Jes tradutor Turco

"Jes" y "Jas". "Jas" y "Jes".

Jase ve Jess. Fazlasıyla mükemmel.

Ella es Jess, vive en la misma fraternidad que Clare.

Bu Jes. Claire ile ayni yurtda kaliyorlar. Tamam, girin.

¡ Jes...!

Tanrım...!

Tío Jes, tía Carrie, él es John Smith... Templeton Peck...

Jes Amca, Carrie Yenge, bu John Smith Templeton Peck...

Ellos son mis tíos, Jes y Carrie Hicks.

Bunlar benim amcam ve yengem, Jes ve Carrie Hicks.

A B.A. no le gusta viajar en avión, tío Jes. De eso se trata.

B.A. uçmaktan korkuyor Jes Amca.

¡ Vamos, Jess!

Hadi gel, Jes!

- "MM y Jes".

- FE ve R'nin yeri.

- Oh Jes.., creo que lo hiciste.

Evet, sanırım öyle.

Fueron a ver a todos Jos que conocían y Jes confesaron su nuevo yo.

Tanıdıkları herkesin önüne çıkıp kendilerini yeniden bulduklarını itiraf ettiler.

- Jes, me pregunto cómo ganaste ese apodo.

Hatta, söylemem gerekirse, sınıf başıyım.

Vamos a bajar. ¿ Listo, Jess?

Jess aşağı iniyor. Jes, hazır mısın?

Jes..., no es que los critique.

Pek de olumsuz bir eleştiri gibi gelmedi.

¡ Oh! Ángel, Jes...

Tanrım, Angel.

- Jes..., me pregunto de qué color serás cuando lo termine.

Seninle işim bittiğinde ne renk olacağını merak ediyorum.

¡ Dulce Jes [Beep] En canoa de abedul!

Oh, huş ağacı kabuğundan sandal içinde tatlı bok!

Jes-Jesus es totalmente... genial.

Katmadın degil mi? Evet, kattım. İsa iyidir.

Jess, no son parientes.

- Jes, gerçekte akraba sayilmazlar.

Jes -!

Yüce İ...!

Ese egresado, nuestro amigo, jes Van Wilder!

Mezun olan, dostumuz, Van Wilder!

Salgamos de aquí, viejo Vamos!

Hey, Jes haydi gidelim buradan.

Jes, hablo del bebé otra vez, porque quiero un bebé.

Jess, yine bebekten bahsediyorum çünkü bir bebek istiyorum.

� Oh, Jes � s!

Oh, Tanrım.. Jesus.

Alabado sea Jes � s.

- İsa'nın belirleyicisi

Alabado sea Jes � s.

İsa adına.

Jes � s, nuestro salvador, te damos las gracias por bendecir al Capit � n Whitaker.

Kurtarıcımız İsa, sana müteşekkiriz Kaptan Whitaker'i kutsadığın için.

- jes demasiado lejos!

- Çok uzak.

jes demasiado lejos!

Tanrım, çok uzak. - Hadi. Hadi.

Aw, jes, alguien me lo tenia que haber contado.

Avv, Tanrım, birileri bana söylemeliydi.

¿ Está todo bien, Jess? ¡ Estoy calmado, Sr. Doyle!

Her şey yolunda mı Jes? Doyle Energy iki milyar dolarlık kamu ihalesi aldı. Sakinim Bay Doyle!

- Jes � s.

- Tanrım.

Jes � s de mi vida.

Merhametli Tanrım.

En el nombre de Jesœs oro, amŽn.

İsa'nın adıyla, sana yalvarıyorum, amin.

Carol, esta situación.

Baret, ben Jes

Lo sé, se abordarán.

Tamam.Teşekkürler Jes

¿ No es muy lejos?

Jes e söyleyecekmiyiz?

Temporalmente no me contacte de nuevo.

Jes ve Carol korur beni.

Mira, Jess...

Bak, Jes....

Chico, ¿ dónde crees que vas?

- Jes nereye gittiğini sanıyorsun sen?

Vamos, Jes.

Gel Jess.

Seguro que sus antecedentes en el ejército ayudó mucho, tío Jes.

Askeri sicilinin de çok faydası olduğuna eminim Jes Amca.

- Sí, ya sé.

Jes, bunu farkettim.

Sólo quiero decir, que antes de saber sus calificaciones, estoy muy orgulloso... - Ey, descansen un poco! - " Jes...

Yetti be.