Translate.vc / Espanhol → Turco / Incendió
Incendió tradutor Turco
703 parallel translation
Acababa de terminar la edición de la película en Toronto, cuando el negativo se incendió y lo perdí todo.
Negatifleri banyoya alıp eksilediğimde, Toronto'da filmi hazırlamayı henüz bitirmiştim.
Sólo que se incendió la sala de máquinas y la caldera está por explotar en cualquier momento ".
Sadece motor dairesi yanıyor ve buhar kazanı her an patlayabilir. "
El teatro se incendió.
Tiyatro yanıyor!
Incendió mis propiedades, asaltó mis trenes. Asustó a los pasajeros.
Mülkümü yakmış, tren soymuş, yolcuları korkutmuştur.
¿ Por qué? La incendió con el uso de reflectores.
Aynalı teleskop kullanarak yangın çıkarmıştı.
Mi camión se incendió.
Kamyonum yandı.
La casa Alphaid se incendió la noche antes del robo.
Rehabilitasyon Merkezi soygundan önceki gece yanmıştı.
Él fue quien incendió el viejo museo.
Eski müzedeki yangını düzenleyen kişi oydu.
Incendió Roma y mató a toda su familia, incluso a su madre.
Roma'yı yakıp annesi de dahil bütün ailesini öldürdü.
Uno de los motores se incendió.
Motorlardan birinde yangın çıktı.
Ardió cuando se incendió el camión.
Kamyon yandığında Rosario'nun cesedi de yandı.
¡ Incendió mi establo!
Ahırım yandı!
Cuando pienso en el odio que me puso ahí dentro... y que cerró la puerta... y que lo incendió...
Beni buraya koyan ve kapıyı kilitleyen nefreti düşündüm ve yaktığı ateşi.
Sólo podía ir hacia arriba por esas calles empinadas bajo el sol, era como el gran hueso blanco de una bestia gigante que se incendió en el cielo.
Tek yol doğruca yukarısıydı bu yüksek, beyaz sokakların yukarısı güneşte, gökyüzünde alev almış dev bir canavarın büyük beyaz bir kemiği gibiydi.
¿ Quién lo incendió?
Kim yaptı bunu?
Ahí arriba está el hombre... que incendió el merendero de mi padre.
Babamın şarap bahçesini ateşe veren adam var yukarıda.
Se incendió hace 50 horas.
Yaklaşık 50 saat önce yanmaya başladı.
Incendió una aldea en Rwanda.
Ruanda'da bir köyü kundaklamış.
¿ O fui yo la que incendió las cortinas?
Sen yoksa ben miydim? Perdeleri tutuşturduyduk.
El vagón se incendió antes de poder rescatarle.
Onu çıkartana kadar vagon çoktan yanmıştı.
Pero el pirata Escrainville incendió el barco de Peyrac y secuestró a Angélique.
Ama korsan Escrainville Peyrac'ın gemisini yaktı ve Anjelik'i kaçırdı.
Se incendió en 1761 pero fue reconstruido.
1761 yılında yanmış ama yeniden yapılmış.
Creo que él incendió el lugar para destruir la evidencia.
Sanırım yaptıklarının kanıtını yok etmek için yangını o başlattı.
Entonces un avión incendió el rosal.
Bir uçak geldi ve güllere ateş açtı.
- ¡ Mire, es una ruina! - Se incendió 4 veces.
Tabii ki, dört kere yandı, sonuncusu da 1944'te.
El auto se incendió y se quemó por completo.
O da yanıp kül olmuştu.
Mi casa se incendió mientras estaba ausente.
Ben yokken evim yanıp kül olmuş.
Se incendió el cobertizo de Paul.
Hayır, Paul'ün deposu tutuştu. Julia sana anlatmış...
Es jefe de Agatsi. Su pueblo se incendió y perdió las reservas de grano.
Agatsi'den gelen bu şefin köyü yanmış ve tahıl stokları kül olmuş.
Es el hombre a quien se le incendió el Lamborghini.
Şu Lamorghinisi alev alan adam arıyor.
La última vez que me habló fue cuando CaIíguIa incendió Ia casa y me dijo que si no tenía un cubo de agua, que orinara en eI fuego.
Benimle en son konuştuğunda, Caligula evi ateşe vermişti. Söylediği tek şey de "Kovan yoksa, ateşe işe!" olmuştu.
Pero aún afirmas que la persona que llamó te incendió la casa.
Ama, hâlâ evi, seni arayan kişinin yaktığını iddia ediyorsun.
Parece que se incendió.
Görünüşe göre araba çarpmış ve yanmış.
Sobre Apalachicola, un helicóptero se estrelló y se incendió cerca de un centro altamente secreto de comunicación naval.
Apalachicola üzerinde, donanma iletişim merkezi yakınlarında bir helikopter düşerek yandı.
Según el informe del juez de instrucción, el inspector ya estaba muerto cuando su coche chocó y se incendió.
Tahkikat raporunu göre, Baş Müfettiş Clouseau, arabası ağaca çarpıp alev almadan önce öldü.
El Starlight se incendió.
Starlight yandı.
Lanzó al capellán a través de la pared en la biblioteca e incendió la fábrica de muebles pero todavía no ha matado a nadie aquí.
- Papazı duvara fırlattı fabrikayı yaktı. Ama henüz burada kimseyi öldürmedi.
El no lo incendió.
Kendisi yakmamış.
Su aldea se incendió.
Köyü yanmis.
Su cuartel se incendió y no quedó registro de la misión.
Karargâhı yanıp yerle bir oldu, bu yüzden görevle ilgili hiçbir kayıt bulunamadı.
- No tengo tiempo para esto. - Pero una noche se escabulló dentro del granero y se llevó a un pollo pero el granero se incendió.
- Sonra bir gece kümese girip tavuğu çalmış ama kümes alev almış.
Cuatro años después. el astronauta Gus Grissom murió junto con los astronautas White y Chaffee... cuando se incendió la cápsula del Apollo.
Dört yıl sonra, astronot Gus Grissom... astronot White ve Chaffee'yle birlikte...
Un destacamento entró a Battery e incendió la mitad del barrio.
Bak bebek, bir çete Battery'e dalıp, ortalığı duman etmiş.
¿ Éste es el almacén de Librizzi y alguien lo incendió?
Bu depo Librizzi'nin, ve birileri burayı yaktı öyle mi?
Recuerdo cuando incendió la ducha.
Duşu ateşe verdiği zamanı hatırladınız mı?
Ella quería regresar a Calabria, su tierra natal, de modo que incendió la casa que se lo impedía.
Memleketi Calabria'ya dönmek istiyordu. Bu yüzden ona engel olan evi yaktı.
La casa sufrió varias reformas, y hasta se incendió.
Bu ev bir çok restorasyondan geçti. Hatta bir kez yandı.
Y, recuerdo otra ocasión en que se quitó toda la ropa y la incendió.
Başka bir zaman geldi aklıma. Bütün kıyafetleri çıkarıp ateşe atmıştı.
La casa Alphaid se incendió anoche.
Eminim buna çok gülmüşünüzdür. Rehabilitasyon Merkezi dün gece yanmış.
¡ El depósito de combustible! - ¿ Quién lo incendió?
Yağ deposu!
Se incendió una de las atracciones pero ya ha pasado.
Söndürdük.