Translate.vc / Espanhol → Turco / Jam
Jam tradutor Turco
387 parallel translation
LAS JAM SESSIONS NO SE ANIMAN HASTA LAS 2 : 00. BUENO, VÁMONOS.
Klasiklerle doğaçlama yapmamız kimsenin hoşuna gitmez.
Charlotte, Mona va a dar una fiesta... en casa después del baile, ella y Freddy Beale, junto con otros compañeros, organizan una jam session, o como se llame.
charlotte, Mona danstan sonra bizim evde... küçük bir toplantı düzenliyor. O ve Freddy Beale... ve birkaç kişi daha münazara, ya da adı her neyse ondan yapacaklarmış.
Tuvimos una sesión de improvisación en un club de Inglaterra y así fue como Mitch, Noel y yo nos juntamos.
O sıralarda İngiltere'de bir kulüpte jam session yapıyorduk. Mitch ve Noel'le öyle tanıştım.
- Sí, señor. - ¿ Quién fue el director de Traffic Jam?
- Onun yönetmeni kimdi?
Yo solía pasar mucho tiempo en el Star Jam en Montego.
Montego'da Star Jam'de epey vakit geçirdim.
Conozco el Star Jam.
Star Jam'i bilirim.
No estoy todavía segura de como se pronuncia. ¿ Jam-il?
Hala nasıI telaffuz edeceğimi bilemiyorum.
- Pearl Jam.
- Pearl Jam.
- ¿ Pearl Jam?
- Pearl Jam mi?
¿ Pearl Jam es algún tipo de juguete sexual oriental?
Hey, Pearl Jam doğuya özgü bir çeşit seks değil mi?
Aerosmith y Pearl Jam.
- Aerosmith ve Pearl Jam.
Cuando acabes de arreglar los teléfonos... investiga quién dirigió el nuevo video de Slam-a-Jam.
Telefon işini hallettikten sonra şu yeni "Slam n Chame" müzik videosunun.. .. yönetmenliğini kimin yaptığını araştır.
Esperaba que presentaras los últimos éxitos de Pearl Jam, pero repartías inútiles consejos encapsulados de tu expendedora psiquiatrica.
Pearl Jam'in son parçasını tanıtacağını ummuştum ama ne yazık ki yine psikiyatrik tavsiyelerde bulunduğunu gördüm.
Los cuerpos de 2 hombres encontrados bajo la autopista de Hollywood, han sido identificados como la estrella de rap, Jeriko One y el miembro de la banda Jam Polton, conocido como Replay.
Hollywood çevre yolunda iki erkeğin cesedi bulundu... ölenlerin, bir rap müzik grubunun üyeleri.. Jeriko One ve'Replay'adıyla bilinen James Polton olduğu belirlendi.
¡ Mira, Jam, soy un Picasso!
Hamm, bak. Picasso benim!
- Sólo los de Pro-Jam Blue Dot.
- Sadece Pro-Jam Mavi Nokta kartı olur.
~ Xtra ~
~ Guerilla Jam ~ ÖNEMLİ NOT : ALTYAZI KÜFÜR İÇERMEKTEDİR!
Jam � s se met � a en I � os.
Başı asla derde girmemişti.
� Meeks jam � s hizo un arrest � en Vicios?
Meeks ahlaktayken kimseyi tutuklamadı mı?
Dice que la comedia ya no es como antes por lo de Def Jam y todo eso.
Stand-up'ın eskisi gibi olmadığı yazıyordu Def Jam falan çıktı
Ese Def Jam es tremendo.
Evet, bu Def Jam ciddi bir rakip
Hay un concierto de "Pearl Jam" el 5 y me gustaría llevar a Anna.
Bu ayın 5. de Pearl Jam konseri var. Anna'yı götürsem?
¡ "Pearl Jam"!
Pearl Jam?
Te lo prometo. Pero su papá nos consiguió boletos para ver a Pearl Jam.
Babası bize Pearl Jam konser bileti ayarlamış.
Cerca de casa, alrededor de 600 personas serán estrellas de rock junto a Randy Bachmann... en North York por el jam de guitarra más largo del mundo.
Daha yakınlarda rock yıldızlarına özenen 600'den fazla kişi North York'ta dünyanın en büyük gitar şovu için Randy Bachmann ile birlikte olmaya geliyor.
Hola. Eh... soy el batería de Pearl Jam, ¿ y tú?
Ben Pearl Jam'in davulcusuyum.
Jam, Sr. y Sra. Patata.
- Hamm? - Burada. Bay ve Bayan Patates Kafalar?
Ahora no, Jam.
- Şimdi olmaz, Hamm.
Jam y Patata, las palancas y los botones.
Hamm ve Potato, siz de vites ve düğmelerle ilgilenin.
- Que es esto?
- Bu da ne? Jam?
- Jam de nuevo!
- Yine Jam!
Nunca lo supe porque jam + ás volvi + ¦.
Asla öğrenemedim. Hiç geri dönmedi.
Jam + ás tembl + ¦.
Hayal görüyorsun.
Un día escuchan a Chris Cross y otro a Pearl Jam.
Bir hafta Jennifer Lopez dinlerler, sonraki hafta Metallica.
- Rayos, es la madre de Jam.
- Lanet olsun bu Jam'in annesi.
- Si, típico de la madre de Jam... que viene a cagarnos la fiesta.
Jam'in annesi partimizi mahvetti.
- Jam, tenemos un problema.
Jam, dinle. Ufak bir sorunumuz var.
- Pobre Jam.
Zavallı Jam.
¿ Que rayos? Ese tipo se parece a Jam.
Hey baksanıza şurdaki çocuk tıpkı Jam'e benziyor.
¡ Ese tipo es Jam!
Çünkü o Jam'in ta kendisi.
- Oye Jam, pásame los boletos, quiero tenerlos. - ¿ Los boletos?
- Hey Jam, şu biletleri versene.
Jam, si encuentra los boletos, los destruirá y nos perderemos el concierto de Kiss por 3 años consecutivos.
Eğer annen biletleri bulursa mutlaka yok edecektir. Üç yıldır KISS konserine gitmeyi bekliyorduk. Herşey yolunda.
- Despabila Lex, acabamos de ver a la madre de Jam, quemando las putas boletas de Kiss
Hey uyan adamım. Az önce Jam'in annesinin bizim KISS biletlerimizi yakışını izledik!
- La madre de Jam dijo algo de llevárselo a San Bernard.
Jam'in annesi St. Bernard'a gitmeyle ilgili bir şeyler söylüyordu.
- Yo voto por ir ahí y sacarlo de ese internado.
Derim ki gidip oradan Jam'i alalım.
Bueno, venimos a llevarnos a nuestro amigo Jam al gran concierto satánico de Kiss esta noche, si no le importa.
Buraya dostumuz Jam'i almaya geldik..... onu bu akşamki şu şeytani müzik grubu KISS'in konserine götürücez. Sence bir mahsuru var mı?
- Trip, eres un degenerado. - Jódete Jam...
- Canın cehenneme Jam.
- Déjate de hacerte el sensible y el bueno solo para impresionarla.
Canın cehenneme Jam, kızı etkilemek için duyarlı biri gibi gözükmeyi bırak.
Yo sí, y tampoco me elige.
- Demek Traffic Jam'de oynadın.
- ¿ Trabajaste en Traffic Jam?
- Evet efendim.
Jam?
!