Translate.vc / Espanhol → Turco / Göran
Göran tradutor Turco
356 parallel translation
Göran Strindberg Jefe de Producción :
Göran Strindberg Yapım sorumlusu :
¡ Göran!
Göran!
¿ Te has vuelto loco, o qué?
Göran, Orada bir beyin var mı?
¡ Gran! Eres el hombre más tierno y más amable del mundo.
Göran, sen dünyanın en nazik, en tatlı, en iyi insanısın...
Voy a charlar un rato con Gran y con los demás.
Ben gidip Göran ve diğerleriyle konuşacağım.
¿ Estás pensando en Gran?
Göran'ı mı düşünüyorsun?
Tengo que ir con Gran.
Göran'a gitmek zorundayım.
¡ Gran!
Göran.
- Cuando estás con alguien... Cuando voy al correo con Gran los tipos miran.
Göran'la postanaye gittiğimizde bir sürü adam bakıyor.
¿ Y qué tal van las cosas en casa de Gran?
Göran'la işler nasıI?
- ¡ Gran!
Göran.
- ¡ Vamos, Gran!
Hadi Göran.
Gran, cálmate, solo es un poco de carne.
Göran, sakin ol. Bu sadece biraz et.
- Te han descubierto.
- Ortaya çıktın Göran.
- ¡ Tú estás loco, Gran!
Nedir bu? Sen Göran'a kızgınsın.
¡ Ven a ayudar a Gran a poner la mesa! ¡ Ya voy!
Göran'a masayı hazırlaması için yardım eder misin?
¡ No, Gran, déjame entrar!
Hayır Göran. Lütfen beni içeri al.
- De acuerdo, Gran, te quiero.
Pekala Göran. Senden hoşlanıyorum.
Veámonos, Goran.
Hadi Goran gidelim.
El predica y Goran hace el trabajo sucio.
O dua ediyor. Pis işleri ise buna veriyor.
Goran.
Goran.
¿ Donde está Goran?
Goran nerede?
Debieron de haber encontrado el cadáver de Goran.
Goran'ın cesedini bulmuş olmalılar.
Yo le disparé a Goran.
- Goran'ı ben vurdum.
Te llevará Gran.
- Göran seni götürecek.
- Que duermas bien, Gran.
- İyi geceler Göran, iyi uykular.
¡ Gran, suéltame!
Göran, bırak gideyim.
¡ Gran, cálmate!
- Göran, sakin ol.
¡ Gran, tú vas con nosotros!
Göran, sen bizdensin.
Nuestros drones sensores han seguido la Maru al sistema de Goran.
Sensör araçlarımız Maru'nun Goran sisteminde olduğunu söylüyor.
Establece un curso para el sistema de Goran.
Goran sistemine rota çiz.
¿ Qué pasaría si escaneamos el sistema Goran una vez más?
Goran sistemini bir kez daha tarasak mı acaba?
Goran Davitz.
Goran Davitz.
- Hola, Goran.
- Goran.
- ¿ Conoce a Goran Davitz?
- Goran Davitz'i tanıyor musun?
Mi apuesta es Goran Davitz, el de modelaje.
Ben paramı Goran Davitz'e, mankenci adama koyuyorum.
¿ Qué me dices de Goran Davitz?
Peki ya Goran Davitz?
- ¿ Éste es el auto de Goran Davitz?
Bu Goran Davitz'in arabası mı?
- ¿ Conduce para Goran Davitz?
- Goran Davitz'in şoförü müsün?
¿ Llevó a Goran Davitz la noche del viernes?
Geçen cuma Goran Davitz'e şoförlük yaptın mı?
Escucha esto.
Goran Davitz, Eve'nin içeri girmesine yardım ettikten sonra onu görmediğini söyledi. Şunu dinle.
No, pero el nombre de Goran sí, "más dos".
Hayır ama Goran Davitz artı iki kişi.
Pero si presionas mucho a un tipo como Goran sabrá lo que pasa a un kilómetro de distancia.
Eğer bu kadar kızgın bir şekilde Goran gibi bir adamı gidersen bunu hemen anlar.
Escuche, Goran no nos importa su negocio.
Dinle Goran senin işin umrumuzda değil.
Entonces lo que nos dijo Goran fue una completa mentira.
O zaman az önce Goran'ın ne kadar iyi bir yalancı olduğuna tanık olduk.
Hablaré con el chofer de Goran otra vez.
Goran'ın şoförüyle tekrar konuşmam gerek.
Y no llevó a Goran a casa esa noche, ¿ verdad?
Ve o gece Goran'ı eve götürmedin değil mi?
El chofer de la limosina de Goran confirma la historia de Brady.
Goran'ın limuzin şoförü Brady'nin hikayesini doğruluyor.
Y nos dijo que llevó a Goran, Eve y Rina al SoHo Luxe después del club.
Ayrıca Goran, Eve ve Rina'yı gece kulübünden sonra SoHo Luxe'e götürdüğünü de söyledi.
Y según Interpol a Goran lo buscan por negocios de prostitución en Europa antes de venir a Nueva York.
Interpol'e göre Goran, New York'a gelmeden önce Avrupa'da kadın ticareti yapmaktan aranıyormuş.
Y Goran le ofreció las chicas a Fallon.
- Goran kızları Fallon'a pazarlıyordu.