çekici" yerine "forseps" demeyi tercih ettiğini biliyorum.
- ¿ Qué usamos como fórceps?
- Pens yerine ne kullanabiliriz?
Me pregunto qué están haciendo. Fórceps.
Keşke ne olduğunu görebilseydik...
Fórceps.
Pens.
- Fórceps, Ruth.
Pens.
¡ Fórceps!
- Kıskaç!
Dame fórceps.
Forsepsi verin.
Curetas... fórceps
Forseps.
- Fórceps.
McGills forsepsi.
Dos fórceps de gancho.
Forseps.
Fórceps de uno por dos...
Bire ikilik pens.