Translate.vc / Espanhol → Turco / Grow
Grow tradutor Turco
79 parallel translation
De las cenizas del desastre Crecen las rosas del éxito
# # From the ashes of disaster grow the roses of success - Ama o yüzmesini istiyor.
# Where the roses grow so tall
* Güllerin en uzun olduğu yere *
En la montaña Big Rock Candy hay un pueblo que es bello y brillante y las limosnas crecen en los arbustos y se duerme todas las noches afuera donde los vagones de carga están todos vacíos...
In the Big Rock Candy Mountain "Big Rock Candy Dağı'nda" There's a land that's fair and bright "Güzel ve parlak bir ülke var" And the handouts grow on bushes "Salkımların çalılıklarda yetiştiği"
Con Colosal Grow, su césped se convertirá en una espesa vegetación.
Muhteşem büyüme ile, saçlarınız beklenmedik kalınlığa ulaşacak.
Si fracasamos, su intolerancia crecerá, y muchos podrían morir.
If we fail, their intolerance will grow, and many could perish
Y una por si acaso.
And one to grow on.
Se cansan y se fatigan!
! GROW TiRED AND WEARY!
Y no van a crecer debiles!
! AND NOT GROW FAiNT!
A crecer más hermoso de la hora
You grow more beautiful by the hour
Emma, un día crecerás y serás toda una mujer, como tu papi.
Emma, one day you're gonna grow up and be a big girl, just like your daddy.
Lo muevo, lo muestro, largo hasta donde Dios me lo haga crecer
Flow it, show it, long as God can grow it
¿ Sabes que es un Grow OP?
Grow Op Nedir? "Grow-op" kelimesinin ne anlama geldiğini biliyor musun?
Es conocimiento muy común.
Grow-op'un ne olduğu burada yaygın bir bilgidir.
Es algo que pasa dentro de la casa de alguien y cultivan marihuana. ¿ Conoces a alguien que cultive marihuana?
Grow-op birinin evindeki bir şeydir, mesela bir arkadaşımız falan, evinin içinde ot yetiştiriyor.
Con una población de solo 100 mil, se dice que hay más de 1000 Grow OP.
Kelowna Benim memleketim.
Si pudiéramos detener por lo menos un Grow OP por día al año, nunca terminariamos.
"Bir yıl boyunca her gün bir grow-op bassalar bile, hala onlardan tamamen kurtulmanın çok uzağında olurlardı."
Si tomaran mi estimado en serio que hay alrededor de 70 mil en BC en el año 2000.
Eğer benden ciddi bir tahmin istersen, 2000 yılında British Columbia'da 17.000 grow-op vardı.
Creo que hay un GrowOP y entonces hacen una investigación.
Biri arayıp "Ben burada bir grow-op olduğunu düşünüyorum" derdi. Polis inceleme yapardı. Tam inceleme.
Vemos estos números, 1 % de todas las habitaciones están involucradas en el cultivo de marihuana. Esto debería de dar perspectiva a nuestros políticos de lo que es lo que intentan hacer.
ve bu rakamları gördüğümüzde, bütün yerleşimlerin % 1'inin potansiyel olarak esrar grow-oplarıyla ilişkili olduğu gibi, bu kesinlikle politikacılarımıza ne yapmaya çalıştıkları hakkında bir bakış açısı kazandırmalı.
¿ Y como uno encuentra estos GrowOPs?
Bu grow-oplar nasıl bulunur?
La policía usa helicópteros con cámaras infrarrojas que detecta el calor anormal de un GrowOP. O el olfato.
Polisler, grow-op'tan kaynaklanan normalin üstündeki sıcaklığı saptamak için kızılötesi kamereları ya da koku testini kullanabiliyor.
Grow Watch.
Yetiştirici Gözetleme.
Las comunidades de BC estan tan inundadas con GrowOPs, que ciertas personas se han organizado.
BC'deki topluluklar grow-oplarla o kadar doldu taştı ki, bazı mahalleler kendi gözetim programlarını başlattılar.
Se les dan preguntas a los ciudadanos para ayudarlos a identificar los GrowOPs.
Bir grow-op'ı tanımalarında yardımcı olmak için vatandaşlara sağlanan sorular var.
