English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Holiday

Holiday tradutor Turco

392 parallel translation
" Holiday Inn.
" Holiday Inn.
Un amigo mío abrirá un lugar en Connecticut :
Benim bir arkadaşım Connecticut'ta bir yer açıyor : Holiday Inn.
El Holiday Inn. Llévele esta tarjeta, dígale que yo la envío y listo.
Bu kartı ona götür, ona seni benim gönderdiğimi söyle ve alınacaksın.
Así que éste es el Holiday Inn.
Öyleyse bu Holiday Inn.
Y venga al Holiday Inn
"Ve Holiday Inn'e gel"
Y venga al Holiday Inn
"Holiday Inn'e gel"
¿ Quién dijo que el Holiday Inn no funcionaría?
Holiday Inn'in iş yapmayacağını kim söyledi?
- Estás en el Holiday Inn.
- Holiday Inn'desin.
Quince noches al año, Cenicienta se sube a su carroza de calabaza... y se convierte en la reina del Holiday Inn.
Yılda Onbeş gün... Sinderella, kabak arabasına biner ve Holiday Inn'in kraliçesi olur.
Quiero que vayas a recoger a alguien a la estación. Pero no quiero que llegue nunca aquí.
İstasyona gitmeni, bir grup, Holiday Inn'e hareket etmeni fakat asla oraya gitmemeni istiyorum.
Haremos una película basada en el Holiday Inn.
Holiday Inn üstüne kurulu bir film yapmak istiyoruz.
Valance y sus hombres cruzaron el río ayer, mataron a dos agricultores. Al viejo Holiday y a su hijo.
Valance ve adamları dün nehri geçip, birkaç toprak çiftçisini, ihtiyar Holiday ve oğlunu öldürdü.
y tuvo un pequeño papel en "Knickerbocker Holiday".
Ve Uzun Don Tatilinde bir ufak rolü vardı.
John F Kennedy putitika, y su voluntad será hecha, también Lucifer Johnson, putititka y putitika presidente Johnson putitika ven y quedarse en Holiday Inn, y Jacquieline trae los niños contigo también, por que ahora pasa, digo a Usted, Putitika,
John F. Kennedy putitika, ve Şeytan Johnson putititka Başkan Johnson putitika Gel ve Holiday Inn'de kal, Jacqueline ve çocukları da yanında getir,
- Al Holiday Inn, por favor.
- Eğlenmek ister misin?
- Holiday Inn.
- Holiday Inn, 57.
¡ Holiday Inn!
Holiday Inn?
"Descanse en el Holiday Inn".
"Holiday lnn'de Rahat Edin."
La ilusión que hará a la mujer blanca parecerse más a Billie Holiday.
Her beyaz kadının kendini Billie Holiday gibi hissetmesini sağlayan şey.
Me levanto y le quito el celofán al vaso, el papel a los jabones de Holiday Inn, incluso el inodoro tiene una tira de papel con una notita del hotel que dice que ponen la tira en el inodoro para mi protección.
Uyandığımda su bardağının koruma poşetini Oteldeki sabunların paketini hatta tuvaletin üzerinde bile kâğıt bant var, üzerinde şöyle yazıyor "bu bant güvenliğiniz için konmuştur".
Desafío a cualquiera a que me diferencie el Holiday Inn de Houston del Holiday Inn de Cincinnati.
Houston ve Cincinnati'deki Holiday Inn'ler arasındaki farkı söyleyebilenin alnını karışlarım.
holiday Inn me remitió a este lugar.
Holiday Inn irtibat için bana bu numarayı verdi.
Voy a llamar al Mr Ronzini en el Holiday Inn para recuperar nuestros antiguos empleos.
Yoksa benim Holiday Inn'deki Mr Ronzini'yi arayip eski isimizi geri istemem gerekecek.
"Las joyas de lady Holiday robadas", en el Times.
"Bayan Holiday'in Mücevherleri Çalındı." Times gazetesinde yazan bu.
Sólo queremos ir a Inglaterra y hablar con la víctima del robo, lady Holiday.
Bize birşey vermenizi istemiyorum. Sadece İngiltere'ye gidip soyulan Bayan Holiday'le konuşmak istiyoruz.
Hay que levantarse temprano para entrevistar a lady Holiday.
Bayan Holiday'le röportaj yapmak için erken kalkmalıyız.
Soy lady Holiday.
Ben Bayan Holiday.
- ¿ Sí, lady Holiday?
- Buyurun, Bayan Holiday?
Siempre he soñado con ser modelo para Holiday.
Daima bir Holiday mankeni olmayı hayal ettim.
He traído mi je ne sais quoi y mi book a Londres para verla a usted, a la irremplazable lady Holiday.
Yanıma tüm resimlerimi ve kalitemi de alıp, Londra'ya geldim sizi görmeye, tek ve biricik Bayan Holiday'i.
¿ Cómo se atreve a llamarme avestruz?
Bayan Holiday ne cüretle bana devekuşu diye hitap eder?
Nos vengaremos cuando le robemos el collar.
Bu gece Bayan Holiday'in kolyesini çaldığımızda, öcümüzü almış olacağız.
¿ Dónde está la oficina de lady Holiday?
Afedersiniz. Bayan Holiday'in ofisi nerede?
Iré a buscar a lady Holiday. - Sí, señor.
Ben Bayan Holiday'i bulacağım.
Sr. Holiday, ¿ pidió 12 docenas de calcetines floreados?
Bay Holiday? Oniki düzine çiçekli çorap siparişi verdiniz mi?
Lady Holiday.
Bayan Holiday?
Porque es lady Holiday.
Çünkü siz Bayan Holiday'siniz.
Cuéntame. ¿ Cómo es lady Holiday?
Kermit, Bayan Holiday'dan bahsetsene.
Gustavo tiene una cita con lady Holiday.
Kermit'in Bayan Holiday'le randevusu var.
¿ Gustavo y lady Holiday?
Kermit ve Bayan Holiday mi?
La rana Gustavo sale con lady Holiday.
Kurbağa Kermit, Bayan Holiday'le buluşacak.
Menos mal que no le dijiste a nadie dónde vive lady Holiday o habrían acampado frente a su puerta.
En azından, herkese Bayan Holiday'in nerede yaşadığını söylemedin. Yoksa hepsi kapsının önünde kamp kurardı.
Ésta es mi cita con lady Holiday.
Bu, Bayan Holiday'le benim randevum.
¿ Vienes a menudo aquí, lady Holiday?
Buraya sık gelir misiniz, Bayan Holiday?
Buenas noches, lady Holiday.
İyi akşamlar, Bayan Holiday.
- Su mesa está por aquí.
Masanıza buyurun, Bayan Holiday.
- Lady Holiday.
- Bayan Holiday?
A lady Holiday le han robado el collar.
Bayan Holiday'in kolyesi çalınmış.
¿ "Lady Holiday"?
Bayan Holiday mi?
Vaya.
Kermit'in Bayan Holiday'le randevusu mu var? Vay canına.
Lady Holiday.
Aieee! Bayan Holiday!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]