Translate.vc / Espanhol → Turco / Guardian
Guardian tradutor Turco
2,875 parallel translation
Es por eso que renuncié a mi identidad como Guardian.
Bu yüzden Koruyucu kimliğimden vaz geçtim.
En deferencia a su nuevo estatus como Guardia de Honor, quizá deberíamos permitir que Hal Jordan reúna un pequeño equipo para trazar un mapa de las estructuras Manhunters en el espacio Guardian.
Hall Jordan'ın durumunun değişip Onur Koruyucusu olmasından dolayı Koruyucular uzayında bulunan İnsan Avcıları yapılarını haritalandırmak için belki de ona küçük bir takım kurmasına izin verebiliriz.
Guardián Appa Ali Apsa.
Koruyucu Appa Ali Apsa.
Atrocitus planea entrar al espacio Guardián usando el Faro.
Atrocitus Koruyucuların uzay sahasına Deniz fenerini kullanarak girmeyi planlıyor.
La barrera de asteroides que separa la zona olvidada del espacio Guardián.
Göktaşı bariyeri, unutulmuş bölge ile Koruyucuların uzay sahası, arasındadır.
Una gloriosa invasión y nosotros estámos atascados jugando al perro guardián.
Şanlı bir istila yaşanırken biz burada köpek bekçiliği yapıyoruz.
Por el momento, nada, Guardián.
Şimdi ne yapacağız? Şu an için hiç bir şey, Koruyucular.
Sí, guardián de la pared, me gustaría colgar mi foto por favor.
Evet, duvarın koruyucusu resmimi oraya koymak istiyorum lütfen.
Dejando el poder de lado, tenías un acceso sin igual al Guardián.
Gücü bir kenara bırakırsak Muhafız'ın her daim yanındaydın.
" La sangre del Guardián es sacrosanta.
"Muhafız'ın kanı kutsaldır."
El Libro nos dice que estacar al guardián es darle la espalda a Lilith misma.
Kitap bize bir Muhafız'ın kalbine kazık saplamanın Lilith'e sırtını dönmek anlamına geldiğini söyler.
¿ Pero qué hacer cuando ese guardián ya le ha dado la espalda?
Ama Muhafızın kendisi Lilith'e çoktan sırtını dönmüşken ne yapılabilir ki?
¿ Cuántas veces en las pasadas décadas oímos al guardián Zimojic insinuar que le debemos nuestra existencia a los humanos?
Geride bıraktığımız yıllar içinde Muhafız Zimojic'in varlığımızı insanlara borçlu olduğumuzdan söz ettiğini kaç kere duydunuz?
El ángel guardián de Carter.
Carter'ın koruyucu meleği.
Ser guardián nocturno solo aplica cuando trabajas aquí.
Yalnızca burada yaşamıyor çalışıyorsun da.
Buzz ¿ puedes tener a nuestro huésped contigo en electrónica hasta que consiga que servicios al menor señalen un guardián más adecuado?
Buzz konuğumuzu elektronik odasına götürebilir misin? Çocuk Servisi daha uygun bir gözetimci aile bulana kadar- -
Entonces sé su hermano, no su guardián.
- O zaman sen de öyle davran. Bekçisi olma.
Imaginad que esto es vuestro Asgard personal, y que yo soy Heimdall, el guardián de la puerta que todo lo ve.
Burayı kişisel Asgard'ınmış gibi görün, bende her şeyi gören kapının koruyucusu Heimdall'ım.
Si el Almacén tiene que sobrevivir, un nuevo guardián debe tomar mi lugar antes de que muera.
Eğer Depo var olmaya devam edecekse ben ölmeden yeni bir bakıcının seçilmesi gerekir.
¡ A causa de algún guardián del sistema!
Çünkü her yerde bi düzen ağası...
Supongo que tengo un ángel guardián.
Koruyucu meleğim var gibi.
Ha convertido a Jackson en su perro guardián.
Jackson'u kendini koruyan bir köpek hâline getirdi!
