Translate.vc / Espanhol → Turco / Harvard
Harvard tradutor Turco
2,909 parallel translation
No puedo creer que tengamos que vender todo por el estupido Harvard.
Aptal Harvard yüzünden hepsini... satmak zorunda olduğumuza inanamıyorum.
Sí, bueno, yo aprendí algunas cosas en el estupido Harvard, como hacer un trato.
Pekala, aptal Harvard'da, anlaşma için... nasıl pazarlık yapılır gibi, bir kaç akıllıca şey kaptım.
El año pasado tenías gran éxito en Harvard.
Geçen yıl şu büyük Harvard başarın.
Lisa Randall, profesora de física en Harvard, está al frente de esta búsqueda.
Harvard'da fizik profesörü olan Lisa Randall bu avda en ön safta yer alan kişi.
Lisa Randall, profesora de Harvard, tiene una idea nueva y radical sobre las dimensiones adicionales, una que cambiará la forma en que vemos a todo nuestro universo.
Harvard Professorü Lisa Randall ekstra boyutlar hakkında radikal bir görüşe sahip. Bu görüş, tüm evrene bakışımızı değiştirecek düzeyde.
Verás, tengo un amigo en el New York Times que le encantará saber que existe una división en el FBI que funcionando en Harvard con un hombre que puede hacer volar pájaros muertos.
Benim de New York Times'ta Harvard'da FBI'ın ölü kuşları dirilten bir biriminin olduğunu öğrenmek isteyecek bir dostum var.
Tus opciones son Harvard y Princeton... ir a Europa o ser voluntaria en Africa por un año.
Senin seçeneklerin, Harvard'a ya da Princeton'a girmek Avrupa'ya gitmek veya gönüllü olarak bir yıl Afrika'da bulunmak gibi.
Él se quedó en el ejército. Yo fui a la escuela de leyes de Harvard.
O, orduda kalırken ; ben, Harvard Hukuk Fakültesi'ne gittim.
¿ Por qué no se ha contratado al asociado de verano estúpido de Harvard?
Neden sadece Harvard yaz stajyerlerinden bir ineği işe almıyoruz ki?
Harvey, el hecho que solo contratemos gente de Harvard nos da un caché que es un poco más valioso que contratar a niños de Rutgers.
Harvey, gerçek şu ki ; biz sadece Harvard'dan eleman alıyoruz. Rutgers'dan alınan bir çocuğa göre daha değerli tabii ki.
Tú fuiste a Harvard.
Sen de Harvard Hukuk'a gittin.
Por desgracia, solo contratamos gente de Harvard.
Ne yazık ki sadece Harvard mezunu alıyoruz.
Y no solo no fuiste a Harvard, nunca fuiste a una facultad de derecho.
Harvard hukuk fakültesini bırak herhangi bir hukuk fakültesine bile gitmedin.
Te voy a mostrar lo que un abogado de Harvard sabe hacer.
Bir Harvard avukatının neler yapabileceğini göstereceğim.
Me das esto, y trabajaré tan duro como haga falta para enseñarle a esos idiotas de Harvard, y me convertiré en el mejor abogado que hayas visto.
Eğer bu işi verirsen Harvard inekleri kadar çok çalışacağım ve şimdiye kadar gördüğün en iyi avukat olacağım.
Vas a deshacerte del maletín, y vas a montarte en un avión a Harvard, y vas a aprender todo lo que hay que saber sobre ir a la facultad de derecho allí.
Çantadan kurtulacaksın. Uçağa atlayıp Harvard'a gideceksin. Ve bir hukuk fakültesinde ne var ne yok hepsini öğreneceksin.
Es la Facultad de Derecho de Harvard.
Burası Harvard Hukuk.
La Facultad de Derecho de Harvard es la más vieja del país y presume de los abogados de más éxito del mundo.
Harvard bu ülkedeki en eski hukuk fakültesidir. Dünyanın her yerindeki mezunlarıyla gurur duyar.
Te metí en la sala de correos, te llevé a la rectitud, y luego te pagué para que pudieras ir a Harvard, donde por cierto, perdiste el tiempo que estuviste ahí, y aún así te contraté.
Posta odasındayken sana bir şans verdim basamakları çıkarttım ve Harvard'a gitmen için ödemeyi yaptım ama bu arada sen de hala otuz bir çekiyordun. Yine de seni işe aldım.
Por cierto, mi primo estuvo en tu mismo año en Harvard.
Bu arada kuzenim seninle aynı yılda Harvard'da idi.
- Sí. Ella está en segundo de Derecho en Harvard, está reunida con los socios mientras hablamos.
Harvard hukuk'ta ikinci sınıfta ve biz konuşurken o ortaklarla tanışıyor.
Mira, Rachel, tu quieres entrar en Harvard, necesitas un 170. ¿ Vale?
Bak, Rachel, Harvard'a gitmek istiyorsan 170 alman gerekiyor, tamam mı?
Los pasaste, no lo hiciste tan bien, y ahora estás estudiando derecho en Harvard.
O sınavda o kadar da iyi değildin ve şimdi de Harvard hukuktasın.
Honestamente, ¿ cómo se supone que voy a creerme cualquier cosa que me digas cuando durante todo el tiempo que estuviste en Harvard estudiando para ser un abogado, estabas haciendo trampas para otra gente?
Gerçekten, Harvard'ta avukat olmak için çalıştığın bütün o zamanlarda, hile yaptığına inanmamam için bir sebep var mı?
Tenemos el equipo de Harvard como refuerzo.
Senin çocuklar destek gerekir diye mekanın her bir yanına dağılmış durumda.
¿ No es eso algo que deberías haber estudiado cuándo pretendías ir a Harvard? Vale.
Harvard'a gitmiş numarası yaparken bilmen gereken şeylerden biri değil mi bu?
Trivia Harvard, ronda relámpago.
Harvard bilgi yarışması, hızlı tur.
¿ Cuál es el libro más antiguo de la colección de la biblioteca de Harvard?
Harvard kütüphanesindeki en eski kitap nedir?
¿ Cuántos presidentes de Estados Unidos han ido a Harvard?
"Kaç tane Amerikan başkanı Harvard mezunudur?"
Cualquier alumno de Harvard que se respete conocería la respuesta a eso.
Kendine saygısı olan herhangi bir Harvard mezunu cevabın ne olduğunu bilir.
Se graduó en Columbia después de ir a Harvard dos años.
- İki yıl Harvard'ta okuduktan sonra Columbia'dan mezun oldu.
"¿ cuántos jueces fueron a Harvard?"
"Kaç üye Harvard'dandır?"
Bueno, ella estaba en la facultad de derecho de Harvard.
Peki, o Harvard Kanun denetimindeydi.
Y cuando llegó transferida a Columbia, ella era de Harvard.
Columbia'a transfer olduğunda o Harvard'dan gelmişti.
No, sabe que no fui a Harvard.
Hayır, Harvard'a gitmediğimi biliyor.
Él hizo todo esto del Trivial Harvard, y luego trajo a colación esta pizza...
Bütün bu Harvard bilgi yarışması sonra da şu pizza olayı...
Mira, creo que necesitamos piratear el sistema de Harvard o algo así.
Bak, bence Harvard'ın bilgisayar sistemini kırmalıyız.
Sucedió cuando estabas en Harvard, no funcionó.
Sen Harvard'da iken oldu ve yürümedi.
¿ Cuántos chicos de Harvard se necesitan para cambiar una bombilla?
- Bir ampulü takmak için kaç Harvard'lı erkek gerekir?
Trabajé muy duro para entrar en la facultad de derecho y convertirme en socio aquí.
Harvard Hukuk okumak için ve burada yardımcı olmak için çok çalıştım.
¿ Qué es el, ah, Harvard Club?
Harvard Kulübü ne?
Es... es como un club para alumnos de Harvard.
Harvard mezunları için bir kulüp binası.
Unger y Macy tiene casi tantos graduados de Harvard como nosotros, lo cual significa...
Unger ve Macy'de bizimki kadar Harvard mezunu var... Bu da demektir ki...
¿ Mi identificación de Harvard?
Harvard kimliğim mi?
Accedí al directorio de exalumnos de la escuela de derecho de Harvard.
Harvard Hukuk Fakültesinin mezunlar veritabanına eriştim.
Yo una vez sugerí que hackeáramos los archivos de Harvard para cubrir mi trasero, y te reíste de mí.
Sana Harvard'ın kayıtlarına girip beni koyalım dedim, bana güldün.
¡ Me meterás en Harvad!
Beni de Harvard'a alırsın artık.
UNIVERSIDAD DE HARVARD
Harvard Üniversitesi.
Fui a Harvard, ¿ sabe?
Ben Harvard mezunuyum, bunu biliyor muydun?
Estudiamos derecho en Harvard juntos.
Harvard Hukuk'a beraber gitmiştik.
Whiskey de malta, solo, Bill. ¿ El Harvard Club?
Harvard Kulübü mü?