Translate.vc / Espanhol → Turco / Helas
Helas tradutor Turco
26 parallel translation
Helas aquí.
Bu sizin.
- ¡ Por un sitio sin tigre! - ¿ Sin qué?
Helası bile olmayan bir yer için!
¿ Dónde estarán? ¡ Ah, helas aquí!
İşte burada.
Tu botella se quedó en los servicios del colegio.
Şişen kışlanın helasının altında duruyor.
Me he quedado hablando con Helas.
Hela'yla konuşuyorduk.
Lo que me recuerda... que voy a estudiar con Helas.
Bunu biliyorum... Helalarda çalışıyorum.
- En la fiesta de cumpleaños de Helas.
Hela'nın doğum gününde.
Con Helas y el resto en los suburbios.
Hela ve mahalledekilerle.
¿ Puedo estudiar en casa de Helas esta noche?
Bu gece Helalarda çalışabilir miyim?
Usa el baño de mujeres, a la derecha.
Kadınların helasını kullan, şu tarafta, sağında.
- No quiero usar el de mujeres.
Kadınların helasını kullanmak istemiyorum.
¡ Como en un callejón en la ciudad!
Allah kahretsin, şehir helası gibi kokuyor.
Seguro que hay una Coco Nazo.
Taş helası.
¿ Le gusta que sus secretos salgan a la luz?
Sizler, aile helasından çıkarılmış iskelet gibisiniz, değil mi?
Helas.
Evet.
- ¡ Entra! ¡ Es de hombres!
- Erkekler helasına giremem.
Antes de entrar en las letrinas de los otros soldados rasos.
Rütbelilerin helasına gitmeden önce yapılan...
Lo busqué, quiere decir que puedo usar el cagadero de las niñas
Araştırdım. Bu da kızların helasını kullanabilirim anlamına geliyor.
El Duque me insistía en que fuera al baño a mirar su miembro.
Dük sürekli beni, John Thomas'ına bakmam için... -... helasına götürmeye çalışıyordu.
La pintura de La Duquesa de Wellington está en el baño de Bunny.
Wellington Düşesi, Tavşan'ın helasında.
Helas aquí.
VoilÃ.
Monjas. Una ciénega.
Rahibe helasını.
Hélas, Madame, esta noche me es imposible.
Bu gece ne yazık ki olanaksız, bayan.
Para mí, hélas, es como repetir el mismo menú tres veces al día.
- Öyle mi? Benim içinse günde üç öğün aynı yemeği yemek gibi.
Hélas, ha muerto.
Ne yazık ki öldü.
Hélas, mademosille.
Ne yazık ki öyle, bayan.