Translate.vc / Espanhol → Turco / Goose
Goose tradutor Turco
335 parallel translation
El Ganso Azul u otro parecido.
"Blue Goose" ya da öyle bir şey.
¿ Qué intenta ser, mamá Oca?
Ne olmaya çalışıyorsun, Goose Ana'mı?
Nos alojamos la última noche en Gowsieg.
Dün gece Goose Egg'de konakladık..
Ellos no venían de Gowsieg.
Onlar Goose Egg'den gelmediler.
Detengamos el auto en el punto donde hablaste por teléfono con Goose en Chicago.
Şimdi arabaya geri dönersek Goose ile Chicago'da telefonda konuşmuşsun.
Nunca hablé con Goose en Chicago.
Goose ile Chicago'da konuşmadım.
En otras palabras, ¿ dices que Goose es un mentiroso?
Yani bir bakıma, sen bana Goose'un bir yalancı olduğunu mu söylüyorsun?
¿ Además de hablar con la señora de Goose?
Goose'un karısıyla konuşmanın, haricinde mi?
¿ Dónde está Goose?
Goose nerede?
Goose fue a buscarlo.
Goose, onu bulmaya gitti.
- ¿ Goose?
Goose?
¿ Por qué Goose?
Neden Goose?
Tiene un corazón de oro.
Goose'un altın gibi bir kalbi vardır.
- Goose me lo dijo.
Goose bana anlattı. Neden?
Joe Jaros y Goose Williams pasaron el invierno en Minnesota con Pearson.
Joe Jaros ve Goose Williams kışı Minnesota'da Pearson ile birlikte geçirdiler.
Aquí Hughes lucha por el futuro de un controvertido avión, un gigante de madera, el "Spruce Goose".
Hughes, burada tamamı ahşaptan yapılmış "Spruce Goose"... uçaklarının akibeti için mücadele veriyor.
El Spruce Goose se elevó menos.
"Spruce Goose" in, onun kadar heyecanlandırdığı söylenemezdi...
¡ Raven-1 a Mother Goose!
Raven-1'den Ana Kaz'a!
Vamos, Goose, ¿ donde estas?
Haydi Goose, neredesin?
¿ Estas bien, Goose?
Sen iyi misin, Goose?
Goose quiere que Ilegue temprano.
Goose beni erken bekliyor.
Ya le conoces.
Goose'u bilirsin.
Bueno, me llamo Jim Goose.
Neyse, benim adım Jim Goose.
Goose, vamonos.
Haydi gidelim, Goose.
Me llamo Jim Goose y todo va a salir bien.
Benim adım Jim Goose, her şey düzelecek.
- Tendras que tranquilizar a Goose.
- Goose'u tut.
Goose, tranquilo, muchacho.
Goose, sakin ol oğlum.
Hasta la vista, Goose.
Görüşürüz, Goose.
Soy Goose.
Hey benim, Goose.
Eh, Midge, no borres a Goose del mapa... hasta que no veas meter la caja en el agujero.
Hey Midge... Goose'dan umudu kesmeyeceksin, tabutun çukura girdigini görene kadar.
¡ Jimmy Goose, mas grande que la vida y el doble de feo!
Jimmy the Goose, hayattan daha büyük ve iki kat daha çirkin.
Esa''cosa''de ahí dentro no es Goose.
Oradaki "şey", Goose değil.
Muy bien, Goose la ha palmado.
Tamam, Goose öldü.
- Déjalo, Ganso. -?
- Kes şunu, Goose.
Guillermo, el conquistador. Por el Ganso.
Kral William, Goose tarafından hazırlanmıştır.
- Pregunteselo a Ganso.
- Goose'a sorun.
-? Sr. Ganso?
- Bay Goose?
Sr. Ganso, por favor, siéntese.
Bay Goose, lütfen oturun.
- Voy, Ganso.
- Hey, Goose!
- Callate, Ganso.
- Kapa çeneni, Goose.
Ganso, espérame dentro.
Goose. Beni içeride bekle.
5 Tall Cedar Road, Goose Island, Oregón 07...
5. Cedar Caddesi, Goose lsland, Oregon 97...
- Goose Island, Oregón, por favor.
- Goose lsland, Oregon, lütfen.
Tampoco figura el Dr Stephen Falken, F.A.L.K.E. N, en Tall Cedar Road, Goose Island.
Dr Stephen Falken, F-A-L-K-E-N, Tall Cedar Caddesi Goose Island.. Hakkında numara kayıtlı değil.
- Cougar, Merlin, Maverick y Goose.
- Cougar, Merlin, Maverick ve Goose.
Maverick y Goose.
Maverick ve Goose.
- Háblame, Goose.
- Konuş benimle, Goose.
- Maverick, Goose, vengan acá.
- Maverick, Goose, içeri gelin.
No, Goose se escribe con doble "O".
Goose, iki O ile yazılır beyler.
- Oye, mamá Goose, ¿ Cómo te va?
- Hey, Ana Kaz, nasılsın?
Lo siento, Goose.
Afedersin, Goose.