Translate.vc / Espanhol → Turco / Harm
Harm tradutor Turco
97 parallel translation
Mi nombre es Milos Harm.
Adım Milos Hrma.
De paz.
No harm.
No hay daño, no hay castigo.
No harm, no foul.
¿ Cómo está mi osito rubio?
Küçük sarışın ayım nasıImış? Harm?
Harm, ¿ te parece buen momento para conversar?
Şimdi konuşmak için uygun bir zaman gibi mi görünüyor?
Estuve en una clase con él el año pasado... y tampoco me gustaba entonces.
Geçen sene onunla Matematik dersimiz ortaktı. O zaman da sevmemiştim onu. - Harm!
¿ Podemos comernos a un doctor con estetoscopio... para poder oír mi corazón que no late?
Stetoskobunu alıp kalbimin çarpmayışını dinleriz. Harm?
¿ Qué haces, Harm?
Harm, ne yapıyorsun?
Incluyéndote a ti, Harm.
Sana söylüyorum.
( Él es uno de nosotros ) we'll keep him from harm ( nuestra sangre hay que cuidar )
O bizden biri, onu kötülükten uzak tutacağız
Harm, hazme un favor.
Harmony. Bize bir iyilik yap.
Preparate, Harm.
Hazır ol Harm.
Vaya... Hola, Harm.
Merhaba, Harm.
Vamos, Harm.
Gel, Harm ( zarar ).
Harm, intento concentrarme.
Harm, konsantre olmaya çalışıyorum.
Harm, no estoy de humor ahora mismo.
Harm, şu anda havamda değilim.
Harm, estúpida, esta es Drusilla.
Harm, beyinsiz. Bu Drusilla.
Ha sido divertido mientras duró, Harm, pero sería mejor que te fueras ahora.
İlişkimiz güzeldi Harm. Ama artık gitsen senin için çok daha iyi olacak.
Todos de pie para la honorable jueza Constanza Daña.
Herkes sayın Yargıç Constance Harm için ayağa kalksın.
Soy yo, la jueza Daña, a través de la magia de la fibra óptica.
Benim, Yargıç Harm, fiber optik kablolar sağ olsun.
No es mi intención faltarle al respeto, jueza Daña pero nosotros no somos malos padres. Y no existe ninguna soga en este mundo con suficiente fibra óptica para obligarme a decir que somos malos.
Saygısızlık etmek istemem Yargıç Harm ama biz kötü ebeveynler değiliz ve bu dünyada bana kötü ebeveyn olduğumu söyletecek kadar fiber optikli ip yok.
Bueno... hola, Harm.
Merhaba, Harm.
Dolor.
Harm.
Oh, venga, Harm, tú le importas a alguien
Haydi ama Harm. Biri için önemlisin.
Deja de actuar, Harm.
- Numarayı bırak, Harm.
Sí, armonía.
Evet, oh, harm-harmoni.
Por favor levante ésta orden prohibitiva, Juez Harm.
Lütfen yasaklama emrini kaldırın, Yargıç Harm.
Harm, encontré la evidencia que necesitamos.
Harm, ihtiyacımız olan kanıtı buldum.
- No, ¡ no mi Jeremiah Harm!
- Hayır, Jeremiah Harm olmaz!
Si te equivocas con los hongos, desperdicias el tiempo que le resta.
Eğer mantar konusunda yanılıyorsan onun geriye kalan vaktini boşa harmış olacaksın.
Quiero que te mantengas fuera de peligro.
Harm yolundan uzak durmanı istiyorum.
Encuentra una pose, Harm.
Poz ver, Harm.
Posate, Harm.
Poz ver, Harm.
¿ Harm?
Han?
En realidad, Malcolm, no hay ningún daño en el uso de un manual.
Really, Malcolm, there's no harm in using a manual.
La mediocridad como está lejos de Harm.
Bence o kadar çabuk karar vermeyin. Kusura bakmayın ama Harm'ın sıradanlıkla hiçbir ilgisi yoktur.
Aún, Harm debería estar agradecido.
- Kılıcı bırak! Yere yat!
Harm necesitó las palabras.
Yine de, Harm minnettar olmalı.
Abanan... aful...
Harm'ın sözlere ihtiyacı vardı.
Harm y la espada requerirán de mayores desafíos. Pero la leyenda...
Harm ve kılıca daha büyük mücadeleler gerekecek.
Harm ( daño en ingles ) no ha terminado.
Harm'ın işi bitmedi.
Esos no pueden escapar de Harm.
Kaçamazlar bunlar Harm'dan.
Ambas deben hacerlo mejor o sufrirán daños ( Harm ).
Daha iyisini yapmalılar yoksa zarar görürler.
Tu nombre es Harm.
Adın Harm.
Harm los estudiará a esos dos. Para aprender metodos para matar a sus mentores.
Harm ustalarını öldürmek için onların metodlarını çalışacak.
Quieres la espada de Harm?
Harm'ın kılıcını istiyor?
Conoces a Harm?
Harm'ı tanıyor musun?
No para de hablar del tema.
Harm!
Harm...
Harm...
- Harm...
- Harm...
Así de simple, Harm Es lo que a ti te va
Fazla uzatmayalım, Harm. Sana yakışanı bu.