English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Hum

Hum tradutor Turco

725 parallel translation
Heigh-ho, heigh-ho Heigh-ho-hum
Heigh-ho, heigh-ho Heigh-ho-hum
Ho-hum, la tonada es tonta las palabras no significan nada.
Ho-hum, uyum sessizdir kelimeler bir anlam taşımaz
Lo tanto, disfrutar y contar - ellos lo que dijo Fallon Después de lo cual Harold respondió, hum, hum.
Söyle onlara Fallon ne dedi, sonra Harold, sonra Fallon, sonra Harold.
- ¿ Hum? - ¿ Si tiene idea de quién es?
Kim olduğuna dair bir fikrin var mı?
- Hola, Hum.
- Selam Hum.
Es tan encantadoramente europeo, pero eso es lo que me gusta de usted.
Hum, sen gerçekten geri kafalı bir Avrupalısın... ama senin bayıldığım yanın da bu.
Pero a veces, Hum, me pregunto... ¿ la vida no es para vivirla?
Ama bazen Hum, merak ediyorum... hayat yaşamak için değil mi?
Ya no, Hum, nunca más.
Artık yapamam Hum, artık yapamam.
Por favor, Hum.
Aman Hum.
Francamente, Hum, creo que sí.
Ben öyle düşünüyorum Hum.
¿ Hum?
Hum?
Hum, cariño.
Hum, tatlım.
Hum, ¿ qué haces ahí tanto tiempo?
Hum, içeride o kadar uzun zaman ne yapıyorsun?
Hum, mi amor, me encanta cómo hueles.
Hum, tatlım, senin kokunu seviyorum.
Hum, sólo con tocarme me dejas sin fuerzas.
Hum, bana dokunduğunda eriyorum.
Hum, te agradecería que no le enviaras dulces a Lolita sin consultármelo.
Hum, keşke bana sormadan ona şeker göndermeseydin.
Hum...
Hm.
Sí, creo que es una buena idea. Hum.
- Evet, bence de çok iyi bir fikir.
Perdone. Hum...
Affedersiniz.
David... - ¿ Hum?
David...
- David. - ¿ Hum?
David?
Mi amigo ¿ No estás contento de verme, hum?
Dostum..... beni gördüğüne memnun olmadın, ha?
Hum?
Haa?
Hum... me propasé.
Aşırıya kaçtım.
Gustadle. Hum... se va con usted.
Sana bağlanmış.
¡ 65 años en un cubito..., ¿ hum?
65 yıl, buz bloğu, sana bir şey hatırlattı mı?
- Me s ¡ ento hum ¡ liada.
- Çok aşağılandım.
Murray, Ia hum ¡ IIac ¡ ón, todo.
Murray, aşağılanma, hepsi.
Hum, sin embargo la pregunta sigue en pie ¿ Es una coincidencia o ha sido planeado?
İşte konu da bu. Tesadüf müydü yoksa planlanmış mıydı?
Hum... ¿ Usted lo graba todo ya?
Kaydediyor musunuz?
Hum... ya... necesito más tiempo...
Bana biraz zaman ver.
Oh-hum.
Anladım..
Hum. ¿ Qué dices... fornicamos?
Ee... Düzüşmek ister misin?
Tienen suerte ¡ eh!
Şanssız? Uh - hum.
Camino a la hum, chica.
Aferin, kızım.
- Hum-hum! - ¿ Cómo fue tu recapitulación?
- Senin hüküm vermen nasıl gitti?
Pare el coche ¡ Hum!
Derhâl durmanızı istiyorum.
Pues, hum, no.
Neden... Hayır.
Brad... hum, no creo que quiera hablar contigo ahora.
Dinle, şeyle ilgili... - Brad Artık seninle görüşmek istediğimi sanmıyorum.
Hum...
Hmm!
Hum... Vaya. ¿ Así que se comunican desde esa distancia hasta aquí?
Vay canına, aşağıda bunlar gerçekten de arı gibi çalışıyor.
¡ Hum!
Hımm!
Mira, hum, de aca a 10 años... invito a ti y tu esposa a cenar conmigo y mi esposa.
Bak, önümüzdeki on yıl içerisinde seni ve eşini, ben ve eşimle birlikte bir yemeğe davet ediyorum.
Y, hum... Necesitará esta bomba de succión también.
Ve muhtemelen bu göğüs pompasına ihtiyacınız olacak.
Corríjame si me equivoco, Sra Kuhl, pero usted obtuvo 22 reacciones positivas para la presencia de sangre fetal... hum, hemoglobina, en sus pruebas.
Yanılıyorsam beni düzeltin Bayan Kuhl ama bu testlerde mevcut fetal kana ve hemoglobine karşı 22 pozitif reaksiyon elde ettiniz.
Hum, papa, ¿ podrías darnos algo de dinero para salir a comer?
Ah, ıım, Baba, yameye çıkmak için biraz paramız var mı?
Hum. ¿ Por qué fue eso?
Bu ne içindi?
Vamos. ¿ Un gran paseito, hum?
İyi bir sürüştü, he?
Hum.
Evet.
Hum, eh, mira.
Bak.
Que - que, Hum - Esa cosa.
Bu şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]