English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Gitana

Gitana tradutor Turco

568 parallel translation
"¿ Que querra de mi, esta gitana?"
"Bu çingene benden ne istiyor?"
Deja solo un beso en la copa, dulce gitana, lee mi futuro.
Güzel çingene, söyle bana kaderimi. Ne görüyorsun kadehimde?
Su favorita es Inés, una gitana.
Gözdesi Inès'tir, bir çingene.
Casi hacemos caer a esa vieja gitana.
Neredeyse o yaşlı çingeneyi kandırıyorduk.
Le hago pensar en música gitana.
Bana çingene müziğini hatırlatıyor.
Hablando de música gitana, nos ha costado mucho vender las cigarreras Ochi Tchornya, ¿ no?
Çingene müziği demişken, o Ochi Tchornya kutularını satmakta büyük sorun yaşıyoruz, değil mi?
- La gitana. Ella me ayudó.
O olmasaydı, onu buraya getiremezdim.
- ¿ Lobo? ¿ Gitana?
Kurt, çingene kadın, cinayet!
Acabo de ver a la gitana.
Yaşlı Çingene kadında gördüm.
- ¿ Quién? La gitana.
Çingene kadın.
¿ La gitana?
Çingene kadın mı?
Eres un hombre. Y crees en las supersticiones de una gitana.
Ama Çingenelerin hurafelerine mi inanıyorsun?
La gitana me ayudó a escapar. Ahora me están cazando.
O Çingene kadın kaçmama yardım etti ve dışarıdakiler de beni avlıyor.
Ella misma tiene sangre gitana.
Onda da çingene kanı var.
Era española... una gitana española y tremendamente malvada.
İspanyol bir çingeneymiş ve çok aşağılıkmış.
Era una gitana española...
İspanyol bir çingeneydi.
Para bailar al son de la música gitana
Çingene müziğiyle dans ettik
Boema, una gitana brasileña.
Boema, Brezilyalı çingene.
Oía cantar a una gitana en la taberna de las dos tortugas.
Üstüne üstlük çingene şarkıcının "İki Tosbağa" adlı tavernadan gelen sesini duyabiliyordum.
El torero más famoso de España, nacido en Esperanza... y cuya madre gitana aún vivía allí.
Esperanza'da doğmuştur, çingene annesi de hâlen burada yaşamaktadır.
Mi madre es gitana, señor.
Annem bir çingene sinyor.
La madre de Montalvo había abandonado a su familia gitana... para casarse con el padre de Juan.
Montalvo'nun annesi Juan'ın babasıyla evlenmek için çingene kavmini terk etmiştir.
Debería haber sido una pitonisa gitana en vez de enfermera de una aseguradora.
Keşke sigorta şirketi hemşiresi olacağıma falcı bir çingene olsaydım.
* La gitana
Çingene...
La gitana te dijo la verdad.
O falcı kadın haklıydı.
- ¿ Otra dama gitana?
- Çingene kızı mı?
Los traperos de Schissbach se han ido a Dickenschied y alguien allí la acogió, por supuesto, ella es gitana.
Schissbachlı çöp toplayıcıları Dickenschied'e taşınmış içlerinden biri de onu evlat edinmiş. Kesinlikle çingene çocuğu.
Sólo piensa en atormentar a los hombres, la gitana esa.
O çingenenin tek düşündüğü erkeklere işkence etmek.
Cómo la atormentaban, incluso de niña en Dickenschied sólo porque no conoció a su padre decían que era gitana y la culpaban de cualquier cosa que ocurriese en el pueblo.
Dickenschied'de geçirdiği çocukluğunda bile ona ne kadar acı çektirmişler. Kimse babasını tanımadığı için ona çingene demişler. Köyde bile yaşanan her olayda onu suçladılar.
Se ha vuelto loco esta noche persiguiendo a una gitana.
Dün gece, bir Çingene kıza saldırdı.
Eres de raza gitana, dotada para ejercer maleficios, y convicta de tener comercio con el diablo,... bajo la forma de una cabra doméstica.
Siz! Kötü büyülerle uğraşan Çingene! Bir keçi görünümüne bürünmüş şeytanla iş birliği yapmakla suçlanıyorsunuz.
* Esta gitana...
Çingene kızı,
- Seguramente es esa gitana.
- Çingene dans ediyordur!
Una gitana me dijo una vez que siempre sería sana y feliz.
Bir Çingene eskiden bana hep sağlıklı ve mutlu olacağımı söylemişti.
¡ Como una gitana!
Seni çingene!
Cuando yo tenía siete años soñaba con ser gitana para vivir así.
Yedi yaşındayken sırf bu şekilde yaşamak için Çingene olmak isterdim.
¿ Qué eres, una gitana o algo así?
Çingene misin sen?
Cuando trabajábamos en la tetería gitana, llevábamos pendientes de oro.
Çingene kahvesinde çalarken altın küpe takmıştık.
Mirad : la gitana que me leyó la fortuna el año pasado ; es genial.
Bak, geçen yıl falıma bakan çingene!
Debe solucionarse a la manera gitana.
Çingene yöntemiyle çözülmeli.
sobre mi madre gitana sobre mi padre, pastor escribo en tu nombre,
çingene annemın üstüne çoban babamın üstüne, senin ismini yazıyorum.
No puedes andar siempre de aquí para allá como una gitana.
Çingeneler gibi sürekli göçüp duramazsın.
Me topé con un tipo que me habló de una gitana adivina.
Adamın biri, bir çingene falcıdan bahsetti.
Hay una gitana adivina al otro lado del río. He oído que los que le hacen caso se vuelven ricos.
Şu çingene falcı, onun tavsiyesini dinleyenler paraya para demiyor.
Adiós, gitana.
Güle güle, çingene.
Chesay es la buena fortuna gitana.
Chesay bir çingene uğuru.
"Bebe " Una taza de " Suerte gitana
# Bir bardak çingene uğuru iç
" Bebe una taza de suerte gitana
# Bir bardak iyi talih iç
Pero, ¿ quién es? Un bastardo hijo de una gitana, eso es.
Bir çingene piçi.
Es preciso castigar a esa gitana.
Bu çingeneyi, cezalandırmamız gerek.
No puedo vivir como una gitana.
Buna ne dersin? - Hayır!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]