English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Israelí

Israelí tradutor Turco

611 parallel translation
Una Uzi, 9 Mm. Fabricación israelí.
İsrail'den.
Hay una estampa Israelí en el pasaporte.
Bu bir sorun olur mu? İsrail damgası mı?
Tiene un pasaporte americano a nombre de Samantha Steel, uno austriaco al de Anna Stein, uno israelí al de Hanna Stahl.
Samantha Steel adına bir ABD pasaportu, Anne Stein adına bir Avusturya, ve Hanna Stahl adına İsrail pasaportu var.
Israelí, austriaco, americano.
İsrailli, Avusturyalı ve Amerikan.
- De la Inteligencia israelí.
- İsrail İstihbaratı.
Los obreros de las fábricas de armamento de Heluán... se reúnen para pedir la condena de los burócratas militares... aliados objetivos del imperialismo israelí.
Misir. Elouan'da silah fabrikasi isçileri İsrail emperyalistleri ile isbirliği yapan burokrati sorgulamak için birlikteler.
Le he dicho que somos miembros del servicio secreto israelí.
Söyledim ya, biz İsrail istihbarat teşkilatındanız.
Un comando palestino... toma diez rehenes del equipo israelí... y amenaza con ejecutarlos si no se libera a cien de los suyos... prisioneros en Israel.
Filistinli bir komando, İsrail milli takımından bir düzine sporcuyu rehin alır ve İsrail cezaevlerinde bulunan 100 Filistinli tutuklu serbest bırakılmaz ise rehineleri öldüreceğini söyler.
Y si se salen con la suya, cualquier viajero israelí estará poniendo en riesgo su vida.
Eğer bu işten kaçabilirlerse bundan sonra başka ülkelere seyahat eden tüm İsraillilerin hayatı tehlikede olacak.
Una empresa israelí lo construyó.
İsrailli bir firma inşa etti.
Si no estás en la lista y no eres una asquerosa israelí, regresa.
Adınız listede yok. İsrail pasaportunuz da yok. Geri dönün.
Yo espero que las demandas de los palestinos sean aceptadas por el gobierno israelí antes de que usen explosivos contra ustedes
Umarım Filistinlilerin İsrail'den talepleri patlayıcı kullanmalarına gerek kalmadan karşılanır.
La situación se complicará si el gobierno israelí no acepta las demandas palestinas.
Ama İsrail hükümeti Filistinlilerin taleplerini yerine getirmezse onların durumu tehlikede.
Aseguran que el hombre que estaba con ella era un agente secreto israelí.
Polisler, yanındaki adamın İsrail ajanı olduğunu söylüyor.
La inteligencia israelí dice que han salido de Beirut.
İsrail istihbaratına göre Beyrut'tan ayrılmışlar.
Soy el coronel Amir, del servicio secreto israelí.
İsrail istihbaratından Albay Amir.
¿ Sabes? Crees que conoces a alguien... después de 25 años... y luego un día... el servicio secreto israelí toca a la puerta...
Biliyor musunuz... 25 yıl birlikte yaşadıktan sonra... birini tanıdığınızı sanıyorsunuz... sonra bir gün...
¿ El servicio secreto israelí?
İsrail istihbaratı mı?
¿ No dio parte el ejército israelí?
İsrail Ordusu bunu rapor etmemiş miydi?
- Servicio Secreto Israelí.
- İsrail gizli servisi.
Riva nos reclutó a Harry y a mí como agentes del gobierno israelí.
Riva, beni ve Harry'i İsrail hükümeti gizli ajanı olarak işe aldı.
Estuvo en un comando israelí.
Eskiden İsrail komandosuydu.
Los partidarios de Hezbollah pro-iranies Lamentan la pérdida de uno de sus militantes muerto ayer durante un ataque israelí.
Bunun yanında, İran Hizbullah Örgütü'nün taraftarları İsrail saldırısında öldürülen bir savaşçı için yas tutuyorlar.
La aviacion israelí Bombardeó en efecto posiciones de Hezbollah en represalia, a los combatientes de Hezbollah que habían atacado un cuartel de la armada del sur del Líbano sustentada por Israel.
İsrail hava kuvvetleri Hizbullah mevzilerini Hizbullah'ın, İsrail'in desteklediği Güney Lübnan ordusuna ait cephaneye yaptığı saldırıya misilleme olarak bombaladı.
En el ejército israelí.
İsrail ordusundaymış.
Suspendemos el debate de los acuerdos de paz árabe-israelí.
Arap-İsrail barış anlaşması müzakeresini ertelemek zorundayız.