Soy un guardián del registro.
Ben bir nevi günlük kaydedicisiyim.
Yo fui elegido guardián de mi pueblo, y sometido a modificaciones.
Ben halkımın koruyucusu seçildim, ve değişikliğe uğradım.
Hola, ¿ es mi ángel guardián que me cuida desde las alturas?
Aman da aman! Bu beni gözeten koruyucu meleğim miymiş?
Es un guardián.
Bu bir koruyucu.
El granero tenía un guardián, alguien que lo cuidaba.
Barakada, bekçi var kutuyla ilgilenen biri.
Bueno, supongo que si tu místico ángel guardián las regresa, No vas a usarlas por ahí, ¿ verdad?
Eğer gizemli koruyucu meleği birine ayakkabılarını geri getirseydi öylece giyip etrafta dolaşamazdı kimse heralde?
El Ángel Guardián lo va a hacer más peligroso para Aaron Voss.
Koruyucu Melek de Aaron Voss için durumu tehlikeli hale getirecektir.
Ella no esta aquí para ser su guardián, Señor
Yaşasaydı o da sizi korurdu, efendim.
Piensa en mí como el ángel guardián de Emma.
Bana Emma'nın koruyucu meleği diyebilirsin.
¿ Ángel guardián?
Koruyucu melek mi?
Soy tu ángel guardián de Navidad.
- Noel iyilik meleğinim.
¿ Un guardián de los cielos?
Cennetin koruyucusu muydu?
Dicen que todos tenemos a un ángel guardián que nos evita hacer tonterías.
Derler ki hepimizin, Yanlışlardan uzak tutmak için... Birer koruyucu Meleği olurmuş.
No es como si fueras perro guardián o algo así.
Bekçi köpeği falan değilsin sonuçta.
¿ Le atropellaste con el coche y te convertiste en su reacio guardián?
Ona arabayla çarpıp bakıcısı olmak zorunda mı kaldın?
Tengo una ganzúa, un destornillador, una jugosa chuleta para distraer a cualquier perro guardián.
Kazma, tornavida,... köpeklerin dikkatini dağıtmak için güzel, sulu bir biftek.
¿ No hay perro guardián?
Hiç köpek yok muymuş?
El guardián puede ser amable... o terrible, dependiendo del visitante.
Muhafızı ziyaret eden kişiyi rezil de eder vezir de.
¡ Guardián del Santuario!
Mihrabın muhafızı!
Yo soy el Guardián del Santuario.
Ben mihrabın muhafızıyım.
Puede que nos hayamos encontrado en el pasado. Pero ahora soy el guardián de la Sabiduría.
Eskiden olabilirim ama artık bilgeliğin yöneticisiyim.
No sabía que el Guardián de la Sabiduría era tan chiquitín.
Bilgelik Mihrabı'nın muhafızının böyle minnacık olduğunu kim bilirdi.
Como su guardián.
Muhafız olarak.
Sí, encontré al guardián que estaba en la azotea anoche echándose un cigarro.
Dün gece çatıya sigara içmek için çıkan bir bekçi ile görüştüm.
Si es declarada incompetente, como su guardián legal... tendrás todos los derechos a sus activos y acciones. Tendrás toda su autoridad legal.
Müdür Seo'nun varis olmak için yetersiz olduğu kesinleşirse tüm servet ve Taesan'ın hisseleri vasisi olarak senin kontrolüne geçecek.
La ID del paciente, información de contacto y guardián, ni fecha de nacimiento... no hay nada aquí.
Hastanın kimlik bilgileri, iletişim adresi, refakatçi bilgileri ve taburcu belgesi. Hiçbiri listede yok.
No eres el único guardián que vigila la Tierra Media.
Orta Dünya'ya göz kulak olan tek muhafız sen değilsin.
Este dice, es su "guardián y verdugo"
Burada yazdığına göre bu onun koruyucusu ve celladıymış.
¿ Dónde está el Guardián de las Llaves?
Anahtarların Koruyucusu nerede?