Translate.vc / Espanhol → Turco / Itis
Itis tradutor Turco
586 parallel translation
- Ere, eo, is, it, imus, itis, eunt.
- Ere, eo, is, it, imus, itis, eunt.
Obviamente, la señorita Sue tiene un mal caso de Sammy-itis.
Belli ki Küçük hanım Sue, Sammy'ye kapılmış.
Pero el sistema de ignición más importante no ha sido instalado.
Ama itiş sistemleri henüz montelenmedi bile.
- ¡ Desde abajo, basta con un dedo para levantar la puerta!
"Altından hafif bir itiş kapağı kaldıracak!"
Pero los asesinos me siguieron, luchamos, y uno se cayó.
O katiller beni takip etti, ufak bir itiş kakış oldu, sonra da o uçtu.
No se empujen, hay malabaristas.
İtiş kakış ve hokkabazlık.
Siga esperando, pero el impulso debe partir de él.
O ümit daima mevcut, ama itiş içeriden gelmeli.
La fuerza que realiza el cohete en el aire es independiente de éste.
Yeri gelmişken belirteyim, bu itiş roketin etrafındaki havadan oldukça bağımsızdır.
No hay nada salvable de este scrimmage.
Bu göstermelik itiş kakışın hiç bir faydası yok.
Fuimos al corazón de la nave, la sala de compresión.
Geminin kalbi olan yere gittik itiş motoruna.
No lo sé. Tenía que pasarme la vida peleando, pensé que podía cobrar por ello.
Ne bileyim, hayatım itiş kakışla geçti zaten.
Cuando se rompan los soportes en la cámara mortuoria... La piedra se deslizará por esa rampa hasta esta estancia y pondrá en movimiento fuerzas que se extenderán por toda la pirámide.
Mezar odasında, düzenek tetiklendiğinde... taş, şu rampadan kayıp bu odanın içine düşecek ve piramidin her tarafında yayılacak olan itiş kuvvetini başlatacak.
Esa piedra pondrá en movimiento todas las fuerzas para sellar la pirámide.
O taş ise piramidi kapatacak tüm itiş gücünü başlatacak.
Sólo basta un empujón.
Tek bir itiş ve her şey bitti.
Hacia delante, vamos al futuro y hacia atrás, al pasado.
Öne itiş onu geleceğe gönderir. Geriye itiş de geçmişe.
Fin del incremento de fuerza G.
G-itiş işlemi sona erdi.
Veréis, cuando sube la columna, demuestra el alcance de su impulso energético.
Sütun yükseldiği zaman itiş gücünün büyüklüğünü kanıtlar.
Comenzando impulso en reversa.
- İlk itiş başlıyor.
No tenemos propulsión.
İtiş kuvvetimiz yok.
Si los elefantes supieran nadar, con un buen empujón volveríamos hacia el sur antes de...
Tabii filler yüzebilseydi. Tek bir iyi itiş ve biz bir anda güney akıntısına giriverirdik.
Si nos empuja por debajo, igual da resultado.
Şimdi altımızdan bir itiş yaparsa bu yeterli olur.
Un empujón aquí.
Bir itiş buradan.
Retro--oxígeno--sistema de hidrógeno.
- Oksijen ve hidrojen tabanlı itiş sistemi.
Transmisor activado.
- İtiş sistemleri hazır.
Señor Spock ¿ por qué no le explica al señor Cochrane nuestros métodos de propulsión?
Neden itiş yöntemlerimizi Bay Cochrane'e anlatmıyorsunuz?
He limpiado el conducto de desecho radiactivo y el motor de impulso 2.
Radyoaktif atık deliğini ve 2. itiş motorunu temizledim.
Se dirige de nuevo a la compuerta.
- Scott, Kaptan. İtiş havalandırmasına doğru ilerliyor.
Mantenga la potencia de retroceso.
Çabuk ol Kyle. Ters itiş gücü kullanın.
Con máxima impulsión contra la atracción, solo podremos mantener la máxima potencia durante 16 horas, luego nos desintegraríamos.
Maksimum ters itiş gücüyle bile, sadece 16 saat tam enerji konumunda olabiliriz. Sonra tükeneceğimiz kesin.
Ha estropeado mi unidad propulsora.
- İtiş birimini mahvettiniz.
Sr. Sulu, propulsor, warp de velocidad 0,037.
Bay Sulu, itiş gücü, hız faktörü 0,037.
- ¿ Propulsor?
- İtiş gücü?
¿ Usaremos el propulsor todo el viaje?
Mesafeyi itiş gücüyle mi katedeceksiniz?
Siga aplicando propulsión contra el arrastre.
Çekişe karşı itiş gerçekleştirin.
Scotty, concentre todo el impulso y potencia de Warp en una gran propulsión hacia adelante. Debe poder sacarnos de la zona.
Tüm itiş ve Warp gücüyle ileriye bir hamle yapabilir.
Aplicaremos todo el poder disponible a un enorme impulso hacia adelante que espero nos arrojará fuera de la zona.
Elimizdeki tüm gücü ileriye doğru büyük bir itiş için kullanacağız bizi bölgeden çıkarması umuduyla.
Seríamos succionados dentro de esa cosa como en un remolino, señor.
İtiş gücünü kesmek mi? O şeyin içine çekilirdik.
Transfiriendo potencia a escudos, impulso en reserva cortando propulsión a cero... ahora.
- Hazır. - Güç kalkanlara veriliyor. İtiş güç yedekte.
- ¿ Queda potencia de impulso, Scotty? - Ahorré lo que pude, señor pero no sé si tenemos suficiente para salir ni si tenemos tiempo.
İtiş gücümüz var mı?
Señor Scott, ¿ cuánto tiempo nos queda a potencia de impulso en 100 %?
Scott, % 100 itiş gücü için ne kadar vaktimiz kaldı?
¡ Y pronto el carburante atómico!
Nükleer itiş gücü bulunana dek.
¡ El átomo, los protones, los neutrones!
Nükleer itiş gücü... Atom, nötron...
Todos los procesos críticos...
Bütün dikey itiş gücüm...
Un cruce en vertical es un error.
Bütün dikey itiş gücüm bozuldu.
No se empujen hacia la fuente.
Çeşmede itiş kakış yapmayın.
Nada de tonterías.
İtiş-kakış yok!
Impulsores, ¡ propulsión media!
İticiler, yarım itiş!
Gira 180 grados con los motores principales.
Bana 180 derecede tam itiş gücü sağla, ana iticiler.
Rudi y Maggie, Rudi y Maggie solo tienen sus idas y vueltas.
Bu itiş kakıştan vazgeçmeniz gerek. Tamam mı?
Esos Tumanskys exceden su capacidad en un 100 %.
Bu Tumanskylerin itiş gücü yüzde yüz fazla.
Interruptor de retrolanzamiento automático.
Otomatik arka itiş şalteri.