Translate.vc / Espanhol → Turco / Káiser
Káiser tradutor Turco
524 parallel translation
¡ Slim volverá con el bigote del káiser! "
Kaiser'in bıyığını takmış bir şekilde geri gelecek!
"¡ Es un buen nombre para luchar contra el káiser!"
"Kayzer'le savaşmak için ne güzel bir isim!"
Yo y el káiser sentimos lo mismo sobre esta guerra.
Benim ve İmparator'un savaş konusundaki hislerimiz benzer şekilde.
Ni a mí, ni al káiser.
- Benim ve İmparator'un değil.
- Quizá el káiser quería una guerra.
- Bence İmparator bir savaş istemiş olabilir.
El káiser tiene todo lo que quiere.
İmparator, istediği her şeye sahip.
El káiser y yo los queremos a tiempo para marchar mañana.
- Ona moral verelim. Çocuklar, İmparator ve ben, yarınki yürüyüş için zamanında dönmenizi istiyoruz.
Por el Káiser y por el país, ya sabe.
İmparator ve ülkem için.
Dicen que ha cogido a Hindenburg y al hijo del Káiser y se los ha traído a todos. ¿ Que ha cogido...?
Hindenburg'u ve veliaht prensi ele geçirip hepsini geri getirmiş.
En 1914, agente secreto del Káiser alemán.
1914'te, Alman Kayzer'inin gizli ajanı.
¿ Sabe que está en una zona sólo permitida para integrantes de las fuerzas armadas de Su Majestad Imperial, el káiser Guillermo ll?
İmparator majesteleri İkinci Kaiser Wilhelm'in orduları hariç herkese yasak bir bölgede olduğunuzu biliyor musunuz?
Por la autoridad que me otorga el káiser Guillermo ll, los declaro marido y mujer.
İmparator 2. Wilhelm'in bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
El káiser.
Kayzer.
El Káiser Bill. Exacto.
- Kayser Bill mi?
El Káiser Bill.
- Aynen. Kayser Bill.
Es primo del Káiser.
Kayserin kuzeni.
¿ No entiendes que ganaría el partido del Káiser y estallaría la guerra en Europa en 6 meses?
Anlamıyor musun? Seçim, Kayserin partisini başa getirir ve 6 ayda Avrupa'yı savaşa sürükler.
Una abyecta confesión de que el Káiser y él pretendían invalidar la constitución y destruirme.
Beni devirmek için Kayser'le komplo kurduklarının apaçık itirafı!
La última vez que compartió mesa con otro ser humano fue en 1916, cuando el káiser Guillermo ordenó hundir el Lusitania en la Primera Guerra Mundial.
Ekmeğini son kez biriyle paylaştığında, İmparator Wilhelm'in 1. Dünya Savaşı'nda "Lusitania"'nın batırılması emrini verdiği 1916 yılıydı.
Informaré directamente al Káiser.
Areport Kaiser'e ulaşacak.
" Su Majestad Imperial, el Káiser, ordena... que un oficial alemán gane la carrera aérea Londres-París.
"İmparatorluk Majestesi Kayzer emrediyor ki... " Londra-Paris hava yarışını bir Alman subayı... kazansın.
¡ Echemos al Káiser y a sus generales!
Söylüyorum, Kaiser v e generallerini indirelim.
El impacto le causa una lesión mental irreversible que lo lleva a creer que el es el káiser Guillermo.
Çarpma, aklında kalıcı bir hasara yol açar. Ve kendini Kyzer Willhelm sanmaya başlar.
Harry fue uno de esos jóvenes que zarparon para derribar al káiser.
Harry Klein, Kayzer'i yenmek için denize açılmış yürekli gençlerden biri. Doğru, Büyük Savaş'ın gazisi.
Se está desarrollando bajo las ordenes... del káiser Wilhelm ll.
Alman İmparatoru II. Wilhelm'in emriyle geliştiriliyor.
Le escribiremos una nota áspera al káiser!
Kayser'e çok sert bir not yazacağız.
Es un telegrama del káiser.
Kayzer'den bir telgraf geldi.
Con el debido respeto para su primo, Señor pero el káiser es un megalómano engañoso.
Kuzeninizle ilgili efendim, söyleyebileceğim şey Kayzerin düzenbaz bir megalomanyak olduğudur.
Aplastaremos al ejército alemán y al mariquita del káiser y estaremos de vuelta para la Navidad.
Alman ordusunu ve o yumuşak Kayzerlerini toprağa gömer Noel'e de evde oluruz.
El káiser no podrá contra eso.
Kayzer bununla başa çıkamaz.
Si nos movilizamos, el káiser podría verse obligado a hacer Io mismo.
Ancak, tam seferberlik durumunda, Kayzer de aynısını yapacaktır.
Envíenle al káiser un telegrama de mi parte.
Kayzer'e benden bir telgraf mesajı gönderin ve şöyle deyin :
Un marxista que quiere usar al káiser.
Bir Marksist, Kayzeri kullanmak isteyebilir.
Y quizá el káiser pueda usar a un marxista.
Ve belki Kayzer de bir Marksist'ten yararlanabilir.
El Kaiser visita el frente.
Kayzer, cepheyi ziyaret eder.
El káiser y yo...
İmparator ve ben...
York ha cogido al Káiser.
York Alman İmparatoru'nu yakalamış.
El Príncipe de Gales va a venir a Berlín a la fiesta de cumpleaños del Kaiser.
Galler Prensi Berlin'e geliyor. Kendisi Alman İmparatoru'nun doğum günü partisine davetli.
Habló el Kaiser y habló el Príncipe de Gales.
- Neden bahsetmişler? - Kimse hatırlamıyor.
- Ayer, el Kaiser.
Dün Kaiser'i okuduk.
Creo que encontrará al mayor Kaiser como un hombre inmejorable.
Generalim, bilginiz olsun : Binbaşı Kaiser birinci sınıftır.
- Éste es el mayor Kaiser.
- Bu Binbaşı Kaiser.
Harvey Stovall y el Dr. Kaiser volaron con KIein.
Harvey Stovall ve Doc Kaiser Klein'la uçmuşlar.
Traigan al Dr. Kaiser.
Doktor Kaiser'i bulun.
Cuando cuidabas gallinas En el verano, para Kaiser, Donde fue lo mas lejos
Yazın Kaiser için tavukları taşırken adadan en uzağa gidebildiğin yer neresiydi?
Babs, enséñaselo a Kaiser Delmont.
Babs, bunu Kaiser Delmont'a götür.
Teniente Kaiser, creo que sus palabras son muy claras.
Teğmen Kaiser, sanıyorum terfiinizi oldukça riske attınız.
El objetivo acaba de entrar en la Clínica Kaiser.
Şüpheli şimdi Kaiser Hastanesi'ne giriş yaptı.
Estas personas recuerdan todavía la caída del imperio del Kaiser y la revolución alemana de 1918, un año después de la Revolución de Octubre en Rusia.
Bu insanlar Ekim devriminden sonra, Kasım 1918 devrimini, ve imparatorluğun çöküşünü hatırlıyorlar.
- Se llama Kaiser.
Onun adı Kaser.
Culminando en 1914 cuando los generales alemanes le advirtieron al Kaiser... que no podía detener la guerra que había comenzado... porque arruinaría los esquemas de los trenes... necesarios para la victoria.
1914 yılında, Alman İmparatoru'na emrindeki generaller şöyle söylediler : Başladığınız savaşı maalesef durduramazsınız çünkü bu durumda zaferimizin bağlı olduğu tren seferleri aksayacaktır.