Translate.vc / Espanhol → Turco / Isabelle
Isabelle tradutor Turco
1,605 parallel translation
Isabelle. vamos.
Isabelle haydi.
Isabelle no se rendirá sin luchar.
- lsabelle mücadele etmeden vazgeçmeyecek.
Isabelle, ahora no.
Şu anda olmaz. Tamam mı?
Isabelle, yo no te amo.
- lsabelle ben seni sevmiyorum.
Isabelle, te acaba de decir que no quiere casarse contigo.
Adam seninle evlenmek istemediğini açık açık söyledi.
Pero debemos irnos.
Ama Isabelle'le benim gitmemiz gerekiyor.
Isabelle, vamos.
- Ama Isabelle, gitmemiz gerek.
Isabelle, esto debe detenerse.
Bunun sona ermesi gerek.
¿ Estás seguro de que Isabelle no inventó todo lo que te dijo para asustarte o tenerte cerca de ella?
Isabelle'in sana söylediği o şeyler... Bunları seni korkutmak ve kendine yakın tutmak için uydurmadığına emin misin?
Richard, si creyera que estar junto a Isabelle salva vidas, me casaría ya mismo.
- Richard eğer Isabelle ile kalmamın bu insanların hayatını kurtaracağına inansam onunla yarın evlenirdim.
¿ Sabía que Isabelle tiene conexiones entre los hemisferios izquierdo y derecho de su cerebro que nunca habían sido vistos antes?
Isabella'nın daha önce kimsede görülmeyen beynin sağ ve sol kısmında bir bağlantı olduğunu biliyor muydun?
Isabelle...
Isabelle...
Sólo dime qué tiene Isabelle.
Isabella'nın neyi olduğunu söyle sadece.
¿ Dónde está Isabelle?
Isabella nerede?
Soy tu hija. Soy Isabelle.
Ben kızınım, Isabella
¿ Está Isabelle contigo?
Isabella seninle birlikte mi
¿ Está Isabelle contigo?
Isabella seninle birlikte mi?
- Richard, quiero ver a Isabelle.
- Richard, Isabella'yı görmek istiyorum.
¿ Isabelle?
Isabelle?
Isabelle.
Isabelle.
- Isabelle.
- Isabelle...
Isabelle. ¡ Isabelle!
Isabelle. Isabelle!
Hola, Isabelle.
Merhaba, Isabelle.
Sé todo acerca de ti, Isabelle.
Senin hakkında her şeyi biliyorum, Isabelle.
No quiere acercarse a Isabelle.
Isabella'nın yanına bir daha yaklaşamayacak
No hay ahí un montón de cosas que te dolerán Isabelle pero eso que hay ahí hará el trabajo.
Seni incitecek fazla şey yok, Isabella ama oradaki şey işe yarayacaktır.
- Isabelle. - Hola.
- Isabelle.
Adiós. Isabelle.
Güle güle, Isabelle.
Isabelle se despertará en un par de horas.
Isabelle iki saat içinde uyanacak.
No quiero que eso le pase a Isabelle. Me necesita.
Isabelle için de bu olsun istemiyorum, bana ihtiyacı var.
Llevo a Isabelle con la niñera y salgo para allá.
Isabelle'i bakıcısına götürüyorum. Mümkün olduğu kadar çabuk döneceğim.
Isabelle, es que pensé que después de todo lo que ha pasado con Lily- -
Isabelle, düşündüm ki, Lily'e olanlardan sonra...
Todos tienen que aprender en algún momento, Isabelle.
- Herkesin öğrendiği bir zaman olmuştur.
Mira, Isabelle estaré fuera toda la noche.
Bak Isabelle, bir geceliğine gideceğim. - Bir şey lazım olursa Shawn ile konuş. - Nereye gidiyorsun?
No es lo mismo, Isabelle.
Aynı şey değil Isabelle.
Bueno, lo eres y no lo eres, Isabelle.
Hem öylesin, hem de değilsin Isabelle.
¿ Van bien las lecciones con Isabelle?
Isabelle'le dersler iyi gidiyor mu?
Isabelle eres muy joven para estar pensando en... -... eso.
- Bunu düşünmek için daha çok gençsin.
¿ Sabes qué, Isabelle?
Biliyor musun Isabelle.
Por supuesto que no pero eventualmente, Isabelle tú y Shawn estarán en lados opuestos de una gran línea divisoria ideológica así que disfruten su amistad pero no dejen que sus sentimientos se hagan muy fuertes.
Elbette değil. Ama neticede Isabelle... Sen ve Shawn, çok büyük bir görüş ayrılığının zıt taraflarında olacaksınız.
Sí, gracias, y gracias por cuidar de Isabelle.
- Evet. Teşekkürler. Ayrıca Isabelle'e göz kulak olduğun için de teşekkürler.
Y es más difícil con Isabelle.
Ve Isabelle olunca daha da zorlaşıyor.
Esto no es muy inteligente, Isabelle.
Bu akıllıca değil Isabelle.
Ella es Isabelle.
Bu Isabelle.
Isabelle, detente.
Isabella, dur.
¡ Isabelle!
Isabelle!
Soy Isabelle.
Ben Isabelle.
Bueno, Isabelle, hay una piscina en el centro.
Merkezde bir havuz var.
Isabelle, oye no.
- Hayır.
No lo sé, Isabelle.
Bilmiyorum Isabelle.
- Isabelle tenemos que seguir observándote.
- Seni izlemeliyiz.