English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Idris

Idris tradutor Turco

198 parallel translation
Que vayan al despacho del Sr. Evans.
Dai Griffiths ve Idris John'u bul ve onları Bay Evans'ın bürosuna getir.
Idris, Owen, todos vosotros. Llamad a los de los valles de los alrededores.
Idris, Owen Vadi'deki herkesi toplayın.
Idris.
İdris.
Idris, ¿ no?
İdris miydi?
Idris tiene que cerrar.
İdris kapıyı kilitleyecek.
Esperamos no verlos. Idris, tú eres el que más rezas.
İdris, en çok sen dua edersin.
- Idris.
- İdris.
Idris Abraham, queda arrestado. Espósale.
İdris Abraham, seni tutukluyorum.
Acabaron dando con Idris, al que acusan de falsificar correo.
Ucu İdris'e değiyor, postaya müdahale etti diye.
Idris ha sido un chivo expiatorio.
ldris Abraham bir günah keçisi.
El detenido, Idris, ha sido puesto en libertad y ha recibido su pensión, mientras que Tom Turner se ha declarado culpable. Se le acusa de responder a las cartas a Dios sin autorización.
İdris Abraham serbest bırakılıp emekli olurken, postacı Tom Turner suçunu itiraf etti ve Tanrı'nın mektuplarını açmak suçuyla tutuklandı.
Idris...
İdris...
- Idris disparará.
- İdris ateşleyecek.
- ¡ Idris!
- İdris!
Bueno, no hay oportunidad de sobornar a Idris.
Idris'e rüşvet vermenin bir yolu yok.
- Idriz, ¿ quién es?
- Idris, kim miş o?
¡ Y yo al inmortal Idris!
Ve ben - ölümsüz İdris!
- ¡ Mejorando! - ¡ Idris, hijo de Sadullah!
- Sadullah oğlu İdris!
¡ Idris! ¡ Idris!
Ignaz, kapıyı tut!
¡ Idris!
Ignaz!
¿ Sabes qué? El oso sin cola, tuvo cachorros, están después de las colmenas de Idris.
İdris'in kovanlarının olduğu tarafta ayı doğurmuş.
En el tercer nivel, vi a José. En el cuarto, al profeta Enoc. En el quinto nivel, conocí al profeta Aaron.
3. semada Yusuf ile 4. semada idris ile 5. semada Harun ile karşılaştık.
- Lo sé, Idris. Pero el equipo de turno ya está recogiendo otro cadáver.
Biliyorum İdris kardeşim, lakin nöbetçi ekip tam da şimdi başka bir ölü vücudu yerden topluyor.
Idris está en lo cierto, Sr. No damos más
İdris doğru söylüyor amirim. Yetişemiyoruz.
Idris, tan solo tráeme el muchacho.
İdris, git getir o çocuğu!
- Idris, ¿ cómo estas tú?
İdris abi iyisin? Sağol koçum.
Idris, avisa a los de Investigación de Escena del Crimen ( IEC ) que aquí hay las huellas de unas botas y de un vehículo.
İdris, Olay Yeri İnceleme " ye söyle ; burada bot ve tekerlek izleri var,
Habían decidido darle unos tiros a Idris.
Karar vermişler İdris'i vuracaklar.
Hey Idris, aquí tienes tu cena.
( İdrisum sana kara lahana dolması yaptım.
Busca a Dai Griffiths y a Idris John.
Ivor!
Abdul Dhris.
Abdül İdris.
Colgaron a Abdul Dhris... pero hizo una confesión implicando a un hombre llamado Dimitrios Makropoulos.
Abdül İdris'astılar,... ama Dimitrios Makropoulos'u suçlayan bir itirafta bulundu.
Mi petición, señor.
Sabri Kiraz, Osman Şenkol Şevket Bucalı, Mehmet Kuzu Dursun Çankaya, Ali Hal Rasim Çene, İdris Vekat acele kapı altına.
Una película de Pjer Žalica DÍAS Y HORAS
Bir Pjer Zalica Filmi Kod Amidze Idriza / İdris Amcalarda
¡ Idriz!
İdris!
¿ Quién está allí?
Kim geldi İdris?
Idriz debe haber hecho algo otra vez.
İdris yine birşeyler yapmış olmalı.
Idriz dijo enseguida que era el calentador.
İdris'te ondan olduğunu söylemişti.
- ¿ Idriz?
İdris?
Sabes que Idriz no dejaría a nadie tocar la pieza de Emin.
Biliyorsun İdris Emin'in odasına kimseyi sokmuyor.
Idriz le preguntó mientras yo estaba en la cocina.
İdris sordu ben mutfaktayken!
Vi que Idriz le gritaba a Sheila.
İdris'i Şeyla'ya bağırırken gördüm
Si vamos a empujarlo, sigues por la calle y observas el tráfico.
Biz onu iterken, İdris, sen sokağın başında bekleyip trafiği kontrol edersin.
Derecho, Idriz, derecho.
Daha güçlü İdris, güçlü.
Zejnil se lo envió a Idriz, pero es muy grande para él, a ti te quedará bien.
Zeynil İdris'e göndemrişti Ama ona büyük geldi, Sana tam oturur heralde.
- ¡ Idriz!
İdris!
- ¡ Aquí!
- 39 İdris!
Déjenme presentarlo.
Selam İdris.
¿ Pero qué haces?
Ah be, İdris abi.
Su padre y yo nos hicimos muy cercanos. Él me estaba enseñando a construir botes Solíamos salir a pescar juntos. En fin.
İdris " in babası da can kardeşim olmuş bana tekne yapımı öğretiyo, birlikte balığa çıkıyoruz falan filan, yani uzat mıyım.
Idris, hay algo que tengo que decirte
( Uy kız Cevriye yine beni kalbimden vurdun kız. ) ( Bu çocuklar annesiz olmuyor İdris.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]