English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Gcms

Gcms tradutor Turco

47 parallel translation
Hazle un GCMS completo.
Detaylı bir GCMS araştırması yapın.
El GCMS indica que la capa verde de uno de los lados es "verde quinizarina"
Madde testi bir uçtaki yeşil boyayı kinizarin yeşil olarak tespit etti.
¿ Seguro? - El GCMS no bromea.
GCMS buralarda şaka yapmıyor.
La GCMS tomó la otra mitad de la ecuación : gasolina.
Denklemin diğer yarısını da kütle spektrometresi buldu. Benzin.
El trabajo de campo es un poco más aburrido | que tus tubos de prueba y tus GCMS.
Saha görevleri senin test borularından ve analizlerinden daha karışıktır.
La muestra aún se está corriendo en el GCMS.
Örnek kütle spektrometresinde.
El GCMS no tiene una base de datos de ceras.
Kütle spektrometresinde cila kütüphanesi yok.
Las he pasado por el GCMS. - Las has pasado.
Kütle spektrometresinde baktım.
¿ Lo pasaste por GCMS?
Kütle spektrometresine koydun mu?
Encontré aceite mineral, dióxido de titanio, ácido de esteárico isopropilo usando el microscopio lumínico, GCMS y FTIR.
Yağ minereli, titanyum dioksit, stearik asit, polarize işık mikroskopisi kullanarak izopropil palmitat, ve diğer maddeler buldum.
GCMS encontro rastros de semtex en cada uno.
herbirinde semtex patlayıcı izlerine rastladık.
Son buenas noticias, presioné a Rastros y lo pasé por el GCMS.
İyi haber, izi GKKS'de taradım.
- Usa el cromatógrafo.
GCMS'e gönder.
Tenemos el resultado de la sustancia en el cuerpo del "Lustroso".
GCMS, Sleek'in vücudunda bir iz buldu.
Analízala con el cromatógrafo y varía los parámetros.
GCMS * methodu ile incele ve parametreleri değiştir.
- ¡ Eh! ... tomé una muestra de este botón y lo analicé con el GCMS.
- Hey düğmeden bir örnek aldım ve kimyasal analiz yaptım.
GCMS, por favor.
GCMS, Lütfen.
Voy a tomar una muestra de aire, pasarla por el GCMS, a ver a que nos enfrentamos.
Hava numunesi alıp GCMS'te inceleyelim. Bakalım neyle karşı karşıyayız.
Y cuando la pasé por el GCMS, dio positivo en CPD...
- Ve GCMS testi uyguladığımda SFD'ye rastladım.
¿ Tengo que pasar por GCMS o simplemente me lo dirás?
GCMS'kadar yürümek zorunda mıyım? yoksa sen mi söylersin?
Hodges pasó la muestra de tejido de Fulana de Tal del 99 por el GCMS.
Hodges formalinle sabitlenmiş doku örneklerini, Gaz kromotografi kitle spektrofotometrisiyle inceledi.
¿ Por qué no la pasas por el GCMS?
İstersen GCMS testi uygula.
El ADN era de un donante varón desconocido, y el GCMS detectó residuos de tabaco y ácido cítrico ¿ Fruta?
DNA'sı bilinmeyen bir erkeğe ait ve GCMS, sitrik asit ve tütün artığı buldu.
Pero los resultados sus suelas, dan restos de aceite y mármol, materiales comunes de suelo de azotea.
Ama GCMS analiz sonucuna göre ayakkabısının altında yağ ve mermer kalıntıları var. Bu da çatı kaplamasıyla uyumlu.
Use la información estructural de la RI con el peso molecular que saqué de la GCMS para identificar la pastilla que encontró en la sala de clases.
Sınıfta bulduğunuz hapın ne olduğunu bulabilmek için maddenin moleküler yapısıyla birlikte GCMS'den aldığım kütlesel verileri kullandım.
¿ Quieres decir que el GCMS lo capturó?
Yani gaz kramotografı mı yakaladı?
GCMS, chop-chop.
Kromatografi, hemen.
- Un puerto de inyección en el cromatógrafo se cifra entorno a los 1000 grados centígrados.
GCMS'de inceleyebilirim. GCMS'nin herbir iğnesi 1800 Fahrenheit'ta çalışır.
Después de que EDNA lo identificara fuí al cromatógrafo y contenía deltamerín y cifermerín.
EDNA ne olduğunu bulduğunda bende onu GCMS'de araştırdım. Deltametrin ve cypermetrin içeriyormuş.
Esa sustancia misteriosa que detecté antes en la jeringuilla, la analicé en el gcms, salieron rastros de somatropina.
Şırıngada, daha önce bulduğum esrarengiz maddeyi, gaz kromotografi cihazı yardımıyla tespit ettim. Somatropinmiş.
Hice una búsqueda en el GCMS y encontré otros 3 ingredientes : cebada, lúpulo y levadura.
GCMS den araştırdım, içeriğinde üç farklı şey daha buldum arpa, şerbetçi otu ve maya.
Bien, Hodges, Henry me comentó que reprogramaste el cromatógrafo de gases.
Pekâlâ Hodges, Henry senin GCMS'sinin ayarlarını bozduğunu anlattı.
Él ni siquiera sabe la diferencia entre un GCMS y un microscopio electrónico de barrido.
GCMS ile taramalı elektro mikroskobu arasındaki farkı bile bilmiyor.
He aislado las moléculas olorosas, las he pasado por el GCMS.
Uh, koku moleküllerini izole ettim ve GCMS'de aradım.
Así que lo he pasado por el espectrómetro, con este resultado.
GCMS'de aradım ve bunu buldum.
El GCMS está roto, y el servicio técnico está de vacaciones
Gaz kromatografı bozuldu, tamirci de izinde.
Ok, podemos... ¿ podemos olvidar por un momento el GCMS?
Tamam, şey... gaz kromatografını bir an olsun bir kenara bırakamaz mıyız?
GCMS recogió linamarina, lotaustralina... glucósidos cianogénicos.
Analiz sonucu çıkanlar, linamarin lotaustralin siyanojen glukozit.
El espectrómetro ha revelado restos de gasolina en el cartón.
GCMS karton üzerine benzin izleri saptandı.
El espectrómetro ha identificado aceite polidesaturado que coincide con mantequilla de cacahuete en los pantalones del sospechoso en trozos de la bolsa.
GCMS * şüphelinin pantolonunda fıstık ezmesi yağı buldu. Ayrıca çantasının üzerinde de buldu.
¿ Qué ha encontrado el espectrómetro de masas?
GCMS ne buldu?
Sí, tal vez el GCMS tenga las respuestas.
Belki de cevap GKKS'dedir.
GCMS no encontre identificación para esto, asi que le hice un analisis XRF ( rayos fluorescentes )
- GCMS'te bir şey çıkmadı, ben de XRF'de taradım.
- GCMS.
GCMS.
Sí, encontré picos de fosfato de zinc...
GCMS analizini yaptın mı? Evet.
He analizado las sales en el GCMS y he encontrado que los paquetes que volvieron a precintar tenían mucha más taurina y cafeína en ellos.
Ben de maddeyi Gaz Kromatografisinde inceledim. Ben de maddeyi Gaz Kromatografisinde inceledim. Tekrar mühürlenmiş paketlerde...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]