English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Katrina

Katrina tradutor Turco

1,224 parallel translation
Realiza una remisión de lo que sabes con los registros de las víctimas de Katrina
Katrina kurbanlarından öldükleri kesinleşenlerin kayıtlarından karşılaştırma yaparak ne bulacağımıza bir bak.
Por favor, dime que ese auto sobrevivió a Katrina.
Lütfen arabanın Katrina'dan sağ çıktığını söyle.
Rescató a varios durante Katrina.
Katrina kasırgası sırasında birçok insanı kurtarmış.
Benoit usó al huracán Katrina como diversión,... para tomar el alma de un sacerdote voodoo.
Benoit vudu rahibinin ruhunu almak için Katrina Kasırgası'nı kullandı.
I me temo que es demasiado tarde para eso. Así, desde el 9l1 1 172 y el huracán Katrina 00 : 12 : 55.808 - - 00 : 12 : 57.673 hemos actualizado nuestros planes de respuesta de emergencia.
11 Eylül'ün ve Katrina Kasırgası'nın ardından... acil durum yönergelerimiz çok gelişti.
eso es mucho peor que lo de Katrina. Esto es como un huracán Katrina darle a cada ciudad en cada estado al mismo tiempo.
Katrina'nın, bütün şehirleri... aynı anda vurması gibi bir şey bu.
Katrina, te tenemos.
Katrina, yakaladık seni.
Victima del Katrina.
Katrina mağduru.
Solo estaba pensando que era hora de movernos por el chico del Katrina.
Şu Katrina mağduru çocuk için, harekete geçmenin sırasıdır diye düşünüyorum.
Sí, pero he oído que, están intentando a un desplazado del Katrina, o algo así.
Evet ama sürekli, şu Katrina mültecisi midir nedir, onu getirmeye çalıştıklarını duyuyorum.
Esto trata de ese chico cuya familia entera ha perdido todo- - devastado por el Katrina.
Bu, her şeylerini kaybetmiş bir çocuk ve ailesiyle ilgili. Katrina onları mahvetmiş.
Lo perdieron todo en el Katrina.
Her şeylerini Katrina'da kaybettiler.
Están tratando de traer un refugiado del Katrina.
Şu Katrina mağdurunu getirmeye çalışıyorlar.
Pero continuo escuchando que están intentando traer a un refugiado del Katrina.
Evet ama sürekli, şu Katrina mültecisi midir nedir, onu getirmeye çalıştıklarını duyuyorum.
Sabía que el cielo había abierto cuando este joven aterrizo acá en Dillon después de que su familia paso la devastación del huracán Katrina.
Katrina Kasırgası yüzünden ailesinin çektiği onca sıkıntının ardından bu genç adam Dillon'a iner inmez, cennetin kapılarının açıldığının farkına varmıştım.
Pero parece bastante obvio que visitaba webs de oficinas de compensación por el Katrina.
Yazıcılar kendi temizler. Fakat Katrina yardım evini ziyaret ettiği belli.
Cuando pasó lo del Katrina, desapareció.
Katrina vurduğunda ortadan kaybolmuş.
Katrina Ghent no está interesada en buenas palabras.
Katrina Ghent iyi laflarla ilgilenmiyor.
No tendra ninguna opcion sino convences a Katrina para votar en su favor.
Sen Katrina'yı onun için oy vermeye ikna etmedikçe bir şansı olmaz.
Tengo un mensaje de Katrina Ghent, una forma de salvar a tu hermano.
Katrina Ghent'ten bir mesajım var, kardeşini kurtarmanın bir yolu.
Katrina lleva la influencia con los jueces en el caso de su hermano.
Katrina'nın kardeşinin davasına bakan hakimler üzerinde bir etkisi var.
Ayudé tras el Katrina... Pasé un año reconstruyendo el Machu Picchu - -
Katrina kasırgasındakilere yardım ettim, İnkalar'ın tapınaklarının tekrar inşasında bir yılımı harcadım.
Dijeron que funcionó con algunas víctimas del Katrina.
Katrina Kasırgası mağdurlarında işe yaradığını yazmışlar.
¿ Ustedes se dan cuenta de que en el tercer día de Katrina Fidel Castro le ofreció ayuda a los EE.UU.?
Farkında mısınız, Katrina'nın üçüncü gününde.. ... Fidel Castro Amerika'ya yardım teklif etti. Şaka değil.
Esto es Katrina otra vez.
Vay canına. Tıpkı Katrina gibi.
Cuando el huracán Katrina golpeó Nueva Orleans en agosto de 2005... El mundo se sorprendió al ser testigo de una especie de "apartheid del desastre".
Ağustos 2005'te, Katrina Kasırgası New Orleans'ı vurduğunda tüm dünya bir ırkçıIık felaketine tanık olmanın şokunu yaşadı.
Su última recomendacion de politicas públicas... fue un artículo escrito para el Wall Street Journal... tres meses después de Katrina.
Verdiği en son teklif önerisi Wall street gazetesi için yazdığı yazıydı. Katrina Kasırgası'dan 3 ay sonra yazıImıştı.
* Esto es como el Superdome * * pero sin violaciones ni restos humanos * * no es como estar en casa pero tenemos wi-fi, galletas y pasta de dientes. *
Katrina fırtınasında Stadyuma sığınanlar gibiyiz.. tecavüz ve insan atıkları farklı. Fakat internet, kurabiye ve diş macununa rağmen ;
Yo con mi gente en el Golfo de México después de Katrina.
Burada Katrina kasırgasından sonra Meksika Körfezi'nde ekibimden birkaç kişiyle birlikteyim.
y una vez hemos perdido el control del clima eventos de la escala del Katrina, serian simplemente la norma.
Ve bir defa iklim kontrolden çıktığında Katrina felaketinin sonuçlarının ölçüsü sınıflandırmada kullanılan bir kriter olacak.
Lo que vimos del Katrina es solo el prologo.
Katrina ile gördüklerimiz sadece bir haberciydi.
Hola, Katrina Anice.
Merhaba, Katrina Anice.
Todos saben algo, Katrina Anice.
Herkes bir şeyler bilir, Katrina Anice.
Está bien, Katrina Anice.
Sorun değil Katrina Anice.
Lo sé, Katrina Anice.
Biliyorum Katrina Anice.
¡ Katrina Anice!
Katrina Anice!
- Katrina Anice, ¿ confías en mí? - Sí.
- Katrina Anice, bana güveniyor musun?
Katrina Anice, ¿ confías en mí?
Katrina Anice, bana güveniyor musun?
¿ Recuerdas la noche junto al río, Katrina Anice?
Nehir kıyısındaki geceyi hatırlıyor musun Katrina Anice?
Soy Katrina Tomas, hola, oficial de asuntos de pesca de la isla Fells.
Ben Katrina Tomas Fells Island deniz polisiyim.
¡ Esta vez llegaste muy lejos, Katrina!
Bu kez çizmeyi aştın, Katrina!
Papa Samedi dijo que... envió los restos del hermano aquí... después de que el Katrina golpeara Nueva Orleans, así que necesito que compruebes todos los cementerios del centro.
Papa Samedi dedi ki, kardeşinin cesedini buraya getirmiş Katrina New Orleans'ı vurduktan sonra, o yüzden şehir merkezindeki bütün mezarlıklara bakmanı istiyorum.
Entonces tus cosas se mezcla con sus cosas, y sabes, con el tiempo te das cuenta, y estás separándote y es el puto huracán Katrina.
Ondan sonra da senin eşyalarınla onun eşyaları öyle bir karışır ki bunu fark ettiğinde artık ayrılmak üzeresindir ve lanet Katrina kasırgası kopmuştur artık.
Es una victima del Katrina pero la epidural puede hacerla caer en BP
Katrina kurbanı. Tamam. Onun için üzüldüm ama epidural, kan basıncını düşürebilir.
A tempranas horas de esta mañana, Katrina ingresó en la costa del golfo con vientos sostenidos que superan los 125 Km / h.
Katrina kasırgası bu sabah erken saatlerde saatte 125 kilometre hızla batı sahillerini vurdu.
Tenemos a un asesino serial en Nueva Orleans que asesinó a, al menos, 3 personas antes del huracán Katrina.
New Orleans'ta Katrina kasırgasından önce en az 3 kişiyi öldüren bir seri katilimiz var.
Murió por el huracán Katrina.
Katrina kasırgasında ölmüş.
El huracán Katrina se llevó todo consigo.
Katrina her şeyi yok etti,..
O cualquiera que se haya mudado por el huracán Katrina y haya regresado a vivir aquí, recientemente.
Ya da Katrina'dan önce taşınan ve yakın zamanda geri dönenlerin.
- Justo después de lo del Katrina.
- Katrina'nın hemen ardından.
La magnitud de los escándalos, de metidas de pata, papelones, y bromas pesadas, Katrina y Abu Ghraib, Walter Reed, Alberto Gonzales, no atrapar a Bin Laden, la filtración de la identidad de una agente de la CIA.
Skandalları, gafları, kırdığı potlar kitaplara sığmaz. Ya Katrina. Ebu Garip cezaevi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]