Translate.vc / Espanhol → Turco / Georges
Georges tradutor Turco
651 parallel translation
¡ Una vez tuve un amigo, Georges, que era un tipo bastante divertido!
Bir zamanlar, genellikle neşeli bir tip olan Georges isimli bir arkadaşım vardı.
Y lo curioso es que, aparentemente, Georges murió la pasada Víspera de Año Nuevo.
İşin garip tarafı ise Georges'in galiba geçen yılbaşı gecesi ölmesi.
- Georges Picquart, Sr. Presidente.
- Georges Picquart, Sayın Başkan.
La alfombra está extendida en San Georges y mi padre ansia tener un escudo de armas.
HaHayırver meydanı, St. Georges'un önüne halı serildi bile ve babam da reçel etiketinde arma için deli oluyor.
- ¿ Georges no está?
- George nerede?
¿ Sabe lo que le pasó a Georges en casa de los Malvoisie?
Geçen sene Malvoisiés'de zavallı George'a ne olduğunu duydun mu?
Georges, ¿ ha visto alguna vez una criatura tan espléndida?
Böylesine muhteşem bir yaratık görmüş müydün hayatında?
Sí, pongan controles en todas las carreteras... entre Arnay-le-Duc, Nuits-St-Georges, Beaune,
Tamam. Bütün yollara barikat kurun Arnay-le-Duc, Nuits-St-Georges, Beaune Chalon-sur-Saone, Le Creusot, Autun arasındaki tüm yollara.
- ¿ Qué? Esto elimina a todos los Jims, los Bobs y los Georges.
Bütün Jim'ler, Bob'lar ve Georges'lar elendi.
¿ Georges?
George'u mu?
¡ Georges, Paul, Albert, Gaston!
Haydi gelin! Herkes kadehini yukarı kaldırsın.
- ¡ Georges!
- Georges!
¡ Eh, Georges, un café!
Hey Georges, biraz kahve!
Georges, dos cafés.
Georges, iki kahve.
Georges, un coñac.
Georges, biraz konyak.
Georges, un jerez.
Georges, biraz tatlı şarap.
Os presento a mi amigo Georges.
Size arkadaşım Georges'i takdim edeyim.
Georges.
Georges.
Vámonos, Georges.
Buraya gel Jo.
- Georges, no te líes.
Jo, aptal olma.
Georges, déjalo correr.
Jo, cidden, kes şunu.
Georges Manda.
Manda, Georges.
¿ Georges Manda?
Bay Manda mısınız?
Georges.
Jo!
Cuidado, Georges.
Dikkat et, Georges.
Bebe, Georges.
İç, benim zavallı George'um.
Debe ser donde le dio el caballo a Georges.
George'un yarasının oralarda birşey.
¿ Qué te pasa, Georges?
Ne oldu George?
Ten cuidado, Georges.
Mantıklı ol, Georges.
¡ Pobre Georges!
Zavallı Georges'um.
Es la cruz de Georges.
Bu George'un haçı.
- ¡ Ha robado las cruces de Georges!
- George'un haçını çaldı.
Y sin contar la de Georges
George'unki de dahil değil bunlara.
La de Georges costó 250 francos.
George'unki 250 franktı.
Georges, Georges, champagne...
Georges, şampanya!
- Georges Bonnard.
- Georges Bonnard.
Georges Moore era un conocido escritor inglés, ¿ sabes?
George Moore çok seçkin bir İngiliz yazardı.
Esther Georges.
Esther Georges.
Y en París, el genio sin rival Georges Méliès... La plasmó en una película de 35 mm... tal y como la verán ahora.
Ve Paris'te gerçek bir dahi olan Georges Méliès aynı şu anda izlediğiniz gibi 35 milimetre ile kitabın filmini çekmişti.
Y Georges Bizet Très, très Bizet
Ve Georges Bizet Très, très Bizet
No diga que fui yo. Está el doctor De Georges.
Benden duyduğunuzu söylemeyin.
- ¿ Cómo se llama? - Jean-Bernard De Georges, el economista.
Jean-Bernard de Georges diye bir ekonomi doktoru var.
Porque yo he trabajado varias veces para De Georges.
Georges için pek çok iş yaptım.
Georges Dandin, tercer acto, escena...
Moliére, Georges Dandin, Perde 3, Sahne...
De Georges me acosaba sin parar.
Georges, sürekli peşimde.
En una película de espionaje todo se arreglaría suprimiendo a De Georges.
Bir casusluk filmi olsaydı Georges'u yok etmek yeterdi. Ama Georges, zincirin sadece bir halkası.
Suerte.
Georges.
Georges Moore dijo...
George Moore demiş ki -
- De Georges.
- Georges.
De Georges lo tenía en sus manos.
Georges onu köşeye sıkıştırmıştı.
El pequeño trabajo del informador.
- Georges'in kirli işlerini.