English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Gung

Gung tradutor Turco

59 parallel translation
El manojo de voluntarios del gung-ho, ellos me tienen al trotes galopantes.
Bir avuç savaş düşkünü gönüllü, bana dört nala koşan atları hatırlatıyor.
- Tiene muchas ganas, ¿ eh?
- Hey, gerçek "gung ho", ha?
¡ Gung Ho, gung Ho!
Yaşasın, yaşasın!
No igualaba lo que había sucedido con los helicópteros, y no daba respuestas a ninguno de los problemas morales de un final de historieta entusiasta y machista.
Filmin finali helikopterli planların önüne geçmedi. ve Gung-Ho'ya ya da Macho gibi bir karikatür dergisine konu olacak bir takım ahlaki meselelere yanıt bulmadı.
- Gung dijo que podíamos ver la pelea.
- Gung, dövüşü izleyebileceğimizi söyledi.
¿ A ti te parece que yo soy Gung?
Sence ben Gung'a benziyor muyum?
Ah, vamos, Gung.
Hadi ama, Gung.
Gung, ¿ quién mató al celador?
Gung, hastabakıcıyı kim öldürdü?
Gung, ven conmigo.
Gung, sen benimle gel.
Gung sabrá.
Gung biliyordur.
Por la fabricación y distribución de una sustancia ilícita, Gung Bituen fue remitido al Servicio de Inmigración y está esperando su repatriación a Malasia.
Gung Bituen, yasadışı bir ilaç üretip dağıttığı için Göçmen Bürosu'na teslim edildi. Şimdi, Malezya'ya gönderileceği günü beklemekte.
- Me llevaré al superartillero.
Johnny Gung-Ho ile gideceğim. - Çocukla mı?
El Hospital Chang Gung, donde fue trasladado, ha confirmado que se trata de la última víctima de este virus de fin del milenio, siguiendo los brotes relatados, tanto en el área de Hsimen como en la de Wanhwa.
Chang Gung Hospital, kendisinin milenyumun sonu virüsünün kurbanı olduğunu doğruladığını belirtti. Hsimen ve Wanhwa bölgelerinde isyanın baş gösterdiği belirtildi.
Soy el segundo de Gung-Ho Guns, Dominique el cíclope
İkinci Gung-Ho savaşçısı, Dominique Cyclops.
Así que cada hombre Gung Fu intenta hacer eso. Ser suave como el agua y flexible y adaptarse a su contrario.
Kung fu yapan herkes buna çalışır su gibi yumuşak ve esnek olup kendini rakibine göre adapte etmeye.
Sin embargo, su gran pasión es Gung Fu... un arte antigua de lucha china desconocida en EE.UU. en 1965.
Ama, yine de en büyük tutkusu 1965'de Amerika'da bilinmeyen eski bir Çin dövüş sanatı olan kung fu'dur.
El cuaderno de Lee de este período de su vida... revela descripciones breves de las artes y tradiciones... de los venerados maestros de Gung Fu.
Lee'nin hayatının bu dönemine ait gazete kupürleri, kutsal sayılan kung fu ustalarının pek çok sanatını ve geleneğini kısaca tanımlar.
No es bueno decir la mejor, pero... en mi opinión, creo que Gung Fu es bastante buena.
En iyi demek iyi olmaz ama bence kung fu oldukça iyi.
¿ Puede hablarnos un poco sobre Gung Fu?
Bize kung fu'dan biraz bahseder misin?
Gung Fu se origina en China.
Kung fu Çin'den çıkmıştır.
Ya veo. ¿ Cuál es la diferencia entre un golpe de Gung Fu... y un golpe de karate?
Anlıyorum. Bir kung fu vuruşuyla karate vuruşu arasındaki fark nedir?
Un golpe de Gung Fu es como una cadena de hierro... con una bola de hierro al final. - ¡ Y hace wang! Y duele por dentro.
Kung fu vuruşu ise ucuna demir top bağlanmış demir zincir gibidir "dong" eder ve içten acıtır.
Lee ha estudiado un sistema de Gung Fu chino... en los últimos nueve años llamado Wing Chiang... y se lo considera uno de los exponentes de más talento... y más articulados.
Lee son 9 yıl wing chun adında bir kung fu sistemi eğitimi görmüştür ve bu sanatın en yetenekli ve bağlı taraftarlarından biri olarak kabul edilir.
A pesar de su destreza en este estilo de Gung Fu... su estudio de filosofía le ha provocado preguntarse.
Kung fu'nun bu stilindeki ustalığına rağmen felsefe eğitimi onu soru sormaya yöneltmiştir.
Lee ha comenzado a desarrollar su propio método de Gung Fu... el cual describe como no clásico y que toma como parte central... los principios de economía de movimiento simplicidad y dirección.
Dahası, Lee, "klasik olmayan bir doğası var" dediği özünde hareket tasarrufu prensibi, basitlik ve dolaysızlık yatan kendi kung fu metodunu geliştirmeye başlar.
Pero en Gung Fu, siempre implica un movimiento muy rápido.
Ama kung fu, her zaman çok seri hareket etmeyi içerir.
Antes de la llegada de Bruce a este país... Gung Fu vivía en la mayoría de las comunidades chinas... pero no se le enseñaba nada a la gente de afuera.
Bruce'un bu ülkeye gelişinden önce kung fu çoğu Çin cemiyetlerinde vardı ama dışarıdakilere bir şey öğretilmezdi.
Oakland y Los Angeles... que enseñan su interpretación de Gung Fu... basada en sus propias investigaciones sobre la verdad absoluta... de combate desarmado.
Buralarda Lee'nin, silahsız dövüşün esasları hakkında yaptığı araştırmalara dayanan kung fu yorumu öğretilmektedir.
Cuando no peleaba contra proponentes de distintos estilos de Gung Fu... sobre los techos, Lee a menudo peleaba contra contrarios... armados con cuchillos y cadenas.
Çatılarda kung fu'nun farklı stillerinin taraftarlarıyla dövüşmediği zamanlarda Lee sık sık bıçak ve zincirli rakiplerle dövüşürdü.
En enero de 197O... en la cúspide de su popularidad... y reputación en el mundo de artes marciales... cierra las tres escuelas de Jun Fan Gung Fu.
1970'in ocak ayında dövüş sanatları dünyasında ününün zirvede olduğu dönemde üç jun fan kung fu okulunu da kapatır.
El personaje de Lee, está usando técnicas de Gung Fu... y está perdiendo la lucha hasta que comienza a emplear el enfoque... sin forma y adaptable de Jeet Kune Do.
Rol icabı Lee, klasik kung fu teknikleri kullanarak yeniliyordur ta ki şekilsiz ve adaptasyona dayalı jeet kune do'ya geçene kadar.
Según Kimura, Lee quería que utilizara... un mantis religiosa Gung Fu... así como algunos elementos de Wing Chun... Las dos artes ponen énfasis en la pelea... el uso predominante de las manos... con patadas limitadas a debajo de la cintura.
Kimura'ya göre, Lee onun, ikisi de çoğunlukla eller kullanılan tekmelerin belden aşağısı ile sınırlandığı yakın mesafe dövüşleri olan peygamber devesi kung fu ve wing chun öğeleri kullanmasını istemişti.
Es nuevo en la seguridad y está un poco "gung ho" sobre proteger la excavación
Buradaki yeni güvenlik kendisi ve bu kazıyı korumak konusunda azıcık hırslı.
No, sí, sólo... sólo me parece inusual... gung-ho.
Evet... Ben sadece... - Sadece biraz konunun üzerine genellikle yapmadığın tarzda atlamış gibi görünüyorsun.
¿ Gung-ho? Esto es para ti algo más conseguir tecnología, ¿ verdad?
Bu senin için sadece yeni bir teknolojiyi elde etmenin ötesinde bir şey.
Un pandillero me dio un tiro.
Gangster Gung Ho kıçında uyuşturucu kapsülü ile yakalandı.
Parecéis muy entusiasmadas al respecto.
Siz ikiniz bu konuda çok gung ho görünüyor.
Es sólo que... bueno, ya sabes, las navidades de Mr. Gung Ho pueden ahuyentar a santa.
Şey ben... bilirsin bay Gung Ho noel babayı havaya uçuracaktır.
Mmh... Billy no parecía como su soldado promedio gung-ho.
Billy sıradan bir asker gibi görünmüyor.
¿ Y Gung Ho?
Ve Gung Ho'yu.
- No está mal.
- Gung Ho iyi filmdir.
Taky se convirtió en su asistente instructor en su primera escuela, el Jun Fan Gung Fu Instituto, en Seattle, Washington.
Taky onun ilk açtığı okulda ilk yardımcı eğitmeni oldu. Jun Fan Gung Fu Okulu, Seattle, Washington.
No pasó mucho tiempo después de eso que empecé a tomar clases de gung fu de él, y mi relación con él cambiado más de una estudiante que en realidad la sensación de que quizás, quizás puede haber una conexión entre nosotros.
Çok sonra değildi. Ondan gung fu dersleri almaya başladım. Onunla ilişkim bir öğrenciden daha öteye gerçek hislere dönüştü.
Cuando Bruce Lee se acercó e hizo su presentación de Kung Fu, se trataba de algo Yo nunca había visto antes.
Bruce Lee oraya çıkıp, gung fu performansını gösterdiğinde daha önce hiç görmediğim bir şeyler yapmıştı.
Él me enseñó Kung Fu.
Bana gung fu öğretti.
Llamó a su instituto Jun Fan Gung Fu.
Okuluna "Jun Fan Gung Fu" adını verdi.
Gung.
Hey, Gung.
- Gung, creo.
- Sanırım, Gung.
Uno de ellos es Gung Ho.
TehIikeIeri önemsemez.
Uno de los pistoleros de Gung-Ho Guns.
Kimsin sen? Gung-Ho savaşçılarından biriyim.
En ocasiones, cuando no estábamos haciendo Kung Fu o alguna otra cosa.
Arasıra gung fu ya da başka bir şey yapmadığımız zamanlar her ikimizin de dersi bittiğinde hemen stüdyosuna geri koşardık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]