Translate.vc / Espanhol → Turco / Groupies
Groupies tradutor Turco
88 parallel translation
Quieres decir "groupies", ¿ no?
"Hayran" demek istedin.
No sé, "groupies, gropies..."
Ne bileyim, ha hayran, ha hasta...
Han venido tus amigas las groupies.
Seks arkadaşlarından bazıları da burada.
Las groupies son divertidas, pero necesitas vitaminas... porque esas nenas te dejan exhausto.
Peşindeki kız hayranlar iyidir, ama vitamin gerekir... çünkü o yavrular adamı yorar.
Creo que tal vez usted me confundió para alguno de los groupies de Miss Brook o algo hecho por Wham-O.
Sanırım Bayan Brooks'un ateşli genç grupi'lerinden biriyle ya da şu oyuncak şirketinin yaptıklarıyla karıştırdın.
Las groupies las tenían en vitrinas.
Gruplar bunları başköşelerinde saklıyor. Bizimkileri göndermişler.
Aquí la mitad de las chicas son groupies de fútbol, qué más me da que también me llamen así.
Bu okuldaki kızların yarısı, okuldaki sporcularla yatıyor.
Nosotras no somos groupies.
Biz grup manyağı değiliz.
Las groupies se acuestan con los rockeros por la fama.
Grup manyakları sırf ünlüler diye rockçılarla yatar.
Porque habrá una gira con el libro, y los groupies.
Çünkü kitap gezileri ve bir sürü kız olacak.
Somos tus admiradoras.
Biz senin "groupies" leriniz.
El nos puso nombre. Las Hermanas Groupies.
Bize Banger Kardeşler ismini o verdi.
Eramos groupies.
Biz... kapatmaydık.
¿ Eran groupies?
Siz kapatma mıydınız?
Y con unas chicas estilo "groupies".
Müthiş olacak. Çılgın, hatunlarla dolacak her yer diyorum.
Es hora de que hagas irse a tus admiradores, ya.
Kendi şimdi, uzak groupies göndermek için zaman iyisidir.
¿ Es una groupie?
Onların groupies biri?
Y las estrellas tienen groupies y a él le gusto.
Yıldızların etrafında hayranları olur. Bu da hoşuna gitti.
No dejes entrar groupies en tu habitación de hotel.
Otelde yaramazlık yapmak yok.
Groupies de compras.
Market hayranları.
Las primeras groupies.
İlk grupçular.
Todas las chicas siguen a Cy como si fueran sus groupies rameras.
Bütün kızlar bir grup sürtük gibi... Cy'ın peşindeler.
Groupies...
Hayranlar.
Ocasionalmente, estos tipos de groupies han sido criadas en un ambiente represivo y religioso y especificamene expuestas a los ideales de la represión y sumisión sexual de las mujeres Es una atracción sexual hacia los hombres que cometen crímenes violentos
Bu tarz hayranlar tutucu ve baskıcı ortamlarda yetişmiştir ve kadınların cinsel açıdan boyun eğmesi fikirlerine maruz kalmıştır. Şüphelimiz farklı bir türden, hibristofili hastası. Vahşi suçlar işleyen erkeklere arzu duyuyor.
Hey. alguna vez recibes groupies en tus firmas de autógrafos?
İmza günlerinde hayranların oluyor muydu?
¿ Las groupies las siguen mostrándoles sus ta-tas?
Hayranlarınız peşinizden geliyorlar mı? Memoşlarını size gösteriyorlar mı?
Ellos me enseñaron que las capuchas no son sólo para negros, y que las ta-tas de las groupies son geniales.
Onlar bana kapüşonu sadece siyah suçluların giymediğini ve hayranlarının memoşlarının çok güzel olduğunu öğrettiler.
El Rainbow Bar Grill es el restaurante - bar más famoso donde van músicos, groupies y admiradores.
The Rainbow Bar and Grill müzisyen, dinleyici ve grupla takılıp yatmak isteyen kadın hayranların takıldığı en ünlü restorandır.
- ¿ Sigues teniendo groupies?
Hala kulise gelip beraber olmak isteyen bayanlar var mı?
Éramos coristas, groupies.
Yedek şarkıcılar, grup elemanlarıydık.
Después de un tiempo había más groupies pero no me importaba una mierda.
Bir süre sonra yeni elemanlar geldi ama hiç takmadım.
No sabía que tenían groupies tan viejos.
Eski Rock yıldızlarının, bu yaşta böyle bir şans elde edeceğini düşünmezdim.
¿ Pero sabes lo que los groupies hacen por sus estrellas de rock?
Grupieler, rock star'ları için ne yaparlar bilir misin?
¿ Groupies y alcohol?
Gruplar ve içkiler mi?
y consiguete groupies de sumo.
İç çamaşırını araya sıkıştır ve gidip o sumo gruplarına katıl.
¿ Éramos groupies?
Biz groupie miydik?
Bueno, éramos groupies.
Tamam öyleydik.
No una de esas chicas que llamas groupies.
Öyle grup hayranı değilim.
No es la primera vez... que me secuestran esas groupies.
Hayranlar tarafından ilk kez kaçırılmıyorum.
Seguramente necesitas todo tipo de casa para todas esas madres de tus bebés y tus groupies.
Eminim, genç anneler ve hayranların için her türlüsünden eve ihtiyacın olacaktır.
No, ellas tienen más bien un condominio por lo general, y las groupies son más bien algo de giras.
Genç annelerin kendilerine göre daireleri var hayranlar da genelde yolda oluyor.
No me había dado cuenta que era una noche de groupies.
Bu gece grup yapacağımızı bilmiyordum.
Y yo me acuesto con mis groupies. ¿ Y qué?
Ben de kafiledeki herkesle yatıyorum, ne olmuş?
Pipa... tu sabes, tíos con cerveza como combustible que están cachas que mueven cosas, y que se encargan de las groupies.
Sahne amiri... bilirsin. Sürekli bira içen, kaslı malzemeleri taşıyan hayranlarla ilgilenen adamlar.
Entre los presos del corredor de la muerte, hay un fenómeno llamado "groupies del corredor de la muerte" del mismo modo que las estrellas del rock tienen groupies y seguro que viste a mujeres sí.
İdam mahkumları arasında tıpkı rock yıldızlarında olduğu gibi bir olgu var. Onlarla birlikte olmak isteyen insanlar var. Bu tarz bayanlar gördünüz.
Cogen a las groupies feas.
Grubun peşindeki çirkin kızları onlar alıyor.
- Ellos tienen groupies.
- Onların peşlerinde olan kızlar var.
Ahora puedes elegir entre las groupies.
Şimdi hayranlarından birini seç bakalım.
- De " "groupies" ".
- Sporcuların kapatması olarak.
- Groupies por todas partes.
Kızlar arkandan koşuyor...
Las "Groupies", Bones.
Grup elemanları, Bones.