Pero ¿ por qué es que aparecen GrowOPs en todos lados?
Peki neden bu grow-oplar neredeyse BC'deki her mahallede mantar gibi bitiyorlar?
¿ Como se ven estos GrowOPs?
Hem bu grow-uplar neye benziyorlar ki?
Un verdadero GrowOP.
Gerçek bir grow-op.
El cultivador admitió que no era de lo más grande.
Yetiştirici, burasının en büyük grow-oplardan biri olmadığını söyledi.
Aunque este era un GrowOP pequeño, los números no parecían nada pequeños.
Bu küçük bir grow-op olmasına rağmen rakamlar hiç de küçük görünmüyor.
Si, hasta los trenes.
Evet, sevgili vagonumuz da grow-op salgınından kaçamamış gibi görünüyor.
El no toma mucha responsabilidad, solo es el dueño de donde el GrowOP ocurrirá.
O çok fazla sorumluluk almıyor. Yetiştirme operasyonunun ( grow-op ) yapılacağı yerin meşru sahibi.
Sus manos están limpias ya que puede declara ignorancia de lo que ocurría.
Onun elleri temiz, çünkü grow-op basılırısa hiç bir şey bilmediğini söyleyebilir.
Ferreterías proporcionan materiales para construir las estructuras y lugares de crecimiento.
Hırdavatçılar, oda ve grow-op yapıları inşa etmek için yapı malzemelerini sağlıyorlar.
- = CALIFORNICATION = - S01E06 - Absinthe Makes the Heart Grow Fonder
R0BIN baronio
Y tengo que decir, me ayudaste a crecer como personayou helped me grow as a person.
Ve şunu söylemeliyim... insan olarak gelişmeme yardımcı oldun.
# I love to stare I love to watch myself grow
# I love to stare I love to watch myself grow
27 Cider Grow
Cedar Grove, 27 numara.
Madura.
GROW UP.
"may we not grow old and horrid." "And dreadful."
Bir gün yaşlanacağız ve öleceğiz.
Pero de todos modos... May God bless and keep you always and may your wishes all come true may you always do for others and let others do for you may you build a ladder to the stars and climb on every rung and may you stay forever young may you grow up to be righteous may you grow up to be true may you always know the truth and see the lights surrounding you may you always be courageous stand upright and be strong and may you stay
Ama neyse... starfish rhineceros İyi seyirler.
Había algo entre ellos. # You're asking me Will my love grow?
* * Bilmiyorum, bilmiyorum * *
Bueno, en realidad, es Wen-GROW.
Aslında Wen-GROW.
- Como en CRECER las flores.
Bitki yetiştirmedeki ( growing ) "Grow" gibi.
Esa vieja canción, tío, ni siquiera sé si... ¡ Bravo!
Eski bir parça. Ne olduğunu bile - # May the good lord be with you # # down every road you should roam # # and may sunshine and happiness # # surround you when you're far from home # # and may you grow to be proud #
Ya sabes, los terminos como "saco de arriba" "crecer un par."
You know, terms like "sack up," "grow a pair."
Crecen las rosas del éxito
# # Grow the roses of success
Crezcan las rosas del éxito
# # Grow the roses of success
Un policía declaró en el periódico :
Kelowna'nın 1000'den fazla grow-op'a ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Bir polis memurunun yerel bir gazeteye söylediğine göre,
El hecho es que hay miles y miles de GrowOPs en toda British Columbia.
Bu eyalette grow-op'u olmayan ve bunların artmadığı tek mahalle bile yok. Gerçek şu ki, British Columbia'nın her yerinde binlerce, binlerce ve binlerce grow-op var ve bir grow-op basıldığında komşulardan en çok duyduğunuz şey ;
A la carretera. ¿ Dónde crees que quieres estudiar, Haddie?
- Şimdi yola koyulalım. - d may God bless and keep you always d d and may your wishes all come true d d may you always do for others d d and let others do for you d may you build a ladder to the stars d d and climb on every rung d and may you stay d forever young d may you grow up to be righteous d d may you grow up to be true d d may you always know the truth d d and see the lights surrounding you d
"When I grow up" de The Pussycat Dolls.
Klip şarkısıysa The Pussycat Dolls'tan "When I Grow Up"