Translate.vc / Espanhol → Turco / Kenny
Kenny tradutor Turco
5,310 parallel translation
Después de unos meses... Kenny se quedó en el hogar los fines de semana.
Birkaç ay sonrasında Kenny hafta sonları da yuvada kalmaya başladı.
Kenny se quedó en el hogar hasta que tuvo 18 años, cuando volvió a la calle.
Kenny 18'ine kadar o yuvada kaldı. Ardından sokağa kondu.
Si el sistema falló donde quieran, no pasó mucho tiempo antes de ese día fatal, cuando los caminos de la Sra. Segers y Kenny De Groot se cruzaron.
Sistemin çöktüğü bir nokta arıyorsanız Bayan Segers ile Kenny De Groot'un yollarının kesiştiği o vahim günden çok öncesine bakmalısınız.
¿ Kenny De Groot merecía ser fusilado y asesinado como un perro rabioso?
Kenny De Groot kuduz bir köpek gibi vurulmayı hak etti mi sizce?
Luc Segers, armado con un arma ilegal, ejecutó al desarmado Kenny De Groot a sangre fría.
Luc Segers yasa dışı yollardan edindiği bir tabanca ile silahsız Kenny De Groot'u gözünü kırpmadan öldürmüştür.
Kenny De Groot está muerto.
Kenny De Groot hayatını kaybetti.
Muertas durante un insensato brote de violencia brutal por Kenny De Groot.
Kenny De Groot'un zalimce, anlamsızca şiddetine maruz kalarak.
La Srta. Teugels ha hablado emotivamente sobre Kenny De Groot, y su triste historia que a mí también me tocó.
Bayan Teugels Kenny De Groot'un dokunaklı hikâyesini anlattı. Bu acıklı hikâye beni de etkiledi.
Es cierto que Kenny De Groot merecía una vida mejor.
Kenny De Groot'un daha iyi bir hayatı hak ettiği konusuna ben de katılıyorum.
Kenny De Groot no fue el único en ese hogar infantil.
Yuvalarda büyüyen tek çocuk Kenny De Groot değil.
A Caroline y a mí nos ofrecieron dinero para vender nuestra tienda de cupcakes, y como mi espíritu animal, Kenny Rogers, preguntó una vez,
Caroline'a ve bana kek dükkanından çıkmamız için para önerdiler. Ruhani hayvanım Kenny Roger bir keresinde sormuştu :
¿ Kenny conducía esa motora?
O botu Kenny mi kullanıyormuş?
¿ Crees que quizá Kenny tuvo una crisis de conciencia?
Belki Kenny vicdan azabı çekmiştir.
Le he convencido de que Kenny Ryan compró esa motora.
Kenny Ryan'ın o sürat teknesini aldığı konusunda onu ikna ettim.
¿ Kenny era el que conducía ese bote?
O tekneyi Kenny mi kullanıyormuş?
¿ Suerte encontrando a Kenny?
Kenny'yi bulma yönünde bir şey var mı?
Si no puedo encontrar a Kenny, puede que nunca sepa exactamente qué le pasó a Amanda, o peor, por qué.
Kenny'yi bulamazsam Amanda'ya ne olduğunu asla bilemeyeceğim ya da daha kötüsü neden olduğunu.
Me imaginé que Trey tendría el número de Kenny en su teléfono, ¿ verdad?
Trey'de Kenny'nin numarası olabileceğini düşündüm, anladın mı?
¿ Seguro de que Kenny no tiene ni idea de que eres quien le escribe?
Yani Kenny'nin onunla mesajlaşanın sen olduğuna dair hiçbir fikri olmadığına emin misin?
La obtuve de Kenny cuando lo enfrenté por lo del bote.
Onunla tekne hakkında yüz yüze geldiğimde Kenny'den aldım.
Pensé que creías que Kenny Ryan estaba detrás de la artimaña.
Kenny Ryan'ın bu dolabın arkasında olduğuna inandığını sanıyordum.
Alguien consiguió las cintas de Nate. Kenny o Jack Porter.
Birileri Nate'in kayıtlarını almış, ya Kenny ya da Jack Porter.
Por ejemplo, tu director de campaña, Evan Spradlin, de quien sabemos que pagó a Kenny para que se callara.
Daha doğrusu, kampanya menajerin Evan Spradlin sessiz kalması karşılığında Kenny'ye ödemeyi o yapmıştı.
La única razón para sospechar de Kenny Ryan por lo que pasó ayer, es sabiendo lo que Nate le hizo a mi esposa en beneficio de Conrad.
Dün olanlar yüzünden Kenny Ryan'dan şüphelenmenin tek sebebi Nate'in Conrad'in çıkarı için karıma ne yaptığını bilmenden kaynaklanıyor.
Queremos que seáis los padrinos de Kenny.
Kenny'nin vaftiz ailesi olmanızı istiyoruz.
Día uno, pequeño Kenny James Herrman.
Birinci gün : Küçük Kenny James Herrmann.
- ¿ Cómo vamos ahí, Kenny?
- Nasıl gidiyor, Kenny?
¿ Qué pinta bien, Kenny?
- Hangi tarih uygun, Kenny?
Dependo de ti, Kenny. ¿ Qué hago?
Eline kaldım, Kenny. Ne yapmalıyım?
No me iré sin él, Kenny.
Onsuz bir yere gitmiyorum, Kenny.
Vale, Kenny, suéltalo.
Hallet şunu, Kenny.
No dijiste que Kenny había llamado.
Kenny aradı demedin.
Voy a llamar a mi doctor. Haré que arregle a Kenny.
Kendi doktorumu çağırayım da Kenny'yi iyileştirsin.
Gracias, Kenny.
- Sağ ol Kenny. Marco, işten çıktıktan sonra Gus'la sana geleceğiz. Endişeleniyorum.
Kenny, este es Gus, mi hijastro.
Kenny, bu Gus. Üvey oğlum.
Oye, "Kenny Rogers", dame una mano.
Hey, Kenny Rogers, bir el atsana.
Kenny dijo que esta vez fue a un piso del edificio Chevy en el que nunca había estado.
Kenny'nin söylediğine göre, bu kez Chevy binasında daha önce hiç görmediği bir kata çıkmışlar.
Kenny, hay una razón por la que estoy aquí parado.
Kenny burada durmamın bir sebebi var.
Los pilotos Americanos, como Kenny Roberts, ellos hacían ambas cosas, sabían como correr Dirt Track.
Kenny Roberts gibi Amerikan yarışçıları, her zaman her ikisini de yapmak zorundaydı, böylece toprak pistte sürebilirlerdi.
Kenny fue un pionero en muchas cosas.
Evet, Kenny bir çok alanda öncülük yapmıştı.
Al final, Kenny Powers no obtuvo lo que quería.
Sonuç olarak, Kenny Powers istediğini elde edemedi.
Está bien, Está bien. ¿ Kenny, qué es esto del banco?
Tamam, tamam. Kenny bu bankadan gelen nedir?
- Que dulce, Kenny.
- Çok tatlısın Kenny.
- Kenny, es suficiente.
- Kenny, bu kadarı yeter.
Kenny Powers.
Kenny Powers.
- Maldito Kenny Powers. - Oye.
Kenny Sikici Powers.
Este es el otro Kenny, él es mí asistente.
Bu diğer Kenny. Müdür yardımcım olan.
Tocaremos un poco de los clásicos de Kenny P.
Eskileri yaşayacağız Kenny P.
Hola, Kenny.
Merhaba Kenny. Nasılsın bakalım?
Oye, Kenny, antes de que te vayas, estoy promoviendo este... Gracias, colega.
Teşekkürler dostum.
evento de caridad en el Hotel Valentine, el viernes por la noche.
Kenny gitmeden önce Cuma akşamı Ballantyne Otel'de hayır etkinliğine ev sahipliği yapıyorum.