Translate.vc / Espanhol → Turco / Hoy
Hoy tradutor Turco
125,999 parallel translation
Llévate a los niños hoy y vive de las tarjetas
Bugün çocukları al götür ve kredi kartıyla idare edin,
Hoy llega un cliente de fuera de la ciudad y te necesito para entretenerlo.
Bugün şehir dışından büyük bir müşteri geliyor. Bu konuda sana bir iş vereceğim. Onu eğlendir.
Es suficiente por hoy. Ve a buscar un libro para leer.
Bu kadar çalışma yeter, git de biraz kitap oku.
Hoy has hecho un gran honor.
Bugün kendini kanıtladın.
Hoy, en la escuela... han pillado a Joey Burleson con una fotografía de la emboscada.
Bugün okulda Joey Burleson pusudaki o fotoğraflardan biriyle yakalandı.
Ol'Chestnut debe tener mucha hambre después de toda la corrida de hoy.
Doru onca yol gittikten sonra acıkmış olmalı.
Mientras estos tótems permanezcan enteros, Entonces también lo hará el amor que promete hoy, No importa lo que los dioses tienen en la tienda.
Bu totemler sağlam kaldığı sürece tanrıların tasarladığı ne olursa olsun bugün vaat ettiğiniz sevgi de kalacak.
Cállate un poquito, aunque sea solo por hoy.
Bugünlük biraz daha sessiz ol.
Así que perdona mi confusión en lo que respecta a hoy.
Bugünlü şaşkınlığımı affet.
Bien, esto será todo por hoy.
Neyse bu günlük bu kadar.
Si el trimestre terminara hoy, estaríamos hundidos bajo una maldita marea de sangre...
İlkçeyrek bugün sonlanıyor olsaydı Titanik misali dibe vurmuştuk.
La única moneda de cambio que tiene esta compañía y cualquier otra compañía hoy día es su racha ganadora.
Bu şirkette geçerli tek birim ki günümüzde her şirkette böyle kazanmaya dayalıdır.
Hoy, estoy preocupado por ellos.
Bugünlerde onlar için endişeleniyorum Sam.
Hoy hicieron un buen trabajo, chicos.
Pekâlâ çocuklar, bugün harika iş çıkardınız.
Vaya, hoy ella subià ³ una foto espectacular de una hamburguesa.
Vay, bugün güzel bir hamburger fotoğrafı paylaşmış.
Pero hoy vine a decirte que te amo.
Dövüşmeyi bilmeyen iki kişi arasında. Ben senin baş düşmanınım. Ama bugün buraya seni sevdiğimi söylemeye geldim.
Hoy en dà a, el teatro en Estados Unidos no està ¡ en un buen momento.
Amerika'da tiyatronun hâli şu an gerçekten içler acısı.
- Lo pasà © muy bien hoy.
- Bugün harika vakit geçirdim.
Bueno, con mà ¡ s razà ³ n deberà amos despedirnos por hoy.
Bu yüzden de en iyisi iyi geceler dilemek.
Mi nombre es Banana McClain, y hoy es mi cumpleaà ± os.
Benim adım Banana McClain ve bugün benim doğum günüm.
Porque hoy es un hermoso dà a y estoy con las dos personas que mà ¡ s amo.
Çünkü bugün güzel bir gün ve en sevdiğim iki kişiyle birlikteyim.
No sabà a que vendrà as hoy.
Bu akşam geleceğini bilmiyordum.
Quizás llegó hoy, revisaría el correo pero ya que usted confiscó mi llave...
– Belki bugün haber gelir. Postamı kontrol edeceğim ama posta anahtarıma el koymuşsunuz.
Solo vine a decir que no asistiré - a las festividades de hoy.
Bu akşamki şenliklere katılamayacağımı söylemeye geldim.
Las de ayer, las de hoy y las de mañana.
Dünün, bugünün ve yarının.
Mira, sé que no te aviso con tiempo, pero me gustaría quedar hoy para hablar de ese logo.
