English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Gabriel

Gabriel tradutor Turco

4,197 parallel translation
Es una trampa, Gabriel. Mírame.
Bu bir tuzak Gabriel, bana bak.
Gabriel, ella te conoce, ¿ recuerdas?
Gabriel o seni tanıyor, hatırladın mı?
¡ Gabriel!
Gabriel!
- ¿ Qué hay de Gabriel?
- Peki Gabriel?
Gabriel.
Gabriel.
¿ Gabriel Abaddon?
Gabriel Abaddon?
El Arcangel Gabriel lideró la guerra de la exterminación esperando hacer desaparecer el mundo de los humanos y reclamar su dominio.
Dünyayı insanlardan temizlemek ve insanlar üzerinde hakimiyet kurmak için bu savaşı başmelek Gabriel yönetiyordu.
Varios de los altos ángeles no tomaron partido, pero los ángeles menores se unieron a Gabriel.
Bazı büyük melekler taraf olmayı reddetti. Ama küçük melekler Gabriel'e katıldı.
Finalmente, Gabriel y su ejército se retiraron, y fuimos dejados con el descubrimiento de que los ángeles no son solo reales... son nuestros enemigos más odiados.
Gabriel ve ordusu geri çekildi. Biz de sadece melekleri varlığını fark etmekle kalmadık bizim en büyük düşmanlarımız olduğunu da gördük.
Durante la guerra, el rango inferior de ángeles al completo se unió a Gabriel, pero, al contrario que los arcángeles, los ángeles inferiores de Gabriel, los perros del cielo, eran espíritus menores sin forma física,
Savaşta, tüm düşük rütbeli melekler Gabriel'e katıldı ama başmeleklerin aksine Gabriel'in düşük rütbeli melekleri cennetin köpekleri bir bedenden yoksun ruhlardı ve beden olmadan Dünya'yı ziyaret edemezlerdi.
Pero mas importante, encontré a Gabriel.
Daha da önemlisi, Gabriel'i buldum.
Gabriel se está abasteciendo para otra guerra.
Gabriel başka bir savaş için hazırlanıyor.
Algunos de los ángeles mas altos se han unido a Gabriel, y pueden parecer perfectamente humanos.
Birkaç tane büyük melek de Gabriel'e katılmış ve onlar da kusursuz bir şekilde insana benziyorlar.
¿ De la misma forma que Michael y Gabriel?
Michael ve Gabriel gibi mi?
Habían nacido para ser guerreros para mantener a los otros ángeles a raya, y como Gabriel, algunos de ellos siempre han odiado a los hombres.
Diğer melekleri hizaya sokmak için, savaşçı olarak doğdular. Ve Gabriel gibi, bazıları her zaman insanlardan nefret etti.
Gabriel obviamente les persuadió para que se uniesen a él.
Anlaşılan Gabriel onlardan birkaçını kendisine katılması için ikna etmiş.
Mas de un ángel mayor se ha unido a Gabriel en su guerra contra nosotros.
Birden fazla büyük melek, bize karşı olan savaşında Gabriel'e katılmış.
Te mostrarán el camino a través del cual la humanidad puede ser redimida y Gabriel y sus legiones expulsadas, pero no será un camino fácil de recorrer.
İnsanlığın günahlarını bağışlatma yoluna ışık tutacaklar ve Gabriel ve lejyonlarını geri püskürtecek. Ama bu yol, yürümesi kolay bir yol olmayacak.
Gabriel...
Gabriel...
¡ Nunca debí haber dejado que Ana me convenciera para contratarte!
( Homurtular ) Gabriel : Ben Ana sizi işe beni ikna izin vermemeliydim!
Tu hija estaría orgullosa de ti, Gabriel.
Kızınız Gabriel, seninle gurur olacaktır.
Gabriel Lowan era un hombre de paz, un hombre que se enfrentó al mal y se enfrentó a él de frente.
Gabriel Lowan barış yanlısı bir adamdı. Kötülüğe karşı her zaman kafa tutardı.
Gabriel llamó para decir que lamenta que no fueras al trabajo y espera que te estés sintiendo mejor.
- Gabriel işe gelemediğin için üzgün olduğunu söyledi ve bir an önce iyileşmeni diledi.
Christy, estás mintiendo sobre dónde estás, te reportas enferma al trabajo, ¿ y ahora Gabriel dice que compras hierba?
Christy, nerede olduğun hakkında yalan konuşuyorsun işe hasta olduğunu söylüyorsun ve Gabriel ot aldığını söylüyor?
- Gabriel, apúrate.
- Gabriel, acele et.
Señoras y señores, un aplauso para Gabriel Iglesias. 25 AÑOS DESPUÉS
Hanımlar, beyler 25 YIL SONRA alkışlar Gabriel Iglesias'a!
" Escucha, Gabriel, pesas 200 kilos.
"Dinle Gabriel, 200 kilosun."
" Escucha, Gabriel, es obvio que el ejercicio no es suficiente.
" Dinle, Gabriel, belli ki antrenman işe yaramıyor.
Martín me sacude. "¡ Gabriel!" "¿ Qué?"
Ve Martin "Gabriel!" dedi. "Ne?"
"Soy tu amigo, Gabriel."
"Arkadaşınım, Gabriel."
Dicen : "¿ De qué va a hablar Gabriel " si sigue bajando de peso?
"Eğer Gabriel kilo vermeye devam ederse ne konuşacak?" diyorlar.
" Gabriel, ten cuidado.
" Gabriel dikkat et.
" Señores y señoras, ¡ Gabriel Iglesias! Subo al escenario, y el público empieza a gritar :
Bu komik, çünkü oğlumu anlamaya çalışmak benim için zorlu bir süreç.
Gabriel... sabes que estás a salvo aquí.
Gabriel... burada güvende olduğunu biliyorsun.
Gabriel, Riley y yo iremos a San Francisco.
Gabriel, Riley ve ben San Francisco'ya gidiyoruz.
Gabriel Vaughn, uno de los soldados más condecorados de nuestra nación.
Gabriel Vaughn, ülkemizin en donanımlı askerlerinden biri.
Gabriel posee una rara mutación genética que nos permitió implantarle un microchip en su cerebro.
Gabriel çok nadir görülen bir genetik mutasyon geçirdi ve bu da onun beynine bir mikroçip takmamızı sağladı.
• Intelligence 01x10 • • Cain and Gabriel • Traducción :
Çeviri :
Gabriel, es un vuelo de cinco horas.
Gabriel, bu 5 saatlik bir uçuş.
Puedes hacer muchas cosas con tu chip, Gabriel, pero ni siqueira tú puedes predecir el futuro.
Beynindeki çiple bir çok şey yapabilirsin Gabriel ama asla geleceği göremezsin.
¿ Gabriel habló con él?
Gabriel onunla mı konuştu?
En el caso de que Gabriel no pueda parar esto, no te quiero en el lugar.
Eğer Gabriel bunu durduramazsa senin tehlikede olmanı istemiyorum.
Si está enfermo, como dice Gabriel, puede que eso lo mantenga dentro de casa.
Eğer Gabriel'in dediği gibi hastaysa, bu sebeple evden çıkamıyor olabilir.
Gabriel, Lillian, Riley... - están todos ahí afuera.
- Gabriel, Lillian, Riley hepsi şu an oradalar.
Gabriel, mira. La cámara.
Gabriel, bak.
Y en la primera llamada, creyó que Gabriel era un atleta.
İlk konuşmada, Gabriel'in bir atlet olduğunu sanmıştı.
Gabriel, ¿ puedes acceder a una línea T3?
Jonathan Cain. Gabriel, T3 hattına girebilir misin?
- ¡ He dicho que yo puedo! No puedo. Gabriel me ha mandado a casa.
Gabriel beni eve gönderdi.
¿ Gabriel?
Gabriel?
Gabriel, tienes razón.
Evet.
Aunque ese sonido de succión es extraño.
Gabriel, haklısın. Bu emme sesi garip, sanki - - kasıtlı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]