Hm tradutor Turco

Veamos si lo entiendo bien.

Hm, bakalım doğru anlamışmıyım.

Tenemos a HM brethren aquí.

Burada bir heavy metal tarikatımız var.

No me creería.

Hm bana inanmayacaksınız

¿ Que pasó con ese... hm... torneo de juegos de mesa que estabas organizando?

Şu organize edeceğin bilardo turnuvasına ne oldu? O mu?

Querido, la gente te está echando de menos.

- Tatlım, insanlar seni özlüyor. - Hm.

Eso parece ser mucho.

- Hm, gözüme çok göründü.

Hm. De tal palo tal astilla.

Babasının oğlu.

He pensado que puedes, hm enseñarle todo esto tipo colegas de Beverly.

Düşündüm ki belki sen ona etrafı gezdirebilirsin. Bir nevi okul kankası.

Si tengo suerte estará aquí, Hm, no está.

Şanslıysam buradadır. Hayır, değilmişim.

perdón.

Hm, özür dilerim.

no se.

Hm, bilmiyorum.

gracias.

Hm, sağolun.

no lo se.

Hm, bilmiyorum.

Mm...

Hm...

Mm, de acuerdo. Es...

Hm, Tamam.

Es, mm, E-O-S...

Hm, E-O-S...

Hm, bueno, unos tíos se han sentado en nuestro sitio.

Birileri bizim locamızda oturuyordu da.

Y tuve que saberlo por una asistente de la oficina.

Hm-hm. Ve ben de ofisteki bir asistandan öğrenmek zorunda kaldım.

Estoy sedienta.

Biraz susadım. Hm!

ok. Mm-hm. Sí.

Haklısın, tabi.

Atlanta, Nashville... hm.. ¿ Springfield?

Atlanta, Nashville, Springfield.

Hm...

Hm...

Hm, láudano para paliar el dolor.

Acıyı dindirmek için afyon tentürü.

Mm-hm.

Mm-hm.

Hm... Quedan 36 horas y 35 minutos...

Hmm... 36 saat ve 35 dakika kaldı...

Estoy en camino.

Hm... Yoldayim!

Hola..., las reservas de hoy se las di a ellos.

Selam... hm, Bugunun stogunu onlara verdim!

¡ Ah!

Hm!

- Hm? - Me voy a casa.

Eve gidiyorum.

- Hm?

- Hm?

Mm-hm.

Eee...

Hm.

Hm.

Ahora ellos son una casta de ellos mismos, ¿ hm?

Artık yeni bir nesile sahipler öyle mi?

El mariscal puede venir y contar las sábanas cuando quiera.

HM ne zaman isterse gelip denetleyebilir.

Volé con el mariscal.

HM'nin pilotuyum.

Gracias. ¿ El mariscal está bien?

Sağ olun, efendim. HM iyi mi?

Si esa es la cena del mariscal, después de ti, Holly.

Bu HM'nin yemeğiyse önce sen, Holly.

Sargento Rye, el mariscal va con usted.

Çavuş Rye, HM sizinle geliyor.

Ve por el mariscal, Chick.

HM'yi getir, Chick.

¿ El mariscal no está listo para mandar?

HM komuta için uygun değil mi?

¿ Tu lealtad está con el mariscal o la Federación?

Bağlılığınız HM'ye mi, Federasyon'a mı?

El mariscal va primero.

Önce HM.

Solicitamos transporte prioritario en el planeta Oscar, Mike, Uno para el mariscal y tres sobrevivientes adicionales.

Gezegen Oscar Mike - Bir'den HM ve sağ kalan üç kişinin öncelikli olarak alınmasını istiyoruz.

Qué lindo sería, cariño... sería un sueño... ir donde nadie sabe de dónde vienes.

Bu güzel bir fikir, Değil mi bebeğim? Bu düş seni nereye götürür ki? Nereye kimse bilmiyor Nereden geldin, hm?

Hm?

- Ne?

- ¿ Qué quieres?

Hm... ne istiyorsun

- Ajá.

- Mm-hm.

Es Ud. adivina.

- Siz gizemlisiniz. - Hm-hm!

Hm..

Evet.

¿ Hm?

Hm?

¿ Te divertiste?

Eğlendin mi? Hm?