Karaoke tradutor Turco

Creo que tendrá luces negras y karaoke.

Sanırım siyah ışıklar ve bir karaoke makinesi de olacak.

Me encantan las fiestas con karaoke.

Karaoke partilerini severim.

¡ Eh! Espera...

Karaoke barda olacağız!

Este es nuestro karaoke bar.

Burası karayoke barımız.

Hay clubes de jazz, karaoke.

Caz kulüpleri, karaoke barlar...

¡ Porque no conseguí terminar mi canción de Karaoke!

Tamda karaokemin ortasındayken...

Abrió un karaoke.

Bir karaoke bar açtı.

Si tenemos tiempo... me gustaría visitar los karaokes de Hong Kong.

Eğer zamanımız varsa, Hong Kong'taki karaoke barı görmek isterim

Nosotros nos comunicamos comiendo y ellos cantando con el karaoke.

Biz yemek yiyerek iletişim kuruyoruz, onlar da karaokeyle, bunun nesi kötüymüş bakalım?

- Karaoke.

- Karaoke.

Te conseguí una tele de pantalla grande un aparato de karaoke de lujo con un sonido de calidad THX que haría que George lucas tuviera un orgasmo.

Büyük ekranlı TV, lüks bir karaoke makinası ve THX sistemi. George Lucas bile zevkten bayılırdı.

Oye, ese equipo va a pasar pronto a la historia. Así que desvirguemos el karaoke.

Karaokede harikalar yaratalım.

Mañana por la noche, reunión de karaoke.

- Karaoke deliliği. Eğer, ve, ama yok

Esta va a ser la mejor reunión de karaoke que haya habido jamás.

Yapılan en iyi karaoke kaydı olacak.

Lo último en máquinas de "karaoke" teles de pantalla grande tuviera un orgasmo...

Lüks karaoke makinası. Büyük ekran televizyon... Zevkten eridi...

¿ Te dije que tuve una sesión de "karaoke" con él?

Onunla kareoke kaydı yap dedim mi?

¿ Entonces podré comprar un juego nuevo de karaoke?

O zaman yakında yeni bir kareoke seti alırım.

Tenemos un amplio abanico de actividades, juegos de computadora... videos, biblioteca, karaoke, basquet suave, citas nocturnas...

Aynı zamanda, konuklarımız için geniş kapsamlı aktivite seçeneklerimiz mevcut. Bilgisayar oyunları, video kütüphanesi, korolarımız, mini basketbol, flört geceleri.

Ha circulado el malvado rumor de que tendré un karaoke.

Partimde karaoke makinası olacağına dair ahlaksız bir dedikodu çıkarmış.

Karaoke.

Karaoke.

Me gustaría abrir una cadena de bares de karaoke en Brasil.

Brezilya'da kendi karaoke bar zincirimi kurmak.

Un amigo me dijo no había ninguno en el Brasil.

Bir arkadaş söyledi orada karaoke bar yokmuş.

Escucha, No le digas a nadie lo del Proyecto de Karaoke.

Dinle, karaoke planımdan kimseye söz etme.

He jugado al Karaoke infantil.

Karaoke oynadım

- Chistes, cantar, karaoke...

- Evet, fıkra, şarkı, karaoke gibi

Le encantan los bares de karaoke y yo no sé tararear una melodía.

Ve ben uyum sağlayamıyorum!

No sabia que tenían karaoke.

- Karaoke olduğunu bilmiyordum.

¡ Iba a cantar karaoke!

Hey, karaoke için hazırlanıyordum.

O dejar que hagan el ridículo. - ¡ Ay, karaoke!

Ya da kendi aralarında eğlenmelerini izleriz.

Sólo es que es tan bizarro cómo esta palito blanco puede darte la noticia más importante de tu vida.

Kahve, içki... Bilirsin işte. Karaoke için ne hissediyorsun?

Lloyd. No te conozco.

Karaoke kralı gibiydin.

Al karaoke...

Karaoke.

¡ Ooh, karaoke!

Kareoke.

Las chicas van a cantar en el karaoke.

167 00 : 14 : 46,900 - - 00 : 14 : 50,400 Lana! Neredeydin?

No era yo, era karaoke.

O karaoke idi.

Sé que suena absurdo, pero... ¿ crees que podría ganarme la vida con el karaoke?

Bu gerçekten aptalca gelebilir, ama sence bir yerlerde karaokeden para kazanabilir miyim?

Tienes razón. Trabajaré cantando en un karaoke.

Karaoke yaparak para kazanacağım...

Hace cien años, aquí no había ni televisión... ni bares, ni karaoke.

Yüz yıl önce burada ne televizyon, ne barlar, ne de kareoke vardı.

¿ Qué crees que estamos haciendo aquí, karaoke?

- Ne yaptığımızı sanıyorsun Louis? Kareokemi?

Alguien le está enseñando a los chicos karaoke. Tú no ¿ verdad?

Birisi çocuklara şarkı söyletip film çekiyormuş.

- ¿ Cómo es que ruedas Karaoke infantil?

- Ama çocuk filmi çekiyorsun?

¡ Esto es un sitio público, no un karaoke!

Burasi halk hamami, karaoke bar degil

Como si fueras a ir a cantar karaoke.

Nasıl görünüyorum? Kareoke yapacakmış gibi.

Me llevará a un horrible bar de karaoke.

Beni o korkunç karaoke barlarından birine götürüyor.

- El karaoke puede ser divertido.

Karaoke eğlenceli olabilir. - Roz.

Estamos en un karaoke.

Karaoke yapıyoruz.

¿ Lo del karaoke?

Karaoke yapmıştık ya.

Lee mis cosas.

Karaoke barlarını seviyor.

¡ Karaoke!

- Karaoke!

Llámame cuando te compres un karaoke.

Bir karaoke makinesi alınca beni ara.

- ¿ Qué dice?

- Karaoke gibi mi?