La inteligencia israelí ha identificado quién hizo la bomba.
İsrail Gizli Servisi bombayı yapanı teşhis etti.
Asimismo, señaló que ni él ni el gobierno de los Estados Unidos... tiene autoridad para entregar a Campbell al gobierno israelí para el juicio.
Ayrıca ne kendisinin ne de Birleşik Devletler hükümetinin Campbell'ı İsrail hükümetine yargılanmak üzere teslim etme yetkisi olmadığını belirtti.
Estoy en una prisión israelí, ¿ me está diciendo eso?
Ben bir İsrail hapisanesindemiyim. Bunu mu söylemek istiyorsun?
¡ Voy a demandar a cada condenado israelí que caiga en mis manos! ¿ Me entienden?
Ulaşabileceğim bütün İsraillileri mahkemeye vereceğim.
Esta es una operación israelí-americana.
İsraillilerle çalışıyoruz.
Unpaciente de Helen, un israelí que estaba deprimido porhaberlo abandonado sumujer cautivó a Helen. "
Helen'in karısı tarafından terk edilmiş... İsrailli bir hastası onun kalbini... çaldı. "
Algo está ocurriendo porque ningún israelí del condado ha podido resistir la tentación.
Pekala ama burada bir şey olduğu belli çünkü bu ülkede ki her güçlü kuvvetli Yahudi beni çok kuvvetli bir çember içine alıyor.
Asiste al gobierno israelí en ciertos asuntos.
Belli konularda İsrail Hükümetine destek verir.
Pistoleros árabes han secuestrado a miembros del equipo israelí.
Arap tetikçiler, İsrail kafilesini esir aldı.
Usted pasó 2 años en la cárcel israelí durante la intifada.
Herkes Amerika'ya gelmek ister. İntifada sırasında 2 yılını İsrail hapishanesinde geçirmişsin.
Lo único que digo es que si pones a un israelí al lado de un árabe no podría distinguirlos.
Bak dediğim şu, bir Arap adamının yanına İsrailli koy, farkı anlayamam.
Una vez tuve que vestirme de anciana israelí.
Bir keresinde İsrailli yaşlı bir bayan gibi giyinmiştim.
Georgia podría dirigir el ejército israelí.
Georgia, İsrail ordusunu bile yönetir.
Georgia podría dirigir el ejército israelí.
Georgia, İsrail ordusunu yönetir.
Es Crabmara. Un método de defensa del ejército Israelí.
Bazen bu, doğruyla yanlıştan daha önemlidir.
Ejército Israelí.
İsrail ordusu.
- ¿ Tu madre era una azafata israelí?
- Annen İsrailli bir hostes miydi? - Hayır.
La hospitalidad israelí me mata.
İsrailli konukseverlik beni öldürür.
Sobre todo si encuentran los cuerpos... de una israelí y un norteamericano bajo los escombros.
Özellikle altlarında bir İsrailli ve bir Amerikalı... bulduğu zaman. Oh, hayır. Sen delisin.
Se corresponden con la ficha dental que el Gobierno israelí nos envió como de un ex agente del Mossad, Gabriel Shear.
Dişler, İsrail hükümetinin eski Mossad ajanı Gabriel Shear için verdiği diş kayıtlarına tıpatıp uyuyor.
BARRIO ISRAELÍ EN EL JERUSALÉN OESTE. YARKO Y DANIEL
İSRAiLLi SEMTİ BATI KUDÜS. Benim adım Yarko, Yarko Solan, Benim adım Daniel,
¿ Estampa Israelí?
Orada büyükannem var da.
Desde las orillas del Mar Muerto una enfermera condecorada en el ejército israelí...
Ölü Deniz kıyılarındaki..
Terroristas árabes fueron a la sede central del equipo israelí... e inmediatamente mataron a un hombre, Moshe Weinberg, un entrenador.
İsraillilerden var. - Tanrı'ya şükürler olsun.
Tras la guerra de 1967 grupos de judíos nacionalistas establecieron colonias El gobierno israelí fomentó la colonización de los territorios y hoy hay más de ciento cincuenta mil colonos Dios nos prometió la tierra de Israel.
Milliyetçi Yahudi gruplar önceleri arap toprağı olan buralara yerleşimler kurmaya başladılar, Yerleşimciler buranın Tevrattaki Yehuda ve Samaria olduğuna inanır, Israil hükümeti, işgal edilen yerlerde yahudi yerleşimleri kurulmasını aktif olarak teşvik etti, ve bugün Batı Şeria'da 150.000 den fazla yerleşimci yaşıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]