Translate.vc / Espanhol → Turco / Kentucky
Kentucky tradutor Turco
1,130 parallel translation
Morrison contra Kentucky.
Tamam, Morrison Kentucky davası.
Trabajaba en las minas de carbón de Kentucky.
Kentucky'de kömür madenlerinde çalisiyordu.
Esto es California, no Kentucky.
Burası California, Kentucky değil.
Diez veces la cantidad que hay en Kentucky.
Kentucky'dekinden on misli fazla!
¡ Llámame y te invitaré a un poco de pollo!
Ara beni! Sekiz parçalı Kentucky Fried Chicken yemeye götüreyim!
Virginia, Kentucky...
Virginia, Kentucky...
Kentucky!
Kentucky!
A 6 KM. DE LOCKJAW, KENTUCKY MARTES, 9 DE MAYO - 6 : 57 P.M.
Lockjaw, Kentucky'nin 6 km dışında Salı - 9 Mayıs - 18 : 57
- ¿ Eres de Kentucky, Aaron?
- Kentucky den misin Aaron? - Evet, efendim.
Nos divertimos mucho en el viaje y creo que nos enamoramos después de llegar a Kentucky.
Her neyse, birlikte giderken çok iyi vakit geçirdik. Galiba aşkı buluşumuz Kentucky'yi geçtikten biraz sonraydı.
Cuando el pequeño Cassius Clay paró a Sonny Liston, el hombre que aplastó dos veces a Floyd Patterson. ¡ Iba a matarme!
Kentucky'den Sonny Liston'ı durdurmaya küçük Cassius Clay gelince Floyd Patterson'ı iki defa alt eden adam "Beni öldürecek!"
Más grande que Evel Knievel y el Derby de Kentucky en el mismo día.
Even Knievel'ın ve Kentucky Koşusu'nun aynı günde olmasından bile büyük.
Podría ayudar a la gente, enseñarles películas, como este documental, ayudar a levantar a mi gente en Louisville, Kentucky,
Birçok insana yardım edebilir, filmler gösteririm. Onlara bu belgeseli götürürüm ve Louisville, Kentucky'deki, hemşerilerimin moralini yükseltebilirim.
UCLA vs Kentucky
UCLA, Kentucky maçını?
Bueno, reina de Kentucky Fried Lo he arrendado.
Seni küçük tavuk... Arabayı kiraladım.
¿ Lo mandaste de vuelta a Kentucky?
Kentucky'e geri dönmesi için tekmeyi bastın mı?
Los llamamos Kentuckianos.
Kentucky'liler olarak adlandırmıştık onları.
Sabes, para ser normal en el mundo real... ... y beber Coca-Cola y comer... ... el pollo frito del "Kentucky"...
Biliyor musun, şu dünyada normal olup Koka-kola içip kızarmış tavukla beslenmek kendine karşı komplo gibi bir şey.
Voy a Kentucky a investigar un caso.
Kentucky'ye gidip bir davayla ilgileneceğim.
Todo empezó con una carta anónima de un pueblo minero en Kentucky sobre peces actuando raro, niños enfermándose.
Bütün bunlar Kentucky'nin küçük bir kasabasından gelen isimsiz bir mektupla başladı... Balıklar tuhaf davranıp, çocuklar hastalanmış.
Tu contacto en Kentucky es un predicador llamado Bob Goodall.
Kentucky'deki bağlantın, Bob Goodall adındaki bir peder.
Bienvenido a Kentucky.
Kentucky'ye hoş geldiniz.
Mi hermanita es la mejor cocinera del este de Kentucky.
Sana kardeşimden bahsedeyim. O batı Kentucky'nin en iyi aşçısıdır.
Trabajo en Kentucky Fried Chicken.
Kentucky Fried Chicken'da çalışıyorum.
Y es de Kentucky, creo que tienen manía... a los hermanos del sur.
Ayrıca o Kentucky'li ve polisler güneyli siyahlara pek sıcak bakmazlar.
Si desaparece y tengo que ir a buscarle a Kentucky... Ud. paga los gastos.
Kaçar ve Kentucky'ye gitmem gerekirse masrafları sen ödersin.
Es vice presidente de Max, Kentucky.
O Kentucky'de başkan yardımcısı.
- Y a veces vamos al Kentucky Fried.
- Ve bazen de Kentucky Fried'a gidiyoruz.
Aún vivíamos en Kentucky.
O sırada hala Kentucky'de yaşıyorduk.
Un tal Samuel Guthrie, 16 años, de Cumberland, Kentucky, parece que usó sus poderes mutantes para evitar un desastre minero.
Cumberland, Kentucky'den Samuel Guthrie isimli 16 yaşında bir çocuk,... mutant güçlerini kullanarak bir maden kazasını önlemiş.
Creo que le gustaría quedarse aquí en Kentucky con su familia.
Bence ailesiyle birlikte Kentucky'de kalmak istiyor.
La primera presentación es en un parque de diversiones en Cynthiana, Kentucky y luego la misteriosa actuación en Louisiana.
İlk gösterimiz, Cynthiana Kentucky'de... bir kasaba panayırında... sonra da Louisiana'daki şu gizemli gösteri var.
Parque de diversiones sobre la ruta 107, Cynthiana, Kentucky, mañana a las 11 PM.
Yarın gece 11'de, 107 numaralı otobandan çıkınca Cynthiana Kentucky panayır alanında.
Ahora, el parque de diversiones, se complace en presentar el número musical de esta noche los Kentucky Bluegrass Brothers!
Ve panayirimizda şimdi de bu geceki müzik grubu sahneye çikiyor. Karşinizda Kentucky'li Kemanci Kardeşler!
Lo compramos en Kentucky.
O'nu Kentucky'de aldık.
Kentucky Central juega con el mariscal de campo de reserva.
Kentucky sahaya üçüncü oyun kurucusuyla çıkıyor.
En algunos circulos el "Mint 400" es lejos, lejos, mejor... que el Super Bowl, el Derby de Kentucky... y la final derby del "Lower Oakland Roller", todos juntos.
Bazı mühitlerde Mint 400, Superbowl Kentucky Derbisi ve Lower Oakland Roller derbilerinin birleşiminden daha iyi sayılırdı.
Puede que ya haya entrado en Kentucky.
Kentucky'e kaçmış oIabiIir.
Un tío dice que nuestro fugitivo le atracó cerca de Eddyville, Kentucky.
Bir tip kaçağımızın EddyviIIe'de saIdırdığını söyIüyor.
- Bueno, quizás harán de cuenta que están en Kentucky.
- Belki de Kentucky'delermiş gibi davranıyorlardır.
- Tengo las alas de pollo de Kentucky Fried -
Kanatlar dedim, değil mi? Kentucky Fried Chicken'dan aldım. Tavuk kanadı onlar.
Sus limitaciones según las leyes de Kentucky.
Sınırlarıyla ilgili. Kentucky eyaletinin bu konudaki yasalarını.
Esto es una orden inhibitoria, bajo secreto sumarial dictada por un tribunal de Kentucky.
Bu geçici bir durdurma kararı, Kentucky mahkemesinin aldığı susturma emri.
Le explicaba a Jeff que han obtenido de Kentucky - una inhibitoria para hoy.
Jeff'e bir Kentucky mahkemesinden bugünkü şahitliğini engellemek için susturma kararı çıkarttıklarını açıklıyordum.
Si no acata la orden de Kentucky, en cuanto vuelva a pisar Kentucky, pueden acusarle de desacato y encarcelarle.
Eğer Kentucky'nin kararını çiğnerseniz Kentucky'ye gittiğinizde sizi mahkemeye saygısızlıktan hapsedebilirler.
Me enteré de lo de la inhibitoria de Kentucky.
Kentucky'nin kararını duydum.
Y de conformidad con la vigencia y el efecto de la inhibitoria temporal dictada contra usted por el tribunal del Estado de Kentucky.
Kentucky eyaleti mahkemeleri tarafından hakkınızda verilen geçici önleyici kararın bağlayıcılığı gereğince.
¡ Esto no es Carolina del Norte o del Sur, tampoco es Kentucky!
Burası ne Kuzey Carolina, ne Güney Carolina, ne de Kentucky!
En 1996, Wigand fue nombrado "Profesor del Año" en Kentucky.
1996 YILINDA DR WIGAND, YILIN ÖĞRETMENİ SEÇİLDİ.
¿ Quién es el encargado del programa de la Universidad de Kentucky?
Ee, Kentucky Üniversitesinde kadro nasıl?
Han hecho todo el camino hasta aquí desde París y Londres en Kentucky.
Kentucky.