Translate.vc / Espanhol → Turco / Horrible
Horrible tradutor Turco
22,841 parallel translation
Era tan horrible, Alex.
Çok korkunçtu, Alex.
Era tan horrible.
Çok korkunçtu.
Eso fue cruel y horrible...
Bu çok alçakça ve korkunçtu.
Cometí un error, un horrible y terrible error, pero la gente comete errores.
Bir hata yaptım. korkunç, çok korkunç bir hata, ama insanlar hata yapar.
Fue horrible. Ellos...
Çok korkunçtu.
Es horrible.
Bu korkunç.
Fue horrible.
Çok kötüydü.
Dios mío, estás horrible.
Tanrım. Berbat görünüyorsun.
Crees que estoy horrible deberías ver a Boinel.
Berbat göründüğümü düşünüyorsun. Sen bir de Boinel'i gör.
Estoy fuera de esa horrible, horrible jaula.
O korkunç kafesten çıktım.
Lo sé... es horrible.
Korkunç.
Es horrible.
It orada korkunç.
Eso es horrible.
Bu korkunç bir şey.
Es un apodo horrible.
Aslında korkunç bir lakap.
Oh, estoy horrible aficionado a este material de vidrio (! )
Bardakların şıngırtısı daha iyidir.
Mi garganta se quema algo horrible.
Boğazım çok kötü yanıyor.
Londres sigue tan horrible y espantoso, y tan lleno de mis petulantes y apestosos parientes como siempre.
Londra her zamanki gibi korkunç, cehennem gibi ve kendini beğenmiş iğrenç akrabalarımla dolu.
Por no hablar de que a ti te hicieron algo horrible.
Aynı zamanda sana karşı çok kötü bir hareket.
La tienda de regalos del palacio de justicia de Los Angeles es horrible.
Los Angeles Eyaleti Mahkemesi'nin hediyelik dükkanı berbat.
Vale, eso ha sido horrible.
Tamam, bu berbattı.
Nuestra amiga murió y aqui estamos huyendo de lo ocurrido Pero no se puede huir de algo que es demasiado horrible.
Arkadaşımız öldü ve bunu unutmak için buralara geldik ama bunu unutamazsın çünkü bu berbat bir şey.
Horrible.
Korkunçtu.
No horrible, para ser sincera.
Dürüst olmak gerekirse kötü görünmüyordu.
¡ Fue horrible!
Berbat bir akşamdı.
No es una forma horrible de irse.
Bu şekilde ölmek çok korkunç.
Debió haber sido horrible.
Çok korkunç bir görüntü olmalı.
Desde luego. Fue horrible.
Tabii, feci bir olaydı o.
Mamá, ¿ cómo puedes decir algo tan horrible en voz alta?
Anne nasıl böyle korkunç bir şey söyleyebilirsin?
¿ Qué? ¿ Que es una persona horrible?
Ne korkunç bir insan değil mi?
Es un sufrimiento horrible. Para todos nosotros.
Feci bir matem bu, hepimiz için.
Ella es horrible y no muy joven, pero estoy buscando algo un poco diferente.
Çok güzel ve genç ama ben biraz daha farklı bir şey arıyorum.
Triple homicidio. Horrible.
- Çirkin üçlü cinayet.
♪ Fue un beso horrible ♪
# Berbat bir öpücüktü aslında #
Viejo horrible.
Seni korkunç herif.
Ese horrible hombre está muerto y ahora la pequeña Drina es la reina.
Korkunç ihtiyar öldü ve artık küçük Drina'mız kraliçe oldu.
¡ Qué nombre horrible!
Ne berbat bir isim!
Eres como una princesa guerrera sexy excepto porque puedo ver tu pirsin en sitio horrible.
Seksi savaşçı prensesler gibisin ama tek farkın korkutucu bir yerindeki piercing'ini görebiliyorum.
Él tomó eso y lo transformó en algo horrible.
Bunu aldı ve çirkin bir şeye dönüştürdü.
¿ Es horrible, verdad?
Korkunç, değil mi?
Una cosa es ser un ser humano horrible. Otra cosa es ser malvado.
Kötü bir insan olmak başka, şeytani bir insan olmak başka.
- Fue horrible.
- Korkunçtu.
Miré grotesca, mi cara se sentía como si estuviera en llamas, y, sí, deseaba una muerte horrible en todos los involucrados.
Acayip görünüyordum, yüzüm yanmış gibiydi ve evet bütün sorumluların korkunç bir şekilde ölmesini diledim.
Dijiste que fue mal, pero por Dios, Billy, esto es horrible.
Kötü gitti demiştin ama, bu resmen felaket.
- Eso suena horrible. ¿ Raj?
- Berbat bir fikir. Raj?
Comprobamos su móvil regularmente porque lo pagamos nosotros y porque ese horrible chico una vez le envió un mensaje que...
Telefonunu düzenli olarak kontrol ediyoruz çünkü parasını biz verdik. Bir de o iğrenç çocuk bir keresinde öyle bir mesaj...
El mundo se convertiría... para personas como nosotros... inconcebiblemente horrible y difícil. Hay una gran posibilidad de que yo no pueda sobrevivir.
Siz ve ben gibi insanlar için dünya inanılmaz derecede zor bir hal alır ve büyük ihtimalle ben hayatta kalamam.
Suena horrible, ¿ no?
Korkunç geliyor, değil mi?
Es horrible.
Gerçekten fena.
¿ Cuánto de horrible?
Ne kadar kötü?
Dios mío. Hay una horrible mujer allí.
Aman Tanrım, burada çok kötü bir kadın var.
Te ves horrible.
Bok gibi görünüyorsun.