English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Hathaway

Hathaway tradutor Turco

465 parallel translation
Se llamaba Elmer Hathaway.
Adı Elmer Hathaway'di.
¿ Ha oído hablar de los Astilleros Hathaway?
- Hathaway Tersaneleri'ni duydunuz mu?
Si alguno está falto de dinero o de trabajo sabe que puede acudir a Hathaway.
Parasızlık çekerlerse ya da işsiz kalırlarsa, Hathaway için çalışabilirler.
La casita de campo de Anne Hathaway- - por dejar la cuerda dentro.
Anne Hathaway'in kulübesi...
Me llamo Hathaway.
Adım Hathaway.
Ned Hathaway.
Ned Hathaway.
Lo siento, Sr. Hathaway, pero hago trampa.
Üzgünüm, Bay Hathaway, ben hileciyimdir.
Sr. Ferrante, le presento a mi hermana, la Srta. Hathaway, y a mi esposa...
Bay Ferrante, sizi kızım ve karımla tanıştırmak isterim...
- Oh, hola, Sr. Hathaway.
- Merhaba, Bay Hathaway.
Sr. Hathaway, tendremos que pensarlo.
Bay Hathaway, biz bunu bir düşünelim.
Hola, Hathaway.
Selam, Hathaway.
Margaret Hathaway, Prensa Oceánica.
Margaret Hathaway, Oceanic Press.
¿ Cómo está Ud., señorita Hathaway?
Nasılsınız Bayan Hathaway?
Siendo así, Srta. Hathaway, ha tenido Ud. un excelente entrenamiento básico.
Öyleyse Bayan Hathaway, temel eğitime tamamıyla sahip olduğunuzu söyleyebilirim.
Srta. Margaret Hathaway, le presento al comandante Roberts,... con el que pasará la mayor parte de su tiempo.
Bayan Margaret Hathaway, zamanının çoğunu beraber geçireceğin Binbaşı Roberts'ı takdim edeyim.
No tiene que preocuparse por él, señorita Hathaway.
O konuyu düşünmek zorunda kalmazsınız Bayan Hathaway.
Srta. Hathaway, usted comprende que si algo sucediera allí, sus chances de sobrevivir serían limitadas, verdad?
Bayan Hathaway, orada başınıza bir iş gelirse, hayatta kalma şansınızın çok az olduğunu biliyorsunuz değil mi?
Margaret Hathaway. El teniente Carmen y el Sr. Miller.
Margaret Hathaway, Teğmen Carmen ve Bay Miller.
Sra. Hathaway.
Bayan Hathaway.
Y la Sra. Lorna Hathaway, la divina.
Ve mükemmel Bayan Lorna Hathaway.
¿ Recuperada, Sra. Hathaway?
İyileştiniz mi Bayan Hathaway?
Por supuesto, Sra. Hathaway.
Elbette Bayan Hathaway.
Habla el Dr. Hathaway desde Londres.
Ben Dr. Hathaway, Londra'dan arıyorum.
¿ Dr. Hathaway?
Dr. Hathaway?
Dr. Hathaway.
Dr. Hathaway.
Dr. Hathaway, observe la parte de arriba.
Siz Dr. Hathaway, resmin üst kısmına bakın.
Piñas, Dr. Hathaway, que crecen en el hielo y la nieve... a 5000 metros de altura.
Buz ve kar içinde yetişiyor Dr. Hathaway 5,900 metre irtifada.
Hathaway, sólo queremos una muestra de esa enzima.
Hathaway, o enzimin iyi bir örneğini istiyoruz.
Y aun así, sólo dijo : "Dr. Hathaway... yo no hablaría ni usted me escucharía... si no se tratara de una misión urgente de suma importancia".
Halbuki bütün dediği şu oldu : "Dr. Hathaway" Bu görevin çok acil ve ürkütücü bir önemi olmasaydı "sizle konuşuyor olmaz ve siz de dinliyor olmazdınız."
Mire, Hathaway, no es una misión amistosa.
Bakın Hathaway, bu dostane bir iş değil.
Estimado Dr. Hathaway, mi más sentido pésame.
Azizim Dr. Hathaway, size çok hak veriyorum.
Adiós Hathaway.
- Bu Hathaway'in sonu demektir.
Llegó nuestro profesor invitado, el Dr. Hathaway, pero 20 minutos tarde.
İşte misafir profesörümüz geldi... Dr. Hathaway, sadece 20 dakika geç kaldı.
- ¿ Habla el Dr. Hathaway?
- Dr. Hathaway misiniz?
- Sí, soy John Hathaway.
- Evet, benim.
- ¿ Usted es el Sr. Hathaway?
- Bay Hathaway mı?
- Sr. Hathaway.
- Bay Hathaway.
Sí, habla John Hathaway.
Evet, ben John Hathaway'im.
Dr. Hathaway, nos honra con su presencia... y tenemos muchos deseos de mostrarle nuestra China revolucionaria.
Varlığınızla şeref duyduk Dr. Hathaway ve devrimci yeni Çin'imizi size göstermek için sabırsızlanıyoruz.
El brazalete rojo es el premio más preciado en China.
Kırmızı kolluk Çin'deki en kıymetli ödüldür Dr. Hathaway.
Esos jóvenes son la Guardia Roja, Dr. Hathaway.
Bu gençler Kızıl Muhafızdır Dr. Hathaway.
Para que sepa, Dr. Hathaway, la Guardia Roja dice :
Dr. Hathaway, Kızıl Muhafızların söylediklerini çeviriyorum...
Ni ellos ni nosotros, y Hathaway está en medio.
Hathaway ise ortada kaldı.
Ojalá hubiera un dispositivo de seguridad en la cabeza de Hathaway.
Hathaway'ın inatçı kafatasının içinde şaşmaz bir alet olmasını isterdim elbet.
Pero el Dr. Hathaway, supongo, me dará una victoria fácil.
Ama sanırım Dr. Hathaway daha zayıf bir rakiptir.
Dr. Hathaway, ¿ cuánto hace que llegó a nuestro país?
Dr. Hathaway, ne zamandan beri ülkemizdesiniz efendim?
Pobre Dr. Hathaway.
Zavallı Dr. Hathaway...
Con todo respeto, Dr. Hathaway...
Kusura bakmayın, Dr. Hathaway.
- Suponiendo que fuera verdad... que hay una pequeña bomba en la cabeza de Hathaway... - Le creo.
- İnanırım.
Para serle sincero, Dr. Hathaway, nos ha tenido muy preocupados.
Açıkçası Dr. Hathaway, sizden biraz endişelenmiştik.
Lo cual no es cierto.
Hathaway'in başında ufacık tefecik bir bomba vardır... -... Ki yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]