English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Janice

Janice tradutor Turco

1,518 parallel translation
Un apartamento en la ciudad y una casa en el campo bastante agradable... la cual comparte con su esposa Janice y dos perros.
Şehirde bir daire ve iki köpeği ve eşiyle birlikte... yaşadığı güzel bir kır evi var.
Es la capitana Janice Byers.
Binbaşı Janice Byers.
¿ Puedes sentir la historia, Janice?
Tarihi hissetmeye çalış Janice.
Janice, no había Percocet en el estómago del capitán Dornan.
Janice, Binbaşı Dornan'ın midesinde Percocet yoktu.
Usted no lo mató, Janice.
Janice onu sen öldürmedin.
Janice Santos.
Janice Santos.
¿ Janice Santos siempre tuvo esto tan vacío?
Janice Santos burayı hep böyle boş mu tutardı?
Si su apartamento está tan limpio, Santos conocía a su asesino.
Apartmanı temizlendiğine göre, Janice Santos, katilini tanıyor olabilir.
Wilson llevaba semanas muerto cuando Janice Santos fue violada.
Janice Santos'a tecavüz edilmeden çok önce Wilson ölmüştü.
Jefe, ese semen de Wilson ¿ fue insertado después de asesinar a Janice Santos?
Peki ya Wilson'ın spermleri, Janice Santos'ın içine öldükten sonra koyulduysa?
Jefe, identificamos a Janice Santos en un bar lesbiano.
Patron, Janice Santos lezbiyen barında görülmüş.
Janice Santos era su amante.
Janice Santos senin sevgilindi.
Ud. estranguló a Janice Santos le puso un uniforme naval, le talló el tridente en el cuello y le insertó semen del primer asesinato en la vagina.
Janice Santos'u boğdun, donanma üniforması giydirdin boynuna mızrak işareti yaptın, ilk katilin spermlerini vajinasına koydun.
¿ Y quién mató a Janice Santos?
O zaman, Janice Santos'u kim öldürdü?
Harlan Wilson murió cinco semanas antes de que Ud. matara a Janice.
Harlan Wilson, Janice'i öldürmenden beş hafta önce öldü.
Hola, Janice, ¿ hay viento?
Merhaba, Janice. Dışarıda rüzgar mı var?
¿ Nuevo sostén, Janice?
Yeni bir sütyen mi Janice?
Pensé que debías saber que han arrestado a Janice.
Bilmen gerekir dedim. Ablan Janice tutuklandı.
Aún no se conocen los cargos pero sabemos que la mujer que vemos siendo arrestada por la policía es Janice Baccalieri, hermana del jefe de la mafia de Nueva Jersey, Anthony Soprano.
Çocuğu, benim çocuğumu tekmeledi! Henüz verilmiş bir ceza yok ama şunu biliyoruz. Burada gözaltına alındığını gördüğümüz kadın, Janice Baccalieri New Jersey mafya babası Anthony Soprano'nun ablası.
¡ Janice, abre!
Janice, aç kapıyı!
- Tú y tu puto carácter, Janice.
- Sen ve lanet öfken.
Janice, creo que necesitas la ayuda de un profesional.
Janice, bence senin profesyonel yardıma ihtiyacın var.
A mí me gusta fuerte ya te lo dije.
Janice, çabuk parlayan tipleri severim. Söylemiştim.
Janice, estás irritada, centrémonos en ese sentimiento.
Janice, öfkelisin. Bunda kalalım.
- Es el hijo de Janice.
- İsmi Hal, Janice'in oğlu.
Janice, eres recién casada.
Janice, sen daha yeni evlisin.
Janice hizo lasaña.
Janice lazanya yapmış.
Esto de la familia, estas cenas del domingo son importantes, Janice.
Bu ailenin işleri, Pazar akşamı yemekleri,
- ¿ Cómo está la comida de Janice? - Dos minutos más.
- Janice'nin hazırladığı yemekler nasıl?
Siéntense y prueben la mezcla de pastas que preparó Janice.
- Yolda çevirme vardı yine. Peki oturun bakalım sofraya janice'nin makarnalı çorbasından alın.
Escucha, Janice, como le dije a tu marido... -... para mí está muerto.
Dinle beni, Janice, Kocana da söyledim
¿ Crees que no sé lo que haces, Janice?
Kimin sikinde tabi? Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum mu sanıyorsun Janice?
La Janice del espíritu libre, la rebelde sin causa mientras yo me siento aquí, atrapado en su mierda tratando de ser el buen hijo mientras tú tomas ácido...
- Özgür ruhlu Janice,... ... sebepsiz asilikler baş kaldırmalar Ben burada onun pisliğine batmış durumda..
Pobre Janice, ni siquiera puede levantarse del sofá porque está tan cansada por su Epstein-Barr.
Zavallı Janice, Epstein-Barr yüzünden koltuktan kalkamıyor. Çünkü çok halsiz
Pobrecita Janice. ¡ Va fongul! - ¿ Por qué no nos calmamos?
Zavallı Janice çok sıkıntılı
Esta es mi Esposa, Janice.
Bu benim eşim, Janice.
Jance, debemos morir Juntos!
Janice, birbirimizin kollarında öleceğiz!
- Janice, ¿ no?
- Janice değil mi?
Gracias, Janice.
Sağ ol Janice.
¿ Qué opinan de Janice Jackson?
- Janice Jackson hakkında ne düşünüyorsunuz? - Janet.
Janice, esa es una pregunta personal.
Janice, bu özel bir soru.
Janice, los domingos estoy con Isabelle.
Janice, pazarları Isabelle ile birlikteyim.
Janice, me disculpo si no parezco muy ansioso por saltar a una situación íntima forzada y difícil que a la gente le gusta llamar salir.
Janice, eğer sana pek istekli görünmüyorsam özür dilerim... zoraki ve insanı mahçup duruma getiren şu insanların çıkmak dediği şey. Bu duyguyu sevmiyorum.
Janice, gran conversación.
Hey, Janice. Harika bir konuşmaydı.
Janice Feltswater.
Janice Feltswater.
- ¿ Janice?
Janice mi?
Sin mencionar que hoy ya oí esa canción. sólo que los ojos de Janice eran lo que lo hacían sonreír.
O şarkıyı bugün bir kere daha dinledim, bu sefer Janice'in gözleri onu gülümsetiyordu.
- ¿ Puede ir Janice y nos quedamos?
- Hayır. - Janice ile burada kalsınlar ben geleyim?
Pobrecita Janice, está tan deprimida.
Zavallı Janice, depresyonda.
Hijo, ésta es Janice.
Bu Janice.
- Ah, Janice.
- Janice mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]