Translate.vc / Espanhol → Turco / Gabe
Gabe tradutor Turco
1,841 parallel translation
Toca lo que quieras, yo voy a tomar una siesta rápida como por 12 horas así estoy fresco.
Sen ne dinlersen dinle. Ben 12 saatliğine falan kestiriyorum. # Gabe Dixon Band
- Gabe.
- Gabe!
Su nombre es Gabe, Jr.
Onun adı Gabe, Jr.
- Gabe.
- Gabe.
No puedo creer que Papá escribió todas estas cartas y Gabe nunca las recibió.
Babamın tüm bu mektupları yazdığına ve Gabe'nin hiçbirini almadığına inanamıyorum.
Un dia, se las daremos a Gabe.
Bir gün bunları Gabe'ye vereceğiz.
¿ Gabe?
Gabe?
Gabe insistió.
Gabe ısrar etti.
Gabe, ¿ puedo hablarte por un minuto en privado?
Gabe, seninle özel olarak bir dakika konuşabilir miyiz?
Encantado de conocerte, Gabe.
Tanıştığıma memnun oldum, Gabe.
Veo que estamos en la misma onda, Gabe.
Aferin, Gabe.
¿ Cómo sabe Gabe que le estaba minando su confianza?
- Seni iğnelediğimi Gabe nasıl biliyor?
Gabe ha ocultado sus problemas con éxito durante tanto tiempo que para cuando alguien se dio cuenta de la gravedad de sus problemas sus delirios lo habían convencido de intentar hacer explotar un edificio del gobierno.
Gabe çok uzun bir süre boyunca sorunlarını saklamayı başarmış bu süre içinde de kimse sorunun ne kadar büyük olduğunun farkına varmamış. Sanrıları onu bir hükümet binasını havaya uçurmaya çalışması konusunda ikna etmiş.
¿ Con quién hablo? Soy Gabe.
- Ben Gabe, tamam mı?
De acuerdo.
Gabe.
Soy Gabe. Tienes que parar los ruidos.
Sirenleri susturmalısınız.
No escucho ni lo que pienso y necesito escuchar mis pensamientos o- -
Düşüncelerimi duyamıyorum ve ne düşündüğümü duymam gerekiyor yoksa... Tamam Gabe.
De acuerdo, Gabe.
Bir saniye bekle.
Espera un segundo, Gabe.
Bir saniye bekle Gabe.
Gabe, ¿ así está mejor?
Bu nasıl Gabe? Daha iyi mi?
De acuerdo, Gabe, escucha.
Pekâlâ Gabe, dinle.
Bueno, Gabe, lo siento.
Özür dilerim.
Gabe era, de hecho, una estrella en ascenso en un laboratorio de investigación del gobierno cuando su condición se empezó a volver notoria.
Gabe, hastalığı kendini göstermeye başladığında bir hükümet laboratuvarında çalışan yükselen bir yıldızdı.
Gabe respondió a su muerte creando una elaborada teoría de conspiración en la cual su hermana no había sido asesinada sino secuestrada por agentes del laboratorio donde solía trabajar.
Gabe onun ölümüne, kafasında aslında onun ölmeyip, çalıştığı laboratuvardaki ajanlar tarafından kaçırıldığına inandığı özenle hazırlanmış bir komplo teorisi yaratarak karşılık verdi.
Aparentemente, Gabe ha tomado control del centro de comandos.
Görünüşe göre Gabe kumanda odasını ele geçirmiş.
No tengo nada, Gabe. Justo como me pediste.
İstediğin gibi üzerimde bir şey yok Gabe.
Gabe, ¿ puedo preguntarte algo?
- Gabe. Bir şey sorabilir miyim?
- ¡ Suéltame! - No, Gabe.
- Bırak beni!
Cálmate.
- Hayır, Gabe. - Sakin ol.
¿ Gabe?
- Gabe?
Necesito que te calmes, Gabe.
- Sakin kalman lazım Gabe.
Está bien, sólo calmémonos, ¿ está bien, Gabe?
- Peki, sakin olalım, tamam mı Gabe?
¡ Gabe!
Gabe!
¡ Gabe, no!
Gabe, sakın!
¡ No, Gabe!
Hayır Gabe!
Convencieron a Gabe de que me dejara entrar.
Beni içeri alması için Gabe'i ikna ettiler.
Gabe, necesito que dejes que haga una llamada o van a entrar aquí.
- Gabe, telefon etmeme izin vermelisin. - Yoksa içeri girecekler.
Gabe tiene un gatillo de hombre muerto.
Gabe'in elinde emniyet şalteri var.
Gabe dice que su hermana está siendo retenida por un Dr. Wild.
Gabe, kardeşinin Dr. Wild denen birinin elinde olduğunu söylüyor.
La única referencia a Wild en los registros es el cementerio Wild Rose donde está enterrada la hermana de Gabe.
Hiçbir şey yok. Wild adı geçen tek yer, Gabe'in kardeşinin gömülü olduğu Wild Rose Mezarlığı.
Está bien, mira, Gabe no fui completamente honesto.
Bak Gabe. Daha önce sana karşı tamamen dürüst davranmadım.
Ella los venció, Gabe.
Kurtulmuş. Gabe.
Como Gabe, usted tiene las llaves para saber qué es verdad y que no.
Aynı Gabe gibi siz de neyin gerçek olup neyin olmadığını söyleyen anahtarları elinizde tutuyorsunuz.
Gabe no necesitaba ser forzado a tener un tipo de revelación para que su historia terminara bien, ¿ por qué quiere lo mismo para mí?
Gabe'in, hikâyesinin doğru olduğunu anlamak için bir şeyin belli olmasına ihtiyacı yoktu. Siz neden bunu bana yapmayı bu kadar istiyorsunuz?
Luego de que le aconsejé en cómo hablarle a Gabe, me pusieron en esta camioneta asegurada en caso de que fuera útil.
Gabe'e nasıl yaklaşacağınız konusunda size tavsiyede bulunduktan sonra yararlı olabilme ihtimalime karşı beni güvenli bir minibüse götürdüler.
Gabe salio del jacuzzi con una de las chicas.
Gabe kızlardan biriyle jakuziye geçti.
Gabe estaba... ya sabes.
Gabe... biliyorsunuz.
- ¡ Hola, Gabe!
- Merhaba, Gabe!
¿ Bien? - Muy bien.
Tamam Gabe.
De acuerdo, Gabe.
Pekâlâ Gabe.
¡ Gabe, no lo hagas!
Gabe, yapma!