Bak, çok çabuk oldu biliyorum ama bugün buluşup şu logo hakkında konuşmak istiyordum.
Mira, Lucy, no sé qué está pasando en tu vida personal ahora mismo, pero... creo que hoy ha sido un día apasionante.
Bak Lucy, şu an özel hayatında ne olduğunu bilmiyorum ama bence bugün oldukça heyecan vericiydi.
Tengo el crucigrama de hoy.
Bugünün çapraz bulmacasını aldım.
¿ Es por esa cosa de trabajo de hoy?
Bugün yaptığın işle mi alakalı?
Porque recuerdo exactamente... que era 3 de mayo... y hoy es julio... 20...
- Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. - Hayır, Lucy, istiyorum tabii. - Gerçekten teklif etmek isteseydin çoktan ederdin Josh.
Oye, Mike, hoy aprendí algo.
Adamın biri içeride sıçıp batırmış. Mahvetmiş ortalığı.
Hoy vamos a dar con ellos en la papelería.
- Davetiye basım mağazasında yakalayacağız.
Yo quería... Hoy me han dado buenas noticias en el trabajo.
Ben de bugün iş yerinde bayağı büyük bir haber aldım.
Hoy está calentito.
Bu akşam çok sıcak.
Hoy vas a hacer un partido sin hits, ¿ verdad?
Bugün hiç sayı yapamıyorsun değil mi?
No es un secreto que no siempre hemos estado de acuerdo, pero aunque hoy vaya a dejar el club y no esté aquí para el doble enfrentamiento contra los Water Bears y los Sky Grizzlies, quiero que sepa que siempre consideraré a Chattanooga como mi hogar y mi sangre siempre siempre será azul Mud Dog.
Her zaman aynı fikirde olmadığımız bir sır değil sonuçta ama yine de bugün kulüp binasından ayrılacak ve Water Bears ile Sky Grizzlies'a karşı oynayacağımız maçlara katılamayacak olsam da, Chattanooga'yı her daim evim olarak göreceğimi ve kanımın her zaman Mud Dog mavisi akacağını bilmeni istiyorum.
Luces apuesto hoy, Babu.
Bu akşam yakışıklı görünüyorsun, Babu.
Ya sé lo que todos esperan escuchar, pero hoy me gustaría hablarles de algo más que de la relatividad.
Hepinizin ne duymayı beklediğini biliyorum ama bugün size görelilikten başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.
¿ Puedo tenerlo hoy?
Bugün alabilir miyim?
Una cualidad poco frecuente en nuestro moderno mundo de hoy en día.
Yaşadığımız modern dünyada, maalesef olmayan bir kalite.
Hoy no, ¿ está bien?
Bugün olmaz ama.
Ya veremos qué tiene para decir hoy.
Bakalım şimdi ne diyecek.
Desde hoy soy una vieja.
Bugünden itibaren yaşlı bir kadınım zaten.
Los niños de hoy están muy motivados.
Zamane çocukları çok yaratıcı.
Ha sido un placer conocerte hoy en la cárcel.
Bugün seninle yüz yüze tanışmak güzeldi.
Ella te entrevistará hoy.
Seninle röportaj yapacak kişi.
Hoy tenemos con nosotros a Aleida Diaz, exinterna de Litchfield.
Bugün Litchfield'ın eski bir mahkumu olan Aleida Diaz ile beraberiz.
Porque ¿ sabes qué tenía pensado para hoy?
Bugün gündemimde ne vardı, biliyor musun?
Pero hoy estoy aquí, mirándoos a todas, y pienso que lo podemos hacer mejor.
Ama şimdi buradayım, size bakıyorum. Bence daha iyisini yapabiliriz.
Doy gracias a Dios de que mis neuronas funcionen hoy.
Bugün beynim düzgün çalıştığı için Tanrı'ya şükrediyorum.
Hoy es la boda.
Ne için? Düğün bugün.