English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Haló

Haló tradutor Turco

18 parallel translation
¡ Haló!
Müzisyen!
¡ Haló! ¿ Quién llamó a la policía?
Alo, burası polis merkezi.
EI abuelo suyo Io miró fijamente y haló el mantel, con toda Ia vajilla encima.
Büyükbaban gözlerini devirdi.. ve masa örtüsünü üzerindeki yemeklerle çekiştirmeye başladı.
Hasta donde sabemos, se apagaron hace mucho tiempo Dios haló el cordón del contacto, y no se lo dijo a nadie.
Binlerce yıl önce yanıp kül olmuşlardır. Tanrı elimizi kolumuzu bağlamış. Bunu da kimseye söylememiş.
Al conducir un bote usado en un asesinato, no importa si haló el gatillo o no.
Cinayete karışmış bir tekne kullanıyorsun. Tetiği senin çekip çekmediğinin fazla bir önemi yok, öyle değil mi?
¡ Lo haló, me tire un peo y medio vecindario se derrumbó!
Çekti, Osurdum ve komşularımızın yarısı toprağa gömüldü.
Alguien más haló el gatillo.
Birisi tetiği çekti.
¡ Haló!
Alöö.
Me dijo que me quitara la ropa, pero no lo hice... y se puso muy furioso y me haló el vestido hacia abajo... así que corrí al baño y no paraba de gritarme.
Kıyafetlerimi çıkarmamı söyledi, ama çıkarmadım, çok sinirlendi, ve elbisemi çekiştirmeye başladı, ben de banyoya koştum, arkamdan hala bağırıyordu.
Daniel fué el que haló el gatillo.
Ateş eden Daniel'dı.
Y si soy en alguna forma responsable de lo sucedido de lo que le pasó a Helen, lo siento de verdad. Pero no soy el hombre que haló el gatillo, Raylan.
Vuku bulan olaydan, Helen'ın başına gelenden herhangi bir şekilde ben sorumluysam, gerçekten çok üzgünüm ama tetiği çeken ben değilim, Raylan.
Ella haló los gatillos.
Tetiği çeken hep kendisiydi.
Clavaron unos ganchos enormes en lo profundo de la tierra y toda la gente de Nueva York haló el parque...
Zemine devasa kancalar tutturuldu ve tüm New York halkı parkı bir halı gibi çekip Altıncı İlçe'den Manhattan'a taşıdı.
Y ella dijo que no debería levantar la voz y me haló bien fuerte hacia el otro cuarto y se me salió el brazo de su lugar.
Sesimi yükseltmemem gerektiğini söyleyip beni çok sert şekilde diğer odaya çekti ve kolum yerinden çıktı.
Le haló el cabello a mi hija.
Kızımın saçını çekti.
Oí que un obstetra uso fórceps durante un parto de nalgas haló un poco y...
Bir kadın doğumcu ters doğum sırasında pens kullanmış. Biraz fazla çekince hop.
- Sí, pues quizás gritó un poco cuando Carsen me haló el pelo.
- Tamam Carsen saçımı çektiğinde biraz çığlık attım.
- ¿ Crees que el haló el gatillo?
- Sence o mu öldürmüştür